Bilgiustam
Bilgiyi ustasından öğrenin

Babalık Sendromu Nedir?

0 1.166

Babalık Sendromu Nedir?Her erkek baba olduktan sonra değişik duygular içine girer. Kimisi dünya şampiyonu gibi kimisi yeni bir icat bulmuş gibi böbürlenerek ortada dolanırken, bazı yeni babalar da ağlayan, altını pisleyen, kusan, gazını çıkartmayı bilemeyen bebeklerinden korkup ve hatta öfkelenip kendi köşelerine çekilirler. Onlara göre tabiri caizse pabuçları dama atılmıştır. İlgi beklemek bir yana herkes yeni doğmuş bebek ve anneye ilgi göstermek zorunda kalmışlardır. “hayatım bu yine ağlıyor, yine altına yaptı, yine kustu” vb cümleler kuran babalar bu sendromu yaşıyor demektir.

Babalık sendromuna yakalanan kişiler iç dünyalarına çekilip depresif belirtiler gösterirler. Aşırı sinirli ve gergin olmaya başlarlar. Hayatlarına giriş yapan bebeklerini düşmanları olarak görmeye başlarlar. Hayatları tamamen değişmiş, eşleri ve evleri sanki ellerinden alınmış gibidir. Bu yeni gelen bebek yetmiyormuş gibi birde bir dolu masraf çıkartmıştır. Bezi, maması, doktoru, kıyafetleri bu sendroma yakalanan babaların gözünde dünyanın en büyük masrafı gibidir.

Bu sendromu en yoğun yaşayan babalarda ki depresif belirtiler o kadar aşırıdır ki bebeğe karşı gün geçtikçe daha çok düşmanca duygular beslerler.Eşlerine ve bebeklerine karşı mesafeli tavır takınır ve hatta bir süre evi terk etme eğilimi içine girerler. Yeni doğum yapmış yardıma ihtiyacı olan eşlerine yokmuş gibi davranırlar. Onlar için bebekle ilgilenmek sadece bir yükten başka bir şey değildir.

Babalık Sendromu Nedir?Babalık sendromu

kısa bir sürede ortadan kalkar. Sorumluluk sahibi ilgili babalık süreci başlamış olur. Uzayan durumlarda ise babanın kesinlikle bir uzmandan yardım alması gerekmektedir. Aksi durumda boşanmaya kadar gidebilecek bir süreç içerisine girebilirler ailelerini. Hatta çok daha ciddi durumlarda intihara kadar gidebiliyor. Araştırmalar bu sorunun sadece konuşarak bile tedavi edilebileceğini gösteriyor. Gerekli olan tek şey erkeğin bunun tıbbi bir durum olduğunu kabul etmesi ve ona göre önlemini almasıdır. Tabi ki en büyük destekçisi ailesi ve yakın çevresindeki insanlar olmalıdır.

Babalık sendromunu tetikleyen bir kaç etmeni uzmanlar şu şekilde sıralıyor

– Uyku sorunu olan kişiler
– Hormonal rahatsızlıkları olanlar
– Daha önce depresyon geçirenler
– Eşi ile sorunu olanlar
– Kendi anne babası veya eşinin anne babası ile sorunu olanlar
– Evlilik dışı ilişki ile baba olanlar
– Küçük yaşta baba olanlar
– Ekonomik sıkıntı çekenler
– Anne ve bebek arasındaki yakın ilişkiye bakarak kendini dışlanmış hissedenler.

Babalık Sendromu Nedir?Annelik iç güdüsel bir olay. Bir kadın hamileliği sırasında ve doğumdan sonra ne yapacağını iç güdüleri ile bilebiliyor. Ancak babalık içgüdüsü diye birşey söz konusu değil. Babalık öğrenilen bir süreçtir. Bebeklerin emzirilme haricinde bir çok ihtiyacı vardır ve bu ihtiyaçlar, anne- bebekte olduğu gibi baba – bebek arasındaki yakınlığın kurulmasıyla doyurulur. Temas, bebek ve babanın duygusal iletişiminin başlamasıdır. Bebekler ve anne – babalarının arasındaki bağ kuvvetlendikçe onların bedenlerine yakın olmaktan, seslerini duymaktan, onların kokularını hissetmekten hoşlanırlar. Bebeği uyutmak, banyo yaptırmak babaların bu teması sağlaması için güzel bir fırsattır. Yeni babanın bebeği ile olan duygusal bağını kuvvetlendirmesi için onunla konuşması çok önemlidir. Bunu yaparken daha sakin olmalı,sesi daha yumuşak olması gerekir.Böyle güzel, bir ses tonu ile konuşması, basit bir dil kullanması, bebeğin çıkardığı sesleri taklit etmesi, ikilinin arasındaki iletişimi renklendirecektir. Bebeğin acısını, acıkmasını, altına yaptığını, gaz çıkarması gerektiğini vücut dili ile anlattığı ihtiyaçlarını babanın fark etmeye başlaması da bu ilişkiyi güçlendirecektir. Yeni babalar hem babalığı öğrenmeye başlayacaklar bebekleri ile ilgilendikçe hem de onlarla aralarında hiç kopmayacak bağların temelini atmış olacaklar.

Kaynakça:
http://www.mumcu.com/babalik-depresyonu/
http://www.psikologunuz.org/babal-k-sendromu.html
https://cicicee.com/yeni-baba-olmus-bir-erkegin-yasadigi-stres/

Yazar:Hatice Öztürk

Bunları da beğenebilirsin
Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul etmek Mesajları Oku