Dünyamızda gerçekten de gerek doğal güzellikleri, gerek oluşum şekli, gerekse hakkında anlatılan ilginç hikâyelerle var olan inanılmaz yer üstü harikaları bulunmaktadır. Bu kadar çok yeri sadece birer paragrafla anlatmak için bile bir bölüm yeterli gelmeyeceğinden, bu yazımızı iki bölüm şeklinde hazırladık.
Spotted Gölü,(Benekli Göl) Britanya Kolumbiyası, Kanada
Spotted Lake, yani Benekli göl, yerli Okanagan (Syilx) halkı tarafından saygı duyulan bir yerdir. Kutsal bir yer olarak neden buraya saygılı davrandıkları oldukça açık. Göl hakkında detaylı yazımızı bulacağınız satırlara geçmeden önce küçük bir bilgiyle giriş yapalım.
Benekli Göl: Yaz mevsiminde göl suyu buharlaşmaya başlarken geriye küçük mineralli su birikintilerinin kalmasıyla oluşan, her birinin renginin bir sonraki renge bıraktığı göz alıcı bir yerdir.
Spotted Lake/ Benekli göl: kalsiyum, sodyum sülfatlar ve magnezyum sülfat da dâhil olmak üzere çeşitli minerallerden zengin küçük bir göldür. Sıcak yaz aylarında, göldeki suyun büyük kısmı buharlaşır ve bu minerallerin konsantrasyonları gölde görünür noktalar oluşturarak kalır. Yaz mevsiminde benekler, her değişimdeki mineraller kadar daha fazla buharlaşma ile boyut ve renge dönüşür. Mavi ila yeşil arasında değişen renkler, her bir noktanın mineral yapısına bağlı olarak ortaya çıkar.
Spotted Lake, Benekli göl: Osoyoos bölgesindeki yerli halk tarafından Kliluk olarak bilinir ve yüzyıllarca saygıdeğer bir yer olarak kabul edilen kutsal bir bölgedir. İnançları şudur: Gölün tıbbi ve iyileştirici özellikleri vardır.
Gölü çevreleyen arazi, 40 yıl boyunca özel olarak sahiplendi, ancak 2001 yılında federal hükümet bunu Okanagan Ulusunun menfaati ve kullanımları için satın aldı. Bu, tarihsel açıdan önem taşıyan toprakların gelişimi ve korunmasını sağlamaktadır; böylece gelecek nesillerin de, Okanagan Ulusunun ataları gibi, bu bölgeden yararlanmaya devam etmesi mümkün kılınmaktadır.
Birinci Dünya Savaşı sırasında, gölden gelen mineraller mühimmat oluşturmak için kullanıldı. Mineraller, her gün, göl yüzeyinden bir tona kadar tuz çeken Çinli işçiler tarafından hasat edildi. Bu minerallerin yağmalanmasından önce, gölün daha çeşitli renkler ve daha fazla sanatsal bir güzellik sergilediği söylenmektedir. Gölden alınan tuz, doğu Kanada cephane fabrikalarına gönderilirdi.
Lake Hillier,(Hillier Gölü. Nam-ı diğer Pembe Göl) Batı Avustralya
Bu dikkat çekici göl, 1802 yılında Batı Avustralya Recherche Takımadaları’nın en büyük adalarında keşfedildi. Gölün bu pembe rengini, derinliklerinde bulunan aşırı tuzlu su ve Dunaliella salina ve halobakteriler sebebiyle oluştuğunu söylüyor uzmanlar. Bu göz alıcı ve belirgin pembe renk yıl boyunca görünümünü korumaktadır. Dunaliella salina ve halobakteriler yani pembe bakteri olarak bilinen, tuzu seven bir yosun türünün varlığıyla birleşerek ortaya bu muhteşem görüntünün çıkması muazzam.
Uzunluğu 600 metreyi bulan bu göl okyanusa oldukça yakın.
