Gebelik; bütün canlılarda üreme yani yeni bir canlının meydana gelmesidir. Biri erkek, biri dişinin birleşerek bir yumurta oluşmasıyla oluşur. Gebelik boyunca hacmi büyüyen dölyatağı içinde gelişip bebeğe dönüşür. Gebelik süresi dokuz aydır. Dokuz ay, her biri üçer aylık devreye ayrılır ve bu üçer evre anne farklı belirtiler yaşar.
İLK ÜÇ AY: Vücut yapısına uyma dönemidir. Anne organizması çocuğu benimsemek için değişmeye başlar. Belirli rahatsızlıklar baş gösterir. Bunun nedeni organizmanın yeni oluşuma uyma çabasıdır. Sabahları bulantılar, baş dönmesi, kusma, öğürtü gibi etkenler yoğundur. Normal ölçülerde olduğu takdirde anneye ve bebeğe zararı dokunmaz. Dördüncü ayda bu rahatsızlıklar son bulur. Soluk almada güçlük çekme, kalp atışlarının yavaşlaması, kandaki akyuvarlarının ve dolaşımındaki kanın artması fizyolojik sonuçlarındandır. Anne kendini halsiz, yorgun ve uykusuz hisseder. Bu üç aylık dönemde; anne ateşli hastalık geçirmemelidir. Özellikle kızamık hastalığı. Yedinci aydan önce bu hasatlığı geçirirse, dölütte (bebek) gözler, kalp biçimlenmeye başladığından bebekte kusurlu oluşumlar meydana gelir. Eğer onuncu haftada kızamık meydana gelirse; işitme duyusu ve sinir sisteminde bozukluklara yol açar. Bu dönemlerden sonra ortaya çıkarsa tehlikesi azalır, hatta beşinci aydan sonra dölüt tamamen oluştuğu için tehlikesi tamamen azalır. Bu dönemlerde cinsel birleşimden kaçınmalıdır.
İKİNCİ ÜÇ AY: Genelde rahat geçmektedir. Anne bu yeni duruma alışmış, gebeliğe uyma güçlüklerini yenmiştir. Dölyatağı ve dölütün ağırlığı henüz anneyi rahatsız edecek düzeye gelmemiştir. Anne, dölütün ilk kıpırdamalarını ve bebeğin varlığını somut olarak hissetmeye başlar. Bu ayda yürüyüş yapması gerekir fakat yorulma belirtileri gösterildiği ana dinlenmelidir. Cinsel birleşim güç hamilelik dışında sürdürülebilir. Ancak annenin adet döneminde cinsel ilişkiden kaçınmalıdır. Çünkü bu dönemlerde çocuk düşürme olasılığı vardır. Anne bu dönemde beslenmesine dikkat etmelidir. Sindirim bozuklukları sık acıkmasına ve çok yemesine neden olur. Gebelikte kilo 9-10 kadar alınmalıdır yanı her ayda ortalama 1 kilo alınması gerekli. Fazla kilo almamak için şekerden uzak durmalı, bunun karşılığında vitamin, protein, madensel tuz kullanılmalıdır. Karın kaslarının esnekliğini korumak ve dölütün gereksimi olan oksijeni sağlamak için jimnastik yapılmalıdır.
SON ÜÇ AY: Yakın gelecekteki bebeğe sanki çok vakit varmış gibi yaşanır. Çünkü bebek git gide ağırlaşır ve sıkıcı bir dönem olur. Annenin hareket yapması kısıtlanır. Bu aylarda annenin sık sık tansiyon ölçtürmesi, kan ve idrar testi yaptırması gerekir. Annenin kansız kalması söz konusu olabilir ve tedbir alınmalıdır. Gebelik esnasında yapılan tahliller rh negatif öğesini gösteriyorsa sık sık bağışıklık sistemi denetimi yapılmalı, bütün anne adaylarında görülse de doktor kontrolü altında tutulmalıdır. Bu böbrek yetmezliğinin sinyali de olabilir. Belli miktarda albüm; tansiyon yükselmesine, el, yüz ve bacak şişmesi, fazla kilo artışı var ise devamlı tedavi uygulanmalı. Baharattan, tuzdan uzak durmalı, az su, az et tüketilmelidir. Erken doğum gerçekleşebilir.
Yedinci ayda doğum olursa bebek hemen kuvözü alınıp yaşayabilir. Yedinci ayda sadece yaşayabilme gelişimini tamamlamıştır. Bu aydan sonra hızla gelişir. Erken doğum olursa bu gelişim kuvözde devam eder.
Bu dönemin sonunda hafif ve seyrek kasılmalar sıklaşır ve şiddetlenir. Bebek yavaş dölyoluna girer ve dölyolunun ağzında belirir. Göbek bağı kesilir ve annesinin vücudundan oksijen alamaz ve kendi akciğerini çalıştırmak için çığlık atar ve ağlamaya başlar ve böylece canlı olduğunu ispatlar.
Yazar: Elif AÇIKGÖZ