Doktor ve eczacıların amblemlerine dikkat ederseniz, ortadaki çanaktan süt içen iki yılan görürsünüz. Ezcacıların ambleminde bu tek yılan olarak görülür. Bunun hikayesi şu şekildedir:
Çok eski çağlarda Bergama bilinen en büyük ve en önemli hastanelerden biriymiş. Dünyanın birçok yerinden hastalar gelir, bu hastanede tedavi olurmuş. Bu hastane dünyanın en meşhur hastanesiymiş. Tedavi olmaya gelen herkes, mutlaka iyileşerek çıkarmış. Fakat bu hastanenin bir kuralı varmış. Hastaneye tedavi için gelenler, bir ön muayene sürecinden geçermiş. Bu ön muayenede hastanın iyileşmesi mümkün değilse, içeri sokulmadan gönderilirmiş. Nedeni ise hastanenin adının lekelenmemesi imiş. Uzak diyarlardan çok hasta olan bir adam, Bergama’ya gelerek bu hastanede tedavi olmak istemiş. Ön muayenede ölümcül hasta olduğunu görünce adamı hastaneden göndermişler.
Kesin olarak öleceğini öğrenen adam, üzgün bir şekilde yolda yürürken bir tasın içinden süt içen iki yılan görmüş. “Bu yılanlar kesin zehirlidir. En iyisi bu yılanların içtiği sütten ben de içeyim de zehirlerinden etkilenip öleyim.” diye düşünmüş.Yılanlar oradan ayrılınca adam hemen tasın yanına gitmiş. Hemen ölmek için bütün sütü içmiş. Fakat o anda bir mucize gerçekleşmiş. Yılanların zehiri adamı iyileştirmiş ve adam ölmemiş. O günden sonra tastan süt içen iki yılan, biri teşhis, diğer�tedavi anlamında doktorların amblemi olmuş.
Eczacılar ise, sadece tedavi yaptıkları için tek yılanla sembolize edilmiş.
Yazar:Cüneyt İngiz