Barselona (Barcelona), İspanya’nın doğusunda yer alan, tipik bir Akdeniz kentidir. Spor ile alakalı her birey, bu şehri futbol ve basketbol takımlarından dolayı bilse de, şehrin özellikleri ve kültürel yapısı, spor kulüplerinin tanınırlınğından daha da ön plana çıkmaktadır.
Ilık havası, geometrik şehir planlaması, tarihi evleri, yat limanı, zeytinyağlı yemekleri, kolay şehir içi ulaşımı, ünlü markaların bulunduğu alış veriş caddeleri ve daha nice gezilip görülebilecek yerleri ile, Avrupa’nın en etkileyici şehirleri arasındadır Barselona. Avrupa ve dünyanın bir çok yerinden şehre gelen uçaklar, genellikle T2 Havalimanı’nı kullanıyorlar. Buradan şehir merkezine ulaşım ise oldukça kolay. 10 biniş hakkı bulunan metro biletlerinden alarak, şehir merkezine oldukça uygun fiyata gidebilmek mümkün. Havaalanından metro ile direk şehir merkezine ulaşabilmek, hem de 9,75 Euro (2013 yılı için bu fiyat geçerlidir) karşılığında 10 binişlik bilet almak, Avrupa’nın herhangi bir şehrinde çok da mümkün değil.
Havaalimanından bindiğiniz metrodan, Sant Estasyone durağında inip, hat değiştirerek L3 hattına (green line – yeşil hat) geçerek, Liceu durağında inerek, ünlü La Rambla caddesine ulaşmanız mümkün. T2 Havalimanı’ndan La Rambla’ya ulaşmak, toplamda en fazla yarım saatinize mal oluyor. La Rambla, “Barselona’nın İstiklal Caddesi” denebilir. Sokak sanatçıları, her milletten turistler, alış veriş dükkanları, hediyelikçiler, hosteller, oteller, restoranlar ve daha bir çok aranılan mekan bu cadde üzerinde. Caddeye çıkan yollar, tarihi yapıların olduğu alanlara açılıyor. Caddenin deniz tarafı istikameti ise, Christoph Colomb heykeli ile beraber marinaya açılıyor. tren istasyonu da, marinanın çok yakınında yer alıyor.
Barselona’nın ünlü futbol stadyumu Nou Camp’a ulaşım ise, La Rambla’dan tek metro ile gidilebilecek uzaklıkta. Maria Cristina istasyonunda inerek, Nou Camp’a ulaşmak mümkün.Şehrin tamamını gezmek için, şehir içi turlara da katılınabiliyor. Bu turların ücreti, 20 – 30 euro arasında değişiyor.Barselona’da şehrin bir başka simgesi, tamamlanmayan katedral, yani Sagrada Familia. 1800’lü yıllarda yapımına başlanan, önümüzdeki 10 yıl boyunca da sürmesi muhtemel bu olağanüstü yapı, en çok turist çeken noktalardan bir tanesi.
Ardından, yine metro ile rahatça ulaşılabilecek bir başka yer, Barselona Milli Parkı, yani Park Guell. Manzarası muazzam, sahildeki iş kulelerine ve boydan boya denize bakan bir manzara eşliğinde, şehri izleyerek dinlenebilmek mümkün.Barselona’da gezerken, yıllar öncesinden yasaklanıp kapatılmış bir kaç boğa güreşi arenasına denk gelmek de mümkün. Tarihi yapılar, boğa güreşlerinin yasaklanmasının ardından kullanılmamaya başlanmış, sadece turistlerin gezmeleri için ticari amaçla açılıyor. Şehirde kullanılan dil İspanyolca değil, Katalanca. Bölgenin kendine ait dili var, ve çağrı merkezleri dahil neredeyse tüm şehir Katalanca konuşuyor. Bu dil, kelime ve gramer olarak İspanyolca ile Fransızca arasında, kendine özgü bir dil.
Şehrin en dikkat çekici noktalarından biri, geçmişte saray olarak kullanılmış eski bir yapı. yüksek merdivenlerden ve uzun yürüyüş yollarının ardından sarayın önüne çıkmak ve manzarayı izlemek mümkün. Geceleri de çıkılabilsin diye herhangi bir engelleme yok, aksine ışıklandırmalar ve görevliler turistlere yardımcı oluyor.Kültür olarak, kendine has dansları ve sıcakkanlı insanları ile, Barselona tam bir Akdeniz şehri kültürünü yansıtıyor. Avrupa’nın neredeyse hiçbir yerinde bulamayacağınız zeytinyağlı yemekleri ve bize yakın damak tatları da burada bulabileceğiniz kültürel öğeler.
Yazar:Baran Akçok