Geçmiş çağlardan beri her medeniyet, dünya üzerinde su kaynaklarının olduğu bölgeleri kendine yerleşim yeri olarak seçmiştir. Göçebe toplumlarda da durum aynıdır. Yaşayacakları bölgelerin su kaynaklarına kolay ulaşılabilir olması, yaşamlarını sürdürebilmeleri için oldukça hayati değer taşıyordu. Günümüz çağdaş uygarlıklarda da durum farklı değil. Su kaynakları nerede yoğunsa, yerleşimler de o bölgelerde kuruluyor.
Sömürgeci devlet olarak tabir ettiğimiz ekonomik ve siyasi açıdan yaptırım gücüne sahip devletlerin, zayıf uluslar üzerindeki hakimiyetleri görmezden gelinemez bir gerçektir. Bu hakimiyetin günümüzdeki temel nedeni; madenler, petrol yatakalrı gibi yer altı ve birtakım yer üstü zenginliklere sahip olma arzusudur; ancak bu durum ilerleyen yıllarda dünyanın tüm kaynaklarının geri dönülmez biçimde hoyratça kullanılmasının ardından tükenmesiyle birlikte, yerini yaşamsal kaynaklar üzerinde bir hakimiyet anlayışına bırakacak ve dolayısıyla değerli madenler ve petrol gibi yer altı kaynaklarının yerini “su” almaya başlayacaktır. Yakın gelecekte ikamesi mümkün olmayan ve tükenmek üzere olan “su” için devletlerin su savaşları yapması bekleniyor. Evet, insanoğlunun bitmez tükenmez arzuları, hırsları ve hep daha fazlasını istiyor oluşu ne yazık ki doğaya ve dünyaya zarar vermeye devam ediyor. Yeryüzünde tüm doğal kaynaklara zarar verirken bunun geri dönüşü olmadığının da farkında olması ironisi de durumun diğer yüzü. Bu nedenle kurtuluşu ve çareyi hep başkalarından beklemek yerine her birey üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmek bilincinde olmalı ve bu farkındalıkla doğaya ve dolayısıyla kendine hizmet etmeli. Canlı yaşamı için olmazsa olmaz suyun tükenmemesi ve su kaynaklarının korunması için su israfı yapılmamalı, su kaynaklarının kirlenmemesi için de kimyasal ürünlerden olabildiğince uzak durulmalıdır.
Su İçmek Neden Önemlidir?
Canlı yaşamının devamı için su önemlidir ve suyun olmadığı bir yerde hayat da olmaz. Bu nedenle insanoğlu dünya dışında da bir hayatın mümkün olup olmadığını araştırırken bile tüm bilimsel ve teknolojik ilerlemelere rağmen aradığı ilk materyal sudur. Çünkü bilim ve teknik ne kadar ileri düzeyde olursa olsun, su olmazsa yaşam da devam ettirilemez. Bu nedenle uzay araştırmalarında özellikle son dönemlerde Mars yüzeyinde yapılan araştırmalarda suyun varlığı tespit edilmeye çalışılıyor. Eğer su olursa, yaşam için en çok gereken unsur da bulunmuş olacaktır.
Bedenimizin %60-70’inin sudan oluştuğunu biliyoruz. Bu nedenle hayati değere sahip suyun günlük yaşam içindeki önemi de büyüktür. Dolayısıyla su olmadan bir yaşamın mümkün olmadığını ve suyun yaşamımız için ne kadar önemli olduğunu bilsek de, su tüketiminde gereken bilinçte değiliz. Suyun sağlık için önemli olduğu biliniyor; ancak suyun nasıl ya da ne kadar tüketilmesi gerektiği hakkında pek çok insan gereken bilinçte değil. İnsan bedenini oluşturan hücrelerin yarısından çoğu sudur. Bu nedenle yeterli su içilmediği zaman hücrelerdeki su azalacaktır, hücrelerdeki su azalınca hücreler kendini yenileyemez ve buna bağlı olarak da birçok sağlık sorunu ortaya çıkar. Sağlıklı olmak ve sağlıklı kalmak için, organların görevlerini tam olarak yerine getirebilmesi ve metabolizmanın düzenli çalışabilmesi için yeterli su tüketimine önem verilmelidir. Ancak bu noktada dikkat edilmesi gereken önemli bir husus da çok su içmenin her zaman sağlık getirmeyeceğidir. Bol su tüketiminin önemine vurgu yapan uzmanlar bunun yeterli miktarda olması gerektiğinin de altını çiziyor. Her insanın yaşa ve birtakım fiziksel özelliklere bağlı olarak ihtiyaç duyduğu su miktarının farklı olduğu belirtiliyor. Bu nedenle aşırı su tüketimi birçok bünyede faydadan çok zarar getirebilir. Bir insanın ortalama su tüketiminin 2-2.5 litre olduğu belirtiliyor. Gün içinde litrelerce su tüketilmesinin zararlı olabileceği akıldan çıkarılmamalıdır.
Su İçmek Cildi Canlandırır
Su içmek cilt kuruluğunu önleyerek cildi nemlendirir ve elastikiyet kazandırır, dolayısıyla cilt kırışıklıklarının kolay oluşmasının önüne geçer, yaşlı ve sağlıksız bir görünüm oluşmaması için yardımcı olur. Az su içilmesinin hücreler içindeki suyu azalttığı ve derinin onarım hızını düşürdüğü belirtiliyor. Dolayısıyla az su tüketimi cildi kurutarak sağlıksız bir görünüme neden olur, kırışıklıkları artırır. Cilt sağlığı için kremler ve nemlendirirciler gibi dış destekler önemlidir; ancak cilt sağlığı yerinde olursa nemlendiricilere gereksinim de azalır, doğal ve daha uzun vadede bir bakım sağlar. Su içmek cilde sağlık verir ve cildi canlandırır. Cilt sağlığı için gün içinde bol su içilmesi tavsiye ediliyor.
