Kumkapı Fatih yarımadasının Marmara Denizi kıyısındaki tarihi bir semtidir. İstanbul’a kum getiren küçük gemilerin yüklerini bu sahilde boşaltmaları sebebi ile Kumkapı adını almıştır.
Kabataş metrosu ile Beyazıt durağında inilerek güneye doğru yürünerek ya da Yenikapı metro durağında inip doğu istikametine doğru yürüyerek birkaç dakikada Kumkapı’ya ulaşılabilir.
Kumkapı denilince akla ilk gelen şey Kumkapı Meyhaneleri’dir. Kumkapı’daki balıkçı meyhaneleri 1980’li yılların sonunda düzenlemeye tabi tutulmuş, turistik bir hale getirilmiş, Kumkapı meydanı oluşturulmuştur. Alaturka müzik eşliğinde sunulan taze balık çeşitleri ve onlarca farklı Türk mezesi hem yerli hemde yabancı turistleri buraya çekmektedir.
Kumkapı semti ile özdeşleşmiş bir diğer mekan ise Kumkapı balık hali ve balık pazarıdır. Fakat günümüzde Kumkapı’ya gelenler maalesef balık hali ve balık pazarını görmeyecektir. Marmara Denizi Avrasya tüneli tüp geçit çalışmaları nedeni ile balık hali Gürpınar semtine balık pazarı ise Samatya semtine taşınmıştır.
Türkiye Ermeni Cemaati’nin merkezi konumundaki Türkiye Ermenileri Patrikliği 1641 yılından bu yana Kumkapı semtinde bulunmaktadır. Kumkapı 2000’li yıllara kadar Türkiye Ermenilerinin ağırlıklı olarak yaşadığı bir semt iken 2000’li yıllardan itibaren adeta Afrika kökenli mülteciler ve Türkî Cumhuriyetler’in vatandaşlarının akınına uğramıştır. Semtte yaşayan Ermeni vatandaşlarının büyük kısmı Bakırköy, Şişli, Beyoğlu başlıca olmak üzere farklı ilçelere dağılmıştır.
Son olarak İstanbul’un bu kadar güzel, tarihi dokuya sahip, gizli kalmış adeta unutulmuş şirin semtini bir kez de olsa ziyaret etmenizi tavsiye ederek yazımı sonlandırıyorum.
Yazar:Ferhan Ermiş