Nasca Çizgileri, Peru
Güney Amerika’nın en büyük gizemlerinden biri: Nazca çizgileridir. Sadece havadan görülebilen çeşitli hayvanların ve geometrik şekillerin toprağa çizilmesiyle oluşmuştur. Bu yer Nazca Çölünde Peru’da bulunmaktadır.
Şekiller, kayaların ve toprağın çıkarılmasıyla yapılan zeminde çizgilerden oluşur. Çölü örten kayaçlar, okside olmuş ve derin bir pas rengine maruz kalmış ve üstteki 12-15 inçlik kaya çıkarıldığında, açık renkli, yüksek kontrastlı bir kum açığa çıkarılmıştır. Çok az yağmur, rüzgâr ve erozyon olduğu için, ortaya çıkan tasarımlar 500 ila 2000 yıl boyunca büyük ölçüde bozulmadan muhafaza edilebilmiştir. Bilim insanları, bu çizgilerin Nasca halkı tarafından yapıldığına inanmaktadırlar. Öte yandan bu görüşte olmayan insanların sayısı da az değildir.
ÇÖL’DE EL, ŞİLİ
Şilili heykeltıraş Mario Irarrázabal, Antofagasta şehrinin 75 kilometre güneyinde, Şili’nin Atacama çölünün ortasında yükselen bu tuhaf sanat eserinin bizzat sahibidir. Irarrázabal, insan acılarıyla ilişkili eserleri ile bilinir ve bu devasa sinir bozucu heykel, yalnızlık hissini, ıssız ve tenha konumuyla daha da derinleştirmektedir. Çöl’de El (mano del desierto), 1980’lerin başında yaratılmıştır. Demirden ve çimentodan yapılmış ve dünyadaki en kurak çöl olan Atacama Çölü (Şili’de) ıssızlığın ortasında öylece ortada durmaktadır. Bu heykel, Şili’nin geçmişte ele aldığı,en korkunç insan hakları sorunlarını belirtmek için yaratılmıştır. Bunu kumdan çıkan elle görebilirsiniz. Heykelin en çarpıcı özelliklerinden biri: Ellerin Antofagasta’nın yaklaşık 75 kilometresinde dışında yer almasıdır. Çok uzak olmak Mario’nun dünyayla paylaşmaya çalıştığı derin etkiyi de artırmaktadır
GOBLİN VALLEY EYALET PARKI,USA /UTAH
Goblin Vadisi, yumuşak kumtaşının ilginç şekillere, neredeyse goblinlere benzeyen bir bölgeyi içermektedir Bazı noktalarda kaya oluşumları birbirine yakın ve labirent benzeri bir oyun alanı oluşturur.Birçok kişi park manzarasının gerçeküstü bir görüntüsünü olduğunu düşünmektedir Tıpkı Hollywood filmi Galaxy Quest, sahnelerinden birine benzemesiyle hayret uyandırıcıdır.
Keşfedilişi: Fremont, Paiute ve Ute de dâhil olmak üzere, Yerli Amerikan kültürlerinin kanıtı, piktograf ve petroglif panelleri biçiminde San Rafael boyunca yaygın kaya şekillerindendir. Goblin Vadisi, birkaç kaya sanatı panelinin yanı sıra kaya oluşumları açısından da dikkat çekmektedir. Tenha Goblin Vadisi daha sonra kovboylar tarafından istila edilmiştir. 1920’lerin sonunda, Arthur Chaffin, daha sonra Hite Feribotu sahibi / operatörü ve iki yoldaş, Green River ve Caineville arasında alternatif bir rota arıyorlardı. Goblin Vadisi’nin yaklaşık 1.6 km batısında bir görüş noktasına geldiklerinde uçurumların bir duvarıyla çevrili garip, goblin şeklindeki kaya biçimlerinin oluşturduğu bu vadiye hayran kaldılar.
