Yediğimiz besinlerin ve hayat psikolojisinden etkilenen beden,hiç olmadık zamanlarda kontrolsüz bir şekilde kilo almaya başlar. Bedenin taşıyamadığı fazlalıklar şişmanlık adı ile nitelendirilir. Şişmanlığın çeşitli faktörlere dayalı olduğunu biliyoruz. Gerek beslenme,gerek hayat koşulları ve zorlu süreçli iş telaşı,trafik stresi,kaygılar,yanlış besin takviyeleri ve çeşitli ilaçların kullanımı kilo alımını hızlı bir şekilde tetikleyebilir. Bu nedenle kilonun fazlası hem sağlık açısından zararlıdır hem de görsellik bakımından negatiftir. Yaşam enerjimizi elimizden alan,günlük rutin faaliyetlerimizde,gezmelerde ve en önemlisi giyinmelerde sıkıntılar yaşamaya bizi mecbur kılan istenmeyen kilolar için ,çeşitli alternatifleri etkinleştirmek,diyet yapmak ve spor egzersizleri ile bu sorundan kısa bir sürede kurtulmak isteriz. Doğal yöntemler,su diyeti,spor, yediklerimizden kısıtlama,hatta yememe gibi olguların içinde kendimizi buluruz.
Evimizden hiç eksik etmediğimiz tartılarda psikoljikmen gram gram acaba zayıfladım mı ? Bende bugün bir değişiklik söz konusu mu ? sorularının içinde kendimizi buluruz. Bu yersiz düşünceler,üzerimizden atamadığımız ruhsal bunalımlar ve kilolar yaşamımızın içine kor gibi düşer ve bizi huzursuzluğu ile yakmaya devam eder. Kilo kontrolsüz olunca ve beden kiloyu alıma uygunsa yapılacak tek yol ,planlı hareket etmektir. İrade,yemek ve diyet insanın kendine verdiği değerdir. Kontrol sağlandıkça zayıflıklarda zamanla gerçekleşecektir. Sabırsız olmak yerine planlı düşünmek gerekir.
Uzman diyetisyenlerin önerilerine uyulduğu halde hala ,üzerimizden atamadığımız fazlalıklar devam etmekte ise,burada vücudumuzun ve bizim tam olarak kabullenemediği bir durum mevcuttur. Vücut içinde biriken yağ,tüketilen yüksek oranlarda protein ve vitamin,sürekli televizyon karşısında fark edilmeden içilen şekerli çaylar,tatlılar ve abur cuburlar hep kilo almayı hızlandıran etkenlerdir. Sakızın içeriğinde var olan Aspartam maddesi aslında yapay tatlandırıcı olduğundan yüksek oranda risk içeriyor ve istenmeyen kansere davetiyeler çıkartıyor. Bu nedenle zayıflamak için seçtiğiniz sakızın içeriğinde tam olarak neler bulunmakta ve size zararları nelerdir? bu konuda doğru bir şekilde bilgilenmeniz gerekir. Aksi takdirde zayıflamak uğruna çiğnediğiniz sakız,çeşitli maddeler ve yapay tatlandırıcılarla istenmeyen tehlikeli hastalıkların habercisi olabilir. Sakızın zararı içeriğindeki bilinmeyen maddelerden gelir. Bunun için önceliğiniz bilmediğiniz sakızı satın almamaktır. Kimyasal renklendiricilere maruz kalmış,dışı ve tadı güzel olan sakızlar çocuklara alınıyor ve çocuklar bunun zararından habersiz bir şekilde yapay tatlıları ve kimyasal barındıran renklendirici maddeleri hiç düşünmeden çiğneyerek ,zararlı bakterilerin direk mideye inmesine neden oluyor. Sakızın sade ve tatsız olanını satın alarak zayıflayabilir,hızlı bir şekilde kalori yakabilirsiniz.
Her gün bir adet sakızı günde yarım saat ağzınızda sürekli hareket ettirerek yani çiğneyerek kalori yakmanız mümkün olabilmektedir. Bir yandan size acıkma hissini veren diğer yandan kalori yakarak sizi zayıflatan mucizevi etkiye sahiptir. Ayrıca sakız çiğnemek beyin gelişimi içinde önemlidir. Sakız çiğnerken yüzün ve kafanın her kası ayrı bir şekilde çalışıyor. Bu yüzden sakız çiğnemek zekaya da iyi geliyor. Sakız çiğneyerek zayıflamak gerçekten mümkün mü derseniz evet kalori yakma açısından yüksek bir etkiye sahip olduğundan, sizin hızlı bir şekilde zayıflamanıza katkıda bulunabilir. Sağlıklı günler dileği ile.
Kaynakça:
mynet.com
Yazar: Suna Korkmaz