Hepimiz hangi işi yaparsak yapalım başarılı olmak isteriz. Mesleklerimiz ya da kişisel statülerimizden bağımsız olmak üzere hangi işle uğraşıyorsak ya daha çok kazanmak ya da daha fazla statü sahibi olmak için daha başarılı olmak isteriz. Peki bu başarıyı kovalarken çevrenizdeki başarılı insanları gözlemlediniz mi hiç. Başarılı insanların yaşamları, günlük rutinleri ve zevkleri hep ilgi odağı olmuştur. Peki çevrenizde çok başarılı diye atfettirebileceğiniz kişilerin nasıl giyindiğine dikkat ettiniz mi? Eğer dikkat ettiyseniz genel olarak sade ve birbirine çok benzeyen şeyleri her gün giydiklerini görmüşsünüzdür. Her gün aynı şeyleri giymelerinin arkasında yatan nedeni hiç sorguladınız mı? Yoksa başarılı insanların hayatını örnek alan biri olarak siz de buradan mı başlayacaksınız? Neden olmasın birinin açtığı yoldan gitmek daha risksizdir. Haydi hep beraber başarılı insanların neden sürekli aynı şeyleri giydiklerini inceleyelim. Kim bilir nedenlerini öğrenince siz de aynı şeyleri yapmak isteyebilirsiniz.
1. Daha Az Karar Verme
Karar yorgunluğu, diye bir kavram duydunuz mu? Karar yorgunluğu, uzun bir karar süreci sonrasında bir birey tarafından alınan kararların bozulan kalitesine işaret eder. Her geçen gün önemli kararlar alan insanlar için, sabahları kıyafetlerindeki tercihi bile ortadan kaldırdığımızda, onların gün boyunca zihinsel alanlarını arttırmalarını ve daha iyi üretkenlikte olmalarını sağlıyor.
Bu neden, eski Amerika Başkanı Barack Obama’nın sınırlı moda anlayışının temelini oluşturuyor; “Yalnızca gri veya mavi kıyafetler giydiğimi göreceksiniz. Karar vermeye çalışıyorum. Ne yediğim ya da giydiğim hakkında karar vermek istemiyorum. Çünkü yapmak zorunda olduğum başka kararlar da var. ” diyen Mark Zuckerberg de benzer gerekçeleri gösterdiğini görüyorsunuz. Sabah zihnimizi ne giyeceğimiz konusunda daha az yormak gerçekten önemli olan şeyler hakkında daha iyi kararlar vermemize yardımcı olur.
2. Zamandan Tasarruf
Eşyalarımızın hayatımızı ne kadar etkilediğinin farkında mıyız? Bence eşyalarımız hayatımızdan çıkana kadar değerini ve onunla geçirdiğimiz zamanı anlamıyoruz. Düşünün geniş ve farklı farklı bir sürü kıyafeti olan birisiniz. Sürekli yeni kıyafetler için alışverişe gitmenin gerekecek ve bu da zamanınızın büyük bir kısmını harcamanıza neden olacak. Bununla birlikte aldığınız onca kıyafetle oluşturduğunuz geniş dolabınızın önünde saatlerce vakit geçirip en iyi kombinasyonu bulmaya çalışmanız zamanınızı yine harcamanıza neden olacak. İşte çok başarılı ve her gün yapacak çok işi olan kişiler kıyafet seçeneklerinizi azaltıp zamandan tasarrufa geçmişler.
3. Daha Az Stres
New York’taki bir sanat yönetmeni olan Matilda Kahl, hem karar vermede hem de her gün aynı kıyafeti giymenin zamandan büyük ölçüde tasarruf yaptırdığını anlatıyor. Ancak, hayatına faydasının sadece o kadarla sınırlı olmadığını da ekliyor ve devam ediyor. Daha az stres , özellikle de sabahları başlangıçta yaptığı karar üzerine gün boyunca daha az stres. “Bu çok resmi midir? Orada bu kıyafetten çok mu var? Bu elbise çok mu kısa? Ne seçerseniz seçin evden biraz uzaklaştıktan sonra kafanızda önleyemediğiniz sorular ve acabalar olur. Kendisi bu gibi sorunların üstesinden gelebilmek için hemen her gün beyaz bir gömlek ve siyah pantolon giyerek her yere gitmeye karar vermiş. Bu ne çok resmi ne de spor kıyafetiyle her ortama uyum sağlayabildiğini belirten Kahl hayatındaki stres kaynaklarından birinin azaldığını belirtiyor.
4.Enerji Tasarrufu
21. yüzyılın başlarında en kritik ve çok ses getiren filmlerin altındaki imza olan Christopher Nolan, New York Times dergisine göre, uzun zaman önce yaptığı bir açıklama ile her gün ne giymek gerektiğini düşünmek ve yeni bir şey seçmeye çalışmanın bir enerji israfı olduğuna karar verdi. Şimdi, siyah ya da mavi bir gömlek gibi koyu renkli şeylerin üstüne dar bir ceket giyiyor. Bir de ek olarak bir tarz ayakkabıları ekliyor ve en önemlisi her türlü kıyafete giden bir pantolonu da ekleyince günlük kıyafet tercihine harcadığı enerjiden tasarruf yapıyor.
