Nostaljik tramvayları ile Lizbon, Portekizin en büyük şehri ve başkentidir. Atlantik Okyanusunun kıyısında yer alan şehir, Portekizin en zengin bölgesidir. Dünyanın en zengin kültüre ve renge sahip başkentlerinden biri olan Lizbon, Avrupa’nın en hızlı büyüyen metropollerinden biridir. Nüfusu 3bine yakın olan şehir, refah düzeyi açısından Avrupa Birliği ortalamalarına göre oldukça üst seviyededir.
2004 yılında Lizbonun Baxia adındaki şehir merkezi, UNESCO Dünya Mirasları listesine eklenerek koruma altına alınmıştır. Aynı İstanbul gibi yedi tepe üzerine kurulmuş olan Lizbon, gezilip görülecek değerler açısından zengindir. Tarihi binaları, kendine has kültürünün yaşandığı sokakları, anıtları, manastırları ve meydanları ile pek çok turistin gözde tatil merkezi haline gelmiştir.
Ticaret Meydanı, Nossa Senhora da Conceiçao Velha Kilisesi, Rossio Meydanı, Elevador de Santa Justa, Belem Kulesi, Keşifler Anıtı, Jeronimos Manastırı… Sayabileceğimiz örneklerden sadece birkaçıdır. Lizbo’nun sembollerinden biri olan Elevator Santa Justa, dev bir şehir asansörüdür. 1902 yılında Eiffel kulesinin mimarı Gustave Eiffelin öğrencisi Rauol Mesnier du Ponsard tarafından yapılmıştır. Bu asansör ile şehri kuş bakışı olarak izlemek mümkün. Mimarı açıdan zenginliği ile tanınan kent, tarih boyunca geçirdiği dönemlerin sanatsal ve mimari geleneklerinden esinlenerek, Roma, Gotik, Barok, Modern, Postmodern ve geleneksel tarzda eserler ile doludur. Geniş caddeler, büyük bulvarlar, meydanlar ve anıtların yanı sıra, turistlerin ilgisini çeken önemli yerlerden biri de, Lizbonun müzeleridir.
Şehirde pek çok müze vardır. Antik sanat eserlerinden mozaiğe, okyanus müzesinden at arabası müzesine hatta eczacılık müzesine kadar pek çok bilim ve sanat dalına dair inceleme ve sergileme alanları yaratmış müzeler, kentin en hareketli yerlerindendir. Kış aylarında yoğun ilgi gören opera binası, her sezon tiyatro ve konserler ile şenlenen alanları ile kültürel etkinliklerin sıklıkla düzenlendiği Lizbon, Santo Antonio Festivaline ev sahipliği yapar. Her yıl haziran ayında düzenlenen, beş gün süren bir festivaldir. Ayrıca Lizbonda her yıl Gay ve Lezbiyen Film Festivali düzenlenir.
Şehrin ekonomisi hizmet sektörüne yoğunlaşmıştır. Kentin güney kısmı, oldukça gelişmiş bir sanayi bölgesidir. Portekizde bulunan pek çok uluslar arası şirketin merkez binaları, başkent olan Lizbondadır.
Lizbonda ulaşım genelde metro ile sağlanır. Bunun yanı sıra, otobüs ve füniküler araçları sayesinde şehirde trafik sıkıntısı yaşanmamaktadır. Şehrin en geleneksel ulaşım aracı ise tramvaydır. 19. Yüzyıldan beri faaliyetini sürdüren tramvaylar, rengarenk karıncalar gibi şehrin bir ucundan diğer ucuna adeta bir açık hava müzesi sunarcasına ulaşımı sağlamaktadır. Portekizin dünyaya açılan kapısı olan havalimanı ise, ülkenin başkenti olan Lizbondadır.
Kaynakça:
www.yurtdisigezi.com
Yazar:Ayşegül Karuç