Toksinlerden Arındırıyor
Gün içinde bol su içmek vücut ısısını dengeler, sindirim sistemini ve iç organları çalıştırarak metabolizmayı düzenler ve toksin adı verilen vücuttaki zararlı maddeleri atmaya yardımcı olur. Özellikle böbreklerin çalışması için gerekli olan su sayesinde vücutta oluşan ürik asit gibi zararlı maddelerin su ile seyreltildiği ve bu sayede böbreklerden atıldığı ifade ediliyor. Dolayısıyla su tüketiminin yeterli olmadığı durumlarda idrar yolu enfeksiyonları ve böbrek hastalıkları gibi birçok hastalığa neden olduğu da belirtiliyor.
Yorgunluk Hissediyorsanız Su İçin
Birçok insanın günümüzdeki en büyük problemlerinden biri, kendini sürekli halsiz ve yorgun hissediyor olması. Kronikleşmiş halsizlik ve yorgunluğun altında yatan başka sebeplerin olup olmadığı araştırılmalıdır; ancak bu halsizliklerin, çoğu insanın farkında olmadığı temel sebebi genellikle vücuttaki su kaybıdır. Birçok insan vücutlarının su ihtiyaçlarını su içmeseler dahi yiyecekler ve diğer içecekler yoluyla karşıladıklarını zannediyor; ancak uzmanlar su içmenin dışında çay, kahve tüketiminin vücudun su ihtiyacını karşılaması bakımından yeterli olmadığı konusunda uyarıda bulunuyor. Uzmanlara göre suyun içindeki mineraller başka sıvılarla karşılanamıyor. Bağışıklık sisteminin doğru işleyişi için su tüketiminin önemine vurgu yapılırken, her insanın günlük su tüketim ihtiyacının farklı olduğu da belirtiliyor. Bir insanın halsiz hissetmemesi, zinde ve dinç kalması için gün içinde ortalama 2 ila 2,5 litre arasında su içmesi gerektiği konusunda ortak görüş belirtiliyor.
Yeterli Su İçmemek Böbrek Sağlığını Etkiliyor
İnsan vücudunun yapı taşı olarak nitelendirilen hücrelerin büyük bir kısmı sudur. Dolayısıyla hücrelerin susuz kalması demek vücut sağlığı için de oldukça zararlı olması anlamına geliyor. Hücrelerin susuz kalmaması ve kendini yenileyebilmesi için gün içinde yeterli miktarlarda su içilmesi gerekiyor. Az su içilmesi ve vücudun su ihtiyacının artması durumunda ilk sinyalin böbreklerde başladığı belirtiliyor. Bir tür zehir olan toksik maddelerin vücuttan atılmasında önemli rolü olan böbreklerin sağlıklı çalışması için yeterli miktarlarda su içilmesi gerekir. Yeterli su içilmediği ve vücudun susuz kaldığı durumlarda kabızlık, idrar yolu enfeksiyonları, böbrek taşları gibi çeşitli hastalıklara da davetiye çıkarmış oluyor.
Kalp Hastaları Su İçerken Dikkat Etmeli
Yetersiz su alımı birçok organ üzerinde olumsuz etkiye sahip. Bu organlardan biri de kalp. Uzmanlar kalp sağlığı için yeterli su tüketimine özen gösterilmesi gerektiğini ifade ediyor. Susuz kalmanın kalpte ritim bozukluğuna neden olabildiğini belirtirken, kalp hastalarının içtikleri suyun ısısının ise son derece önemli olduğunun altını çiziyor. Uzmanlara göre çok soğuk su içmek, yemek borusunun soğumasına ve damarlarda büzüşmeye neden olacağı için kalp hastalarının içtikleri suyun çok soğuk olmaması gerektiğini belirtiyor.
Susuz Kalmak Baş Ağrısı ve Unutkanlık Sebebi
Yeterli su tüketiminin olmadığı ve vücudun susuz kaldığı durumlarda görülen birçok sağlık problemlerinden biri de baş ağrısı. Susuz kalmak baş ağrılarına neden olur. Baş ağrısı ortaya çıktığında hemen ilaçlara sarılmak yerine öncelikle vücudun yeterli miktarda su almış olup olmadığına dikkat edilmeli. Susuzluktan kaynaklanan baş ağrısında çözüm öncelikle uzmanların tavsiyelerini göz ardı etmeden, yeterli ve önerildiği ölçüde su içilmesi olmalıdır.
Yeterli miktarlarda su tüketilmediği zaman unutkanlık, konsantrasyon bozuklukları, dikkat dağınıklığı, kramplar gibi birçok sorun da ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle sağlık sorunlarının önüne geçebilmek ve daha sağlıklı ve zinde kalabilmek için kişinin ihtiyacına göre, gün içinde doğru zamanlarda ve yeterli miktarlarda su içilmesi ihmal edilmemelidir. Bununla birlikte gelecek nesiller için de su israfından olabildiğince kaçınmalı, bu konuda gereken özen büyük bir hassasiyetle gösterilmelidir.
Kaynakça:
https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberleri/halsizligi-onlemek-icin-su-icin/
https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberleri/az-su-icmek-hastaliklara-davetiye-cikariyor/
https://indigodergisi.com/2017/03/su-icmenin-faydalari-neler/
Yazar: Mehtap Özdemir