Christopher, sürekli farklı şeyler giymeye çalışmayı “boşa enerji harcama” olarak tanımlıyor. Büyük dolapları olanların günlük rutinlerinin daha başlarındayken çok fazla karar vermesi gerekiyor ve o kadar fazla kıyafetin ayrı ayrı bakım yapılması da insanın enerjisinden çalıyor. Ayrıca, az kıyafetler olan bir gardırop istediğin an istediğin şeye daha kolay ulaşabilmesini sağlıyor.
5. Kombin Oldu Mu Sıkıntısı
Giyecek çok farklı kıyafetleri olan ve sürekli yenilerini ekleyen biri dolabında marjinal bir değişikliğe gidip kıyafet sayısını azaltıp tarzını birbirine yakın olarak seçmeye karar veriyor. Ardından yorumu önceden dolabım bir pastacı dükkanı gibiydi farklı telden çalan bir sürü farklı kıyafet arasında üstüme uygun alt bulduğumda hep acaba oldu mu diye düşünüyordum ve ne giyersem giyeyim aklımda acaba şunla nasıl olurdu diye soru işaretleri kalıyordu. Ama şimdi dolabım ünlü ve şık bir restoran gibi sadece daha iyi görünmemi sağlamıyor ayriyeten kombinlerimin uyumunu arttırıyor. Diyerek yaşadığı durumu aktarıyor. Küçük bir dolap sahibi olmanın en iyi yanlarından biri kolay ve çok yönlü kıyafetleri sürekli bir arada tutmayı sağlamaktır.
6. Fark Edilirliği Arttırma
Hiç düşündünüz mü sürekli farklı şeyler giyen kişilere bir yerden sonra gözümüz alışıyor ve artık çok uçuk da giyinseler umursamıyoruz. Diğer bir taraftan sürekli aynı şeyleri giyen kişiler çok konuşuluyor değil mi? Mesela Acun Ilıcalı sürekli benzer giyinmesiyle ün salmış bir insan. Eğer her gün farklı şeyler giyse kimse onun ne giydiğini fark etmeyecekti. Ama o sürekli aynı şeyleri giyerek gittiği her ortamda kıyafet tercihiyle konuşulmayı başardı. Aynı durum üniforma giyenlerde de geçerli. Üniforma tekdüze bir kıyafettir ama üniforma giyen insan çevresi tarafından çabucak fark edilir. Aslında o an için giyebileceği başka hiçbir seçeneği olmayan kişiler daima giydiği üniformasıyla dikkatleri üzerine toplar. Amerikalı bir yazara göre, her gün aynı kıyafeti giymek statünüzü bir kahraman olarak ortaya koymanın yoludur. “Resimli kitaplardaki karakterlerin kıyafetlerini asla değiştirmemesinin nedeni de budur:
7. Daha Az Masraf
Dolaplarımız, satın alınan kıyafetler ve ayakkabılarla doludur, ancak nadiren giyilir. Ortalama bir aile yılda 1.700 liralık kıyafet harcaması yapıyor (Tabii ki çok daha üstünü harcayanlar mevcut). Aldığımız kıyafetlerinin çoğunu aslında ihtiyacımız olmadığını bilerek aldığımız bir gerçek. Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre 1930’da ortalama bir Amerikalı kadın dokuz kıyafete sahipti. Bugün, bu rakam ayın her günü için 30 alternatif kıyafeti olmasına kadar gelmiş durumda.Dolabınızı küçültmek ya da tekdüze giyinmek size binlerce lira paradan tasaruf etmenizi sağlayabilir.
8. Dünyayı Düşünme
Hayatımızın çoğu satın alma ile geçiyor. Kıyafet alırken de öyle hemen mutlu alıyoruz. Aslında geniş dolaplar oluşturmamızın en büyük nedeni de kıyafet alırken mutlu olmamız ve sürekli mutlu olma isteğimiz. Ama bir durup düşündüğümüzde ne kadar çok kıyafet alırsak dünyamız daha çok kirleniyor.
Dünyayı umursayan çok insan var ve sırf yaşadığımız dünyaya saygıdan bile dolabımızı çok büyük tutmamalıyız. Konumuzun başında da dediğimiz gibi başarılı insanlar, yani dünyadaki paranın çoğunluğuyla oynayan insanlar bile dünya moda akımlarının çoğundan etkilenmiyorlar ve kendilerinin ilgilenmesi, kafaya takması gereken çok daha büyük işler var. Belki biz de çok daha büyük işleri kafaya takarsak ve daha başarılı olmaya çalışırsak günlük kıyafetlerimiz daha da azalacak. Denemeye şimdiden başlamaya ne dersiniz?
Kaynakça:
http://www.becomingminimalist.com/wear-one/
Yazar:Efe Cuma Yavuzsoy