Kuantum Nedir?
Kuantum; atom düzeyinde veya atomdan daha küçük parçacıkların fizik kurallarını tanımlamak için kullanılan kelimedir. Burada bahsedilen göremediğimiz ve tam anlamıyla keşfedemediğimiz bir evrendir.
Kuantum fiziğine göre görebildiğimiz ve göremediğimiz her şey enerjiden oluşur. Enerji doğada yok olmaz sadece dönüşür. Bazen aklımıza gelen şeyin başımıza geldiğini görürüz. Bazen kendimize acırız; kötü şeyler gelip hep beni mi bulur deriz. Bu çevreye yaydığımız enerjiyle ilgilidir. Düşüncelerimiz sürekli çevreye enerji yaymaktadır. Bunu kabul ettikten sonra yaydığımız enerjiyi kontrol etme şansımız olacaktır. Olumlu düşünür olumlu yaklaşırsak olumlu olaylar yaşayabiliriz. Bu düşünme biçimini öğrenme alanında da kullanabiliriz.
Kuantum Öğrenme
Bu düşünme biçimini; öğrenme alanında kullanmak istiyorsak önce kendimizi, o işi başarabileceğimiz konusunda motive etmemiz gerekir. “Ben bu işi başarabilirim,” gibi olumlu düşüncelerle bu isteği sağlamamız mümkündür. Bilinçaltına göndereceğiniz mesaj çok önemlidir. Eğer bir şeyi yapamayacağınızı düşünerek işe başlarsanız zaten o işi yapmak gibi bir şansınız kalmayacaktır. Bu ister ders çalışan bir öğrenci olsun, isterse bir iş kurmayı düşünen bir insan olsun. Kuantum öğrenme hayatın her alanında kullanılabilir. Burada güç kişinin kendisindedir. Çünkü insan beyni muhteşem bir yapıdadır. Bilinçaltına sürekli ben bunu başaracağım diye gönderilen mesajlar süreklilik arz ederse bilinçaltı buna ikna olacak ve bu da sonucunda başarıyı getirecektir. İnsan vücudunda bir davranışın veya düşüncenin alışkanlık haline gelmesi yaklaşık yirmi bir gün almaktadır. Buda mesajı neden sürekli bilinçaltına göndermemiz gerektiğini açıklar.
İnsan öncelikle ulaşmak istediği hedeflerini belirlemelidir. Hedefler kişiye göre farklılıklar gösterir. Hedef belirlemek için kişinin kendini çok iyi tanıması gerekir. Eğer bu bir öğrenciyse öncelikle hangi şekilde daha kolay öğrenebildiğini bulmalı önce tekniğini belirlemelidir. Bazıları görsel, bazıları işitsel bazılarıysa dokunarak daha iyi öğrenebilir. İşte öğrenci bunların hangisinin kendisine daha uygun olduğunu belirlemelidir. Tekniğini belirledikten sonra hedefine yoğunlaşmalı, hedef belirledikten sonra artık sıra çalışmaya gelmektedir.
Belirlediğimiz hedefe ulaşmak için öncelikle çok çalışmamız gerekir. Sabır ve azimle hedefe kilitlenip ben bunu yapabilirim dedikten sonra yılmadan ilerlemek lazım. Birkaç kez başarısızlığa düşülebilir ama bu asla vazgeçmek için yeterli bir neden değildir. Eğer Edison ampulü bulmaya çalıştığı dönemde birkaç denemesinden sonra vazgeçmiş olsaydı bugün ışığa hasret olabilirdik. En az iki bin kez denediği göz önüne alınırsa. Yani hedefe ilerlerken başarısızlıkları iyi okuyup onları başarıya dönüştürmek için uğraşmak gerekir. Çalışma planı yaparak buna uygun davranırsak başarmamak için bir neden yoktur. Bir öğrenci ben matematik dersini başaracağım diye yola çıkar ve buna uygun bir şekilde plan yapar ve planına uyar, azimle yoluna devam ederse mutlaka başaracaktır. Kişi önce kendine bu dersi başarabileceği konusunda inanmalı ve güvenmelidir.
İş yaşamına atılmak isteyen bir insan da, iyi bir planlama ve yapabileceğine duyduğu inançla bu işi başarabilecektir. Kısacası olumlu düşünme bizim hayatımıza olumlu olarak yansıyacaktır. Bunu da sadece okul ve iş başarısı için düşünmemek, yaşamın her alanında kullanmak gerekir. Unutmayın doğaya ne bırakırsanız o geri gelip sizi bulacaktır. Bunu şu örnekle daha iyi açıklayabiliriz. Sesinizin yankılandığı bir alanda şöyle bağırdığınızı düşünün “Çok güzelsin,” duyacağınız ses de size “Çok güzelsin,” diyecektir. Oysa Küfür etmiş olsaydınız duyacağınız ses de size küfür etmiş olacaktı. O halde doğaya nasıl bir enerji yayarsak bize geri dönüşümü de o şekilde olacaktır. Olumlu düşünmeyi alışkanlık haline getirip yaşam başarısı için de kullanmak gerekmektedir.
Kaynakça:
vikipedia,
Yazar:Ilham Göl