1949’da Chaffin, Mantar Vadisi adlı bölgeye geri döndü. Birkaç gün gizemli vadiyi keşfetmek için karmaşık biçimde aşınmış kayaları fotoğrafladı. Bu bölge uzak olsa da insanları kendisine çekmeyi başardı. 1954’te Goblin Vadisinin vandalizmden korunması önerildi. Utah eyaleti daha sonra mülkü satın aldı ve Goblin Vadisi Devlet Rezervini kurdu. Resmen 24 Ağustos 1964’te devlet parkı kapsamına girdi.
GLASS BEACH/ CAM KUMSAL/ KALİFORNİYA, ABD
Glass Beach, ya da Cam kumsal, Fort Bragg’daki MacKerricher Eyalet Parkı’nın tanınmış güney sahilidir. Cam Kumsal, çakıllı plajda bulabileceğiniz pürüzsüz renkli cam parçalarından ismini almaktadır. Sahil aslında bir zamanlar çöplerin döküldüğü bir alandı, zamanla bu cam kırıkları ve benzer atık maddeler, elbette rüzgar ve dalgaların aşındırmasıyla bu hale gelmiştir.Cam Sahil’indeki herhangi bir camın çıkarılması yasa dışıdır. Cam Plajı Yolu’ndaki park alanından plaja giden geniş bir yol vardır. West Elm Caddesi’ndeki 1 numaralı Otoban’ın batısında birkaç blok ötede bulunmaktadır. Kuzeydeki Pudding Creek Plajı’na açılan yollar cam kumsallara gider.
Gerçekten de insan gözünün görebileceği, deniz ve kumsalın birleştiği harika bir alan olan Cam kumsal, atıkların doğa tarafından nasıl da bir sanat eserine dönüştürüldüğünün göstergesidir. Yine de cam kumsal gibi yapıların oluşması çok ama çok uzun zamanlar alır ve bu açıdan çöplerinizi sahile atmak için bahane yaratmayınız.
Hoia Baciu Ormanı (Romanya):
Bu orman, Romanya’nın “Bermuda Üçgeni” olarak bilinir. Birden fazla insan bu ormanda kaybolmuştur! İnsanlar UFO’ları görmüştür, açıklanamayan elektrik fenomeni ve daha fazlası için yazımızı okuyunuz.
Hoi-Baciu Ormanı (Dünyanın En Tekinsiz Ormanı) Cluj-Napoca’nın yakınında, Romanya’nın 250 hektarlık bir alanı kaplamasıyla ve genellikle ülkenin Bermuda Üçgeni olarak bilinmektedir. Hoia Baciu Ormanı (Dünyanın En gizemli Ormanı), yoğun paranormal aktivite ve açıklanamayan olaylarla ünlüdür. Raporlar arasında : hayalet gözlemleri, açıklanamayan görüntüler, çıplak gözle görülemeyen fotoğraflarda beliren yüzler ve 1970’lerde UFO görüldüğü bilgileri yer almaktadır.Ormana gelen ziyaretçilerin sıklıkla yoğun endişe duyguları ve sürekli izleniyor olma hissiyle tedirgin olduğu rapor edilmiştir. Dahası, yerel bitki örtüsü, garip biçimli ağaçlarla, bu söylenenleri, inandırıcı bir öyküye büründüren fon oluşturmaktadır. Öyle ki: Ağaç kütükleri ve dallarında açıklanamayan ve doğal olmayan kıvrılmalar, bu görsel fonu derinleştirmekte, ona inandırıcılık havası katmaktadır.
Orman adını, iki yüz koyun sürüsü ile bölgede ortadan kaybolmuş bir çobandan almıştır. Orman yakınında yaşayan insanların çoğu, hikâyeler ve efsaneler yüzünden, haklı olarak bu bölgeye girmekten korkmaktadırlar. Ormanı ziyaret edenlerin asla eve dönmeyeceğine inanılıyor. Ormana girecek kadar cesur olan yerli halkın çoğu halsizlik, bulantı, kusma, migren, yanıklar, çizikler, anksiyete ve diğer olağandışı sansasyonlar da dâhil olmak üzere fiziksel hasarlardan şikâyetçi olmuştur. Ne dersiniz buraya bedava bir tur düzenlense kaç kişi giderdi?
Bu sık ağaçlı orman, 1960’ların sonunda Alexandru Sift adlı bir biyologun, ormanın üstündeki gökyüzünde uçan disk şeklindeki bir nesnenin şaşırtıcı fotoğraflarını çektiğinde ün kazandı. 18 Ağustos 1968’de, Emil Barnea adlı askeri bir teknisyen, Hoia-Baciu Ormanı’nın üzerinde uçan tanımsız nesneyi fotoğraflarıyla yakaladı. 1970’li yıllarda, alan UFO gözlem ve açıklanamayan ışıklar için de adeta bir fenomen oldu.Bugün ormana giren insanlar açıklanamayan şekilde, kendilerini hasta gibi hissetmeye başlıyorlar. Dahası, elektronik cihazların bölgeye girdiklerinde, bir anda arızalanmaları da oldukça tuhaftır. Bazı paranormal araştırmacılar, bu garip arızaları doğaüstü etkinlikle ilişkilendirmişlerdir.
Hoia-Baciu Ormanı’nın (Dünyanın En Tekinsiz Ormanı)
paranormal ve açıklanamayan aktiviteler ile kazanılmış tuhaf bir şöhreti bulunmaktadır ve insanlar arazide çok sayıda garip olaya tanık olmuşlardır.En yaygın görülen fenomen: gizemli ışık kürelerinin aniden ortaya çıkması şeklindedir. İnsanlar ayrıca, ağır suskunluk haline giriyor, kıkırdama ve hatta hayaletler şeklinde, işitme engelli kadın seslerini duyuruyorlardı.
Bazı insanlar ormanın başka bir boyuta açılan kapı olduğuna inanıyor. Hoia-Baciu Ormanı’nın karanlık iç mekânlarında, insanların kaybolduğu biliniyor, tuhaf ışıklar belirirken, rüzgâr konuşuyor gibi hissettirerek insanları dehşete düşürüyor. Ormana giren ve kaybolan insanların hikâyeleri anlatılmaktadır. Ormana girenlerden bazıları orada ne kadar zamanın geçtiğini bilmeden kaybolmuşlardır.
Bu tür bir hikaye, ormanda dolaşıp kaybolan 5 yaşındaki bir kız üzerinde odaklanmaktadır. Hikâye, 5 yıl sonra ormandan çıkan bu kızın üzerinde aynı elbiselerin olduğu ve kızın hiçbir şey hatırlamadığı yönündedir.Hoia-Baciu Ormanı‘nın (Dünyanın En Tekinsiz Ormanı) başka bir hikayesi, yaklaşık 50 yıldır kaydedilmiş ve araştırılmış olan garip paranormal fenomenler hakkındadır. Ormanın, burada öldürülen Romen köylüler tarafından lanetlendiği düşünülmektedir. Bu acılı hayaletlerin ruhlarının, Hoia-Baciu Ormanı’nın sınırları içerisinde sıkıştığına ve bu varlıkların çıkmazlarına öfkelendiğine inanılıyor. Bu acılı ruhların vizyonları bazen dehşet içinde olan yolcular tarafından görülür. Burada akıllara mıh gibi çakılan yeşil gözler ve ağır siyah sis gözlenmiştir. Birçok kişi orman kenarına yaklaşırken izlendikleri hissiyle ürperdiklerini söylemişlerdir.
Daha yakın zamanlarda, ormanın paranormal enerjisi poltergeist ve hayalet faaliyeti biçiminde kendini göstermiştir. Paranormal bir televizyon dizisi için buraya gelen biri, ormanda, görülmeyen bir güçle yere fırlatılmıştır. İnsanlar ayrıca, ormandan gelen, açıklanamayan, parlak ışıkları gördüklerini iddia etmektedirler.
Bu paranormal aktivite, vejetasyon bölgesi olan ormanda açıklanamayan bir biyolojik temizlik şekliyle de düşünülmektedir. Hiçbir şeyin yetişmediği orman, neredeyse mükemmel bir dairesel alanla çevrelenmiştir. Toprak numuneleri sahadan alınmış ve analiz edilmiştir ancak sonuçlar toprakta bitkinin büyümesini engelleyen hiçbir şey olmadığını göstermektedir. Yerel halk, bu paranormal etkinlik için bir merkez olduğuna inanmaktadır. Ormanda derin olan dairesel platoyu ise bu hayaletlerin “evi” olarak görmektedirler. Burada çekilen fotoğraflar, gezinen şekilleri ve insan formlarının ana hatlarını açığa çıkarmış ve iddiaları daha da destekler bir hal almıştır.
Paranormal olaylar, bitki örtüsünün tuhaflığının bir sonucu olarak açıklansa da ve bazı hikâyelerin abartılmış olabileceği düşünülse de, açıklanamayan paranormal etkinliğin son zamanlarda iyi belgelenmiş hali göz önüne alındığında, bir şeylerin bu ormanda ters gittiği gerçeği göz ardı edilemez.
Hoia-Baciu Ormanı‘nın yakınında yaşayan birçok insan, ağaç çizgisinden gelen geniş bir orb ışık sürüsünü gördüğünü bildirmiştir. Termal detektör kullanıldığında, bu ışıkların herhangi bir ısı işareti üretmediği görülmektedir. Ormana giren bazı insanlar, geçmişteki tüm deneyimleri aniden hatırladıklarını, ancak ülkeyi terk ettikten sonra anıları unuttuğunu bildirmektedir.
Dünyanın dört bir yanından gelen uzmanlar, orman tarafından adeta büyülenmiştir. Almanya, Fransa, Amerika Birleşik Devletleri ve Macaristan’dan gelen araştırmacılar, ormanın gizemlerini incelemek için burada epey zaman harcamışlardır. Bazı kameralar, yüzler ve hayaller de dâhil tuhaf tezahürleri yakalamayı başarabilmiş bulunmaktadır.
Bu görüntülerden bazıları çıplak gözle, diğerleri ise yalnızca fotoğraflar veya videolarda görülebilmektedir.
Travel & Leisure dergisi ya da BBC gibi prestijli yayınlar, bu ormanı, gezegendeki en ilginç perili ormanlar ve tekinsiz alanlar arasına almıştır. Elbette burası şöhretiyle, her kesimden turist çekmeye devam etmektedir, öyle ki: İki yıl önce ünlü aktör Nicolas Cage, Sibiu’da bir film çekiminde, bu gizemli ormanı görmek için Cluj’a gelmiştir.
Hoia-Baciu Ormanı perili mi?
Hoia-Baciu Ormanı Yoga, Wicca ve paranormal olaylarla ilgilenen birçok amatörü cezbetmektedir. Bu ormanla bağlantılı olarak uzun zamandır söylenen birçok efsaneye ilgi duyan insanlardır bunlar. Bazı ağaçların eğri büyümesi ve oluşturdukları tuhaf şekiller sebebiyle gizemli enerjilerden etkilendiğine dair spekülasyonlar mevcuttur.Hoia-Baciu Ormanı’ndan, başka evrene erişimi sağlayan bir portal olduğunu düşünen insanların sayısı da az değildir. Ayrıca, her yıl burada, bilinen dünyamız dışındaki varlıklarla olan temasla ilgili sayısız efsane ve hikâye anlatılmaktadır.
Bunlardan herhangi birinin doğru olup olmadığını kesin olarak söylemek zor. Eğer yeterince cesursanız, kendiniz keşfetmek için Hoia Baciu Ormanı’nı ziyaret edebilirsiniz.
Kaynakça:
https://hoiabaciuforest.com/
https://www.boredpanda.com/glass-beach-in-california/
https://stateparks.utah.gov/parks/goblin-valley/
Yazar:Arzu Gökyolcu