İngilizce Bearberry olarak adlandırılan Galler’de 1200’lü yıllarda keşfedilmiş 66 türü bulunan Ayı Üzümü; Kuzey Amerika, Orta Amerika, Asya ve Avrupa’da yetişme ortamı bulmaktadır. Şifa olarak kullanılmadan önce, tütünle ya da farklı bitkilerle karıştırılarak dini ayinlerde tütsü olarak da kullanılmıştır. Uva Ursi adı verilen ayı üzümü Amerika dışında yetişen tek tür diyebiliriz. Ülkemizde de yetişen bu bitki genellikle idrar yolu hastalıkların tedavisine destek amacı ile kullanılmaktadır. Genelikle yaban mersini ile karıştırılan ayı üzümü mor renkli yaban mersininden farklı olarak kırmızıya çalan bir renge sahiptir. Toprağa yayılan gövdesi ile hep yeşil kalan, odunumsu yapısı ile boyu 2-2,5 cm olan bu meyve, koyu yeşil yaprakları salkım şeklindeki beyaz veya pembe çiçekleri ile yetişme döneminde gözlerinize hitap eden bir görüntüye sahiptir. Şifa için bitkinin yemişlerinden çok yaprakları kullanılmaktadır.
Ayı Üzümü Yaprağının Faydaları Nelerdir ?
– İdrar yolu hastalıklarında çok etkili olduğu bilinen ayı üzümü, mesane ve idrar yolu iltihaplarını söktürmek amacı ile kullanılmaktadır. Bir çok ülkede ayı üzümü yaprağından elde edilen çay idrar yolu hastalıklarını tedavide güvenli görülmektedir.
– E. Coli gibi bakterilere karşı iyi bir savaşçı olarak bilinen ayı üzümü, bir çok bağırsak ve sindirim sistemi hastalıklarında etkili olmaktadır.
– Ayı üzümü yaprağının yakılması ile çıkan dumanın baş ağrısını geçirdiğine bazı kültürlerce inanılmıştır. Bilimsel olarak ayı üzümü yaprağının hafif bir narkoz etkisi yaptığı tespit edilmiştir. Gerçekten ayı üzümü yaprağının baş ağrısı ve vücuttaki diğer ağrılar üzerinde etkili olduğu görülmüştür. Ağrı kesici etkisi nedeniyle, sırt ağrılarında ve romatizmal ağrılarda kullanılabilmektedir.
– Antibakteriyel özelliği ile bağışıklık sistemini güçlendiren ayı üzümü, bileşenlerindeki tannik, ursolik, galik asit ve çeşitli flavonoidler sayesinde tüm vücut için değerli bir doğal ürün haline gelmektedir.
– Yaşlanma etkilerini geciktiren ayı üzümü, bileşenlerindeki hydroquines adlı madde ile kozmetik sanayisine de katkıda bulunmaktadır.
– İdrar söktürücü özelliği ile böbrekleri temizlerken vücuttan zararlı toksinlerin atılmasına yardımcı olur.
– Bilimsel olarak kesinlik kazanmamakla birlikte ağrı ve sancıları kanamayı durdurucu özellikleri ile bilinen ayı üzümünün düşükleri engelleyebileceği düşünülmektedir. Ancak hamile ve emziren bayanlar doktor tavsiyesi olmadan ayı üzümü ile ilgili tüm ürünleri kullanmamaları tavsiye edilmektedir.
– İçerisindeki meyve asitleri sayesinde yara, yanık, çarpma sonrası oluşan deformasyonların hızlı bir şekilde iyileşmesini sağlar.
– Bayanlarda oluşan her bayanın şikayetçi olduğu beyaz akıntıyı keser.
– Kolesterolü ve şekeri düşürür.
Ayı Üzümü Çayı Nasıl Yapılır?
Ayı üzümü çayı tercihen sıcak ya da soğuk su ile yapılabilmektedir. 1 Çay kaşığı kurutulmuş ve kıyılmış ayı üzümü yaprağını 1 bardak içme suyuna koyduktan sonra 10 dakika kadar demlenmesini bekleyin. Süzdükten sonra içime hazır olan bu çayı idrar yolu enfeksiyonu için kullanıyorsanız günde 4 defa içebilirsiniz. Eğer midenizle ilgili bir probleminiz varsa mide ekşimesine sebep olabileceğinden, soğuk su ile yapılan çayı içmeniz uzmanlaca tavsiye edilmektedir. Genel olarak günde 3 bardaktan ve 2 haftadan fazla tüketmemeniz önerilmektedir.
Ayı Üzümünün Diğer Kullanım Şekilleri :
Kapsül olarak satılan ürünlerden kullanıyorsanız günde 3 defa, 700-1000 mg’lık ekstrelerden almanız yeterli olacaktır.
Tentür olarak kullanıyorsanız genelde günde 3 kez 1 çay kaşığı şeklinde tüketilmektedir.
Ayı Üzümünün Zararları :
– Her bitki gibi ayı üzümü de gerektiğinden fazla tüketimi sonucunda mide bulantısı, baş dönmesi gibi rahatsızlıklara neden olabilmektedir.
– Ayrıca fazla dozda ayı üzümü tüketmiş bir kişide, idrarın yeşil bir renkte olması, cildin mavimsi grimsi bir renk alması, kusma, titreme, ateş, şiddetli sırt ağrısı, ishal, mide ekşimesi, kabızlık, kulaklarda çınlama görülebilmektedir.
– Çocuklarda, hamile ve emziren bayanlarda ayrıca böbrek yetmezliği çeken hastalarda kullanması önerilmemektedir.
– Bahsettiğimiz yan etkilerin görülmesi halinde hiç vakit kaybetmeden donanımlı bir sağlık kuruluşuna başvurmanızı tavsiye ederiz. Sağlıklı günler dileğiyle…
Kaynakça:
1organik.com
bitkiseltedavi.com
Yazar: Eda Şahan