Demokratik Kongo Cumhuriyeti ya da halk arasında bilinen adıyla Zaire, dünyanın en eski coğrafyaları arasında yer alan Afrika kıtasında bulunan bir ülkedir. Kongo olarak da anılan bu ülke, aslında Demokratik Kongo Cumhuriyeti olarak ifade edilmelidir. Çünkü ”Kongo” adına sahip başka bir Afrika ülkesi daha bulunur ve iki ülke bu yüzden birbiri ile sıkça karıştırılır. Bölgenin önde gelen ülkeleri arasında yer alan Demokratik Kongo Cumhuriyeti, bulunduğu kıtanın orta kesiminde yer alır. Başka bir ifadeyle Orta Afrika’da yer alan bir ülke olan Zaire, uluslararası sularla bağlantısı bulunmayan bir devlet olarak bilinse de bu yanlış bir bilgidir. Ülke kıtanın ikinci büyük ülkesi olarak karşımıza çıkar. Bu büyüklük tamamen yüzölçümüne endekslidir. Ülkenin uluslararası sularla buluşması Afrika’nın batı yakasında mümkün olmuş, ancak son derece ince bir hat olarak göze çarpan bu bölge, ülkenin geri kalanına nazaran daha bir önemli hale gelmiştir. Demokratik Kongo Cumhuriyeti, kuzeyde Orta Afrika Cumhuriyeti ve Güney Sudan’la, doğuda Uganda, Tanzanya, Ruanda ve Burundi, güneyde ise; Zambiya ve Angola, batıdaysa Kongo Cumhuriyeti’yle son olarak güneybatıda ise, Atlantik Okyanusu’yla komşu durumundadır. Dünyanın en büyük yüzölçümüne sahip 11’inci ülkesi olan Demokratik Kongo Cumhuriyeti, bu anlamda da potansiyeli son derece yüksek bir devlettir.
Demokratik Kongo Cumhuriyeti, nüfusu ile de kıtanın en büyük ülkeleri arasında kendisine yer bulur. Birçoklarınca Frankafon bir ülke olarak anılan Demokratik Kongo Cumhuriyeti, 78 milyona varan nüfusuyla, Afrika’nın en kalabalık 4’üncü devleti konumundadır.
Dünya geneli hesaba katılırsa, ülke 17’nci sırada kendisine yer bulur. Afrika kıtasında yer alan diğer ülkeler için geçerli olan kader aslında Demokratik Kongo Cumhuriyeti için geçerli olmuştur. Bu ülke de Avrupalı devletlerce kolonileştirilmiştir.Uzun yıllar boyunca Fransa’nın sömürgesi olmuş olan Demokratik Kongo Cumhuriyeti, her ne kadar artık bağımsız bir ülke olsa da, dünyanın en fakir ülkeleri arasında bulunur. Sınırları dahilinde çok sayıda yerleşim yerine sahip olan bu ülkenin, en gözde mekanı ise, Kinshasa kentidir. Bu kent, bir anlamda siyasi merkez olmanın ötesinde iktisadi ve kültürel olarak da ülkenin kalbi durumundadır. Dediğimiz gibi Fransa’nın sömürdüğü Afrika ülkeleri arasında yer alan Demokratik Kongo Cumhuriyeti, ülkenin dilini de doğal olarak benimsemiştir. Anayasal bağlamda ülkenin resmi dili Fransızcadır. Fransızca dışında ayrıca Lingala, Kikongo, Swahili ve Tshliluba da ülkede resmi makamlarca tanınan yerel diller olarak bilinir. 17 Kasım 1879 tarihinde Fransa’nın kolonisi haline gelen bu ülke, 1 Temmuz 1885’te bağımsız olmuş, ancak bu çok uzun sürmemiş ve 15 Kasım 1908’de ülke bir başka Avrupa devleti olan Belçika tarafından sömürülmeye başlanmıştır.
30 Haziran 1960’da Belçika’dan bağımsızlığını elde eden Demokratik Kongo Cumhuriyeti, 1 Ağustos 1964’te ise, Demokratik Kongo Cumhuriyeti adını almıştır. Ülkenin ekonomisi son derece istikrarsız olup, insanlar zor şartlar altında yaşamlarını sürdürmektedirler. Bir şekilde, Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ne yolunuz düşecekse, bu durumda 6 ila 18 saat arasında bir yolculuk süresini de göze almanız gerekir. Son olarak güncellenen vize uygulamalarını IATA üzerinden takip ediniz. Bu seyahatiniz öncesi dikkat etmeniz gereken bir husustur.
Yazar:Emir Karasu