Bilgiustam
Bilgiyi ustasından öğrenin

Tükenmişlik Nedir? Evreleri Nelerdir?

0 500

Tükenmişlik Nedir? Evreleri Nelerdir?1. Tükenmişlik Nedir?

Tükenmişlik kavramı daha çok meslek yaşamında karşımıza çıkmaktadır. Kişinin hayati ihtiyaçlarını karşılama ve yetenekleri, ilgileri doğrultusunda uğraşı sonucu ürettiği ve topluma sağladığı mesleki katkıları bireyin psikolojik durumunu da etkilemektedir. Bireyin yaptığı işin ağırlığı, mesleki deneyimi, çalışa saatleri ayarlanırken bireyin dayanabileceği, kendini mutlu ve değerli hissedeceği şekilde ayarlanmalıdır ki hizmeti nitelikli olabilsin. Fakat şartlar bireyi zorladıkça birey yorgunluk ve işe karşı isteksizlik hissedecek bu da bireyi tükenmişliğe sürükleyecektir.

İşe başlarken yüksek beklentiler içinde olan akademisyenlerden hem toplumun hem de öğrencilerin yüksek beklentileri vardır. Özellikle idari görevlerde olan akademisyenlerin üzerimdeki bu sorumluluk onları baskı altında hissettirebilir. Ayrıca beklenilen değerin gösterilmemesi, gerekli maddi kazancın sağlanamaması ve akademik çalışmalarını geliştirebileceği yeterli olanakların sunulmaması akademisyenlerde tükenmişliğe neden olabilir.

İş verimliliğinin önem kazandığı kurum ve kuruluşlarda tükenmişlik önem arz etmektedir. Tükenmişlik ve iş verimliliği arasında doğrudan bir ilişki olduğu için tükenmişlik iş verenler için önemli bir kavram haline gelmiştir. İş verimliliğini yüksek tutmak ve çalışanlarını işe bağımlı hale getirmek için tükenmişliği etkileyen etmenleri ortadan kaldırmak için birçok düzenleme yapmaktadır. İnsanın olduğu her yerde tükenmişlik duygusundan bahsetmek mümkündür. Bütün kurumlar da işletmeler de tükenmişlik duygusu önemli bir sorundur.

2. Tükenmişlik Türleri:

2.1. Duygusal Tükenme

Tükenmişliğin başlangıcıdır ve en önemli kısmıdır denilebilir. Duygusal tükenmişlik kişilerin kendilerini yorgun, bıkkın ve duygusal olarak tükenmiş hissetmemeleridir. Kişiler bu boyutta kendilerini duygusal olarak yetersiz hissetmekte ve karşılaştıkları stresle baş edemeyeceklerini düşünmektedir. Duygusal tükenme kişilerin kendileri ile ilgili yanı bireyin kendini algılaması ve özgüveninin azalması ile ilgilidir. Tükenmişliğin en kritik dönemidir. Duygusal tükenmişlikte kişiler çalıştıkları iş yerine karşı ve kişilere karşı duyarsızlaşmakta ve mesafe koymaktadır. Bu dönemde kişiler iş yerlerinde kopmakta ve uzaklaşmaktadır.

Tükenmişlik Nedir? Evreleri Nelerdir?Duygusal tükenme tükenmişliğin birinci evresini oluşturmaktadır. Duygusal tükenme daha çok tükenmişliğin içsel boyutudur. Kişiler bu boyutta çalıştığı kuruma karşı ve kişilere karşı duyarsız ve uzak davranmaktadır. Hizmet vermekten kaçınmakta ve kendini dışlanmış, üzerine aldığı sorumluluğu yerine getirmek istemeyen bir duygu içerisindedir. Çalışmayı ve her gün aynı işi yapmaktan hoşnutsuz ve aynı zamanda ertesi gün işe gitmenin kaygısını yaşamaktadır. Bu dönem de işe gitmek ve kişilere hizmet etmek çalışan kişi için stres kaynağı olmaktadır. Bu dönem de kişi duygusal olarak kendini tükenmiş ve bitkin hissetmektedir. Başarma ve çalışma gibi duygular yerine gerginlik ve hayal kırıklığı yaşamaktadır. Bireyler bu dönem de eskisi gibi çalışmaya istekli değildir. Sürekli çalışmaktan kaçma ve işe gitmeme gibi duygular yaşamaktadır. Kişiler bu dönem de kendilerini işe veremedikleri için müşterilere karşı ve iş verene karşı sorumluluklarını yeterince yerine getiremediklerini düşünür. Sonuç olarak duygusal tükenmişlik kişilerin duygusal olarak tarafsız ve çevresinde olup biten şeylere karşı ilgisizdir.

2.2. Duyarsızlaşma ( Depersonalization)

Duyarsızlaşma kişilerin çevrelerine ve çevresinde ki kişilere karşı umursamaz tavırlar sergilemesidir. Çevresindeki kişileri bir birey olarak değil de eşya olarak görmesidir. Duyarsızlaşan kişiler insancıl davranışlardan yoksundur ve etrafındaki kişilere karşı ilgisiz ve alakasız davranmakta ve onlara karşı katı ve acımasızdır. Kişiler bu boyutta herkese karşı mesafeli ve sadece kendini düşünen bir varlık olmaktadır. Duyarsızlaşma yaşayan iş gören insanlara karşı mesafeli davranmakta ve çevresindeki kişilerin sorunlarına karşı umursamaz davranmaktadır. Çalışan bu süreçte kendini diğer insanların sorunları çözme de güçsüz hissetmekte ve sorunları çözmek için herhangi bir girişim de bulunmamaktadır. Kendini yetersiz ve başarısız gören çalışan duyarsızlaşmayı bir kaçış olarak görmektedir.

Duyarsızlaşma boyutu daha çok kişiler arası ilişkileri belirlemektedir. Bu boyutta duyarsızlaşma yaşayan kişi diğer kişiler ile arasına bir mesafe koymakta ve çevresindeki kişilerin sorunlarına karşı tepkisizleşmektedir. Duyarsızlaşan kişi diğer insanlarla kendi arasına duvar örmekte ve onların ihtiyaçlarına ve problemlerine karşı umursamaz, aldırış etmeyen davranışlar sergilemektedir. Duyarsızlaşma yaşayan kişiler diğer insanlarla kendi aralarına bir mesafe koyarak kendilerini tükenmişlik duygusuna karşı koruduklarını düşünmektedirler. Duyarsızlaşma yaşayan çalışanlar müşterilere karşı diğer çalışanlara karşı kaba, küçük düşürücü, eleştirel bir dil kullanmaktadır. Karşıdaki insanın duygu ve düşünceleri yok sayarak ve isteklerini sert bir şekilde ifade etmektedir. Bu durum da iletişimsizliğe neden olmaktadır.

2.3. Düşük Kişisel Başarı

Tükenmişliğin bu boyutunda kişiler kendilerini değersiz ve kendisini olumsuz olarak değerlendirmektedir. Birey kendini değersiz, işe yaramaz ve aldığı sorumluluğu yerine getiremeyecek kadar güçsüz hissetmektedir. Çalışan bu boyutta kendisine ilişkin değerlendirmelerde olumsuz hisseder ve hiçbir şeyi başaramayacağını düşünür