Hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olan uçaklar, her geçen gün daha da bir önemli hale gelmektedir. Bunun nedeni aslında arz talep ilişkisi, nüfusu artan dünya teknolojinin de hızlı bir gelişme içinde olmasıyla beraber, mesafelerin her anlamda kısaldığı bir yer haline gelmiş durumdadır. Mesafelerin kısalmasındaki en önemli etkenlerden biri de şüphesiz ki jetlerin gündelik hayatımızın bir parçası olmasıdır. Ülkemizde Türk Hava Yolları ve Pegasus, bu anlamda ön plana çıkarken, dünyada ise Qatar Airways, Lufthansa, American Airlines, Delta Air Lines, United Airlines, Air France, British Airways, KLM ve birçok diğer havayolu çok sayıda tarifeli sefer düzenlemektedir. Dünya genelinde 1000’e yakın ulusal ve uluslararası uçuş yapan irili ufaklı havayolu şirketi olduğu düşünülürse, havacılık dünyanın en büyük sektörleri arasında yer alır desek abartmış olmayız. Çünkü her havayolu binlerce çalışanı ile çok büyük bir istihdam anlamına da geldiğinden sektörsel bazda dünya liderliğine oynar. Avrupa ve Amerika kıtasında havacılık geçtiğimiz 80 yıl boyunca tercih edilen en önemli ulaşım sektörlerinin başında gelmiştir. Türkiye de son yıllarda yaptığı yatırımlarla çok ciddi bir ivme yakalamıştır. Özellikle Türk Hava Yolları, küresel bir marka haline gelmiştir. Dünya üzerinde hatırı sayılır bir şöhrete kavuşan Türk Hava Yolları ve Türk sivil havacılığı bu anlamda ülkemizin en büyük değerleri arasında kabul edilir.
Hızlı bir büyüme yaşayan sektör beraberinde çok ciddi bir istihdam açığı da getirmiştir. Bu istihdam açığı kimi zaman binlerle ifade edilmektedir. Sektörün her kademesinde halen istihdam için çalışacak personel aranmaktadır. Ancak ülkemizde sivil havacılığı hangi yerinde olursanız olun, bir dizi elemeden geçmeniz gerekmektedir. Bu elemeler sonucunda en iyi olanlar sektöre kazandırılmaktadır. Sektörün en büyük açıklarından biri de pilot açığı olarak karşımıza çıkar. Pilotaj eğitimi açısından dünyanın en iyi eğitimlerinden birini sunan Türk Hava Yolları bu anlamda diğer birçok havayoluna nazaran ayrılmaktadır. Kendi pilotunu kendi yetiştirmek isteyen THY, her yıl defaatle aday adayı pilot aradığına yönelik ilan verir. Bu sayede pilot olma hevesi olan birçok kişiyi bünyesine çeken firma, bu kişiler arasında çok ciddi bir eleme yapar. Öncelikle, dil şartını sağlanmasını isteyen Türk Hava Yolları sonrasında ise, DLR 1 testine dahil ettiği pilot adaylarını zorlu bir sınava tabi tutar. Bu sınav sonrasında başarılı olan adayları mülakata alan Türk Hava Yolları, bu mülakatı, DLR 2 adıyla yapar. DLR 2’de DLR 1’in aksine çok daha farklı bir yol izlenir. Bu testte, kişinin tutarlılığı ve özgüveni teste tabii tutulmaktadır. Ayrıca kimi zaman havacılığa olan ilgisi ve yatkınlığı da irdelenen bu testte Alman uzmanlarca ciddi bir sorgulamaya tabi tutulmaktasınız.
Pilotaj eğitiminde başarılı olabilmek için DLR 2 Testini başarmanız teknik bir zorunluluktur ve bundan kaçış yoktur. Ancak aldığınız mesleği de göz önünde bulundurunuz ve bu testte soğuk kanlı olmak son derece önemli bir mesele olarak karşınıza çıkacak olacağını da unutmayınız. DLR 2 testi, DLR 1’den başarılı olanların girebileceği bir testtir ve bizzat Türkiye’de yapılır. Günümüzde her havayolu şirketi DLR Testleri yapmasa da ülkemizin en önde gelen havayolu şirketi Türk Hava Yolları ve dünyanın en büyük markalarından biri olan Alman havayolu devi Lufthansa DLR Testlerini yapmaktadır. Zaten DLR Almanların bulduğu ve patentine sahip oldukları bir testtir. Açılımı Alman Havacılık ve Uzay Dairesi’dir.
Kaynakça:
https://altimetre.net/dlr-2-icin-hap-bilgiler/
Yazar:Emir Karasu