Adını icadına veren isimlerden biri de Mihail Timofeyeviç Kalaşnikof”tur. 1919’da Altay bölgesinin bir köyünde çiftçi bir ailenin 18 çocuğundan biri olarak doğmuş. 12 kardeşi vefat etmiştir. Fazla toprak sahibi olmaları nedeniyle sibiryad çalışma kamplarına gönderilen Kalaşniikof ailesi için zorlu yıllar başlamıştı. 15 yaşında kamptan kaçan Kalaşnikof tekrar kasabasına döndü. Bir tamirhanede 19’lu yaşlara kadar çalıştı. Tamirhanede kazandığı deneyim onu meslek hayatında da başarılı kılmıştır.
İkinci Dünya Savaşı, onun dünya tarihine geçen isimlerden biri olmasında en etkili olay olmuştur. 1938’de Kızıl Orduya katılmış ve tank teknisyeni olarak görev yapmaya başlamıştır. Kısa bir süre sonra tank sürücüsü olan Kalaşnikof 1941 yılında Nazilere karşı savaşırken ağır yaralandı. Kalaşnikof hastanede yatarken bir asker ona Sovyet ordusunun neden Almanlarınkine eşdeğer bir silah geliştiremediğini sordu. Bu soru onu çok etkilemişti. Sovyet ordusunun silahları Almanlarınkinden geriydi. Yaralanışı onu dünyanın kaderini değiştirecek bir icadın sahibi yapacaktı. Hastanede geçirdiği sürelerde Kalaşnikof’u tasarladı.Hazırladığı ilk prototipi polislere gösterme hatasını yapan Kalaşnikof, ruhsatsız silah taşımak suçundan hapse atıldı.Trajik-komik bir hikaye başlamadan serbest bırakılan Kalaşnikof’un yaptığı prototipler, ordunun büyük beğenisini kazansa da biraz daha geliştirilmesi gerektiği düşünüldüğünden hemen üretime geçilmedi.
Kalaşnikof 1947 yılında AK-47’yi geliştirdi. AK-47’nin açılımı: “Avtomat Kalashnikova”; geliştirildiği yıl 1947 olduğundan 47 de model adı olarak kullanılmıştır. Ülkemizde bu silaha kısaca ” Keleş” adı verilmiştir. 1948’de Kızıl Ordu Donanımına kabul edilmiş,1949 yılında seri üretime geçilmiştir. Kalaşnikoftan (AK-47) dünyada yaklaşık 200 milyon adet olduğu biliniyor. 1948′ yılında bu icadı Kalaşnikof’a Stalin ödülünü kazandırmıştır. 1949’da ise Sosyalizm Kahramanı ilan edilmiştir.
Devrimle özdeşleşen Kalaşnikof, yaratıcısının Korgeneralliğe kadar yükselmesini sağlamıştır. Sonrasında Yüksek Sovyet Millet Vekilliğine (1966) kadar yükselen Mihail Timofeyeviç Kalaşnikof, tüm dünyada kullanılmaya başlanılan bu silahın satışından fazla para kazanamadı. Bunun nedeni de tüm hava koşullarında çalışan,hafif, tutukluk yapmayan bu silahın basit bir mekanizması olması kolayca taklitlerinin yapılmış olmasıdır. “Keşke bu tüfek yerine, çim biçme makinası icat etseydim” şeklinde bir söylemi olan Kalaşnikof, hem bu icadından para kazanamamış, hem de tüm dünyaca kullanılan ve illegal örgütlerce, terörist guruplarca da kullanıldığından ölüm makinesi haline gelen silahın yaratıcısı olmanın onun üzerine yüklediği bu manevi ağırlığın sahibi olmanın mağduru olmuştu. Bukadar insanın ölümüne sebep oluyorsunuz. Geceleri rahat uyuyabiliyor musunuz? sorusuna:”Amacım, yurdumun sınırlarını koruyacak bir silah üretmekti. Birçok sorunlu bölgede Kalaşnikof kullanılması benim hatam değil. Suç tasarımcıda değil, bu ülkelerde uygulanan politikalardadır.” şeklinde anlamlı bir cevap vermiştir. Gerçekten de tüm dünyada saldırı ve savunma silahı olarak en çok kullanılan ve ucuz olması sebebiyle en fazla tercih edilen silahlardan biri Kalaşnikof’tur.
Birçok ülkenin bayrağına kadar giren silahın üzerine şarkı sözü bile yazılan ( Sezen Aksu’nun “Düğün ve Cenaze-1997” albümünde de bir şarkının adı “Kalaşnikof”‘tur.) ve artık bir simge haline gelen Kalaşnikof‘un yaratıcısı Mihail Timofeyeviç Kalaşnikof,Rusyaya bağlı Udmurtya’da bulunan silah fabrikasında 80’li yaşlara kadar tasarımcı olarak çalışmıştır. 94 yaşında mide kanaması nedeniyle kaldırıldığı yoğun bakımda vefat etmiştir.
2017 Eylül ayı içerisinde Rusya tarafından dikilen Kalaşnikof’a bir şükran olarak atfedilen 9 metrelik dev heykel, heykeldeki silahın bir Nazi silahı olduğunun tespit edilmesi üzerine kaldırılmıştır.
Kaynakça:
www.bbc.com
www.sabah.com.tr
Yazar:Eda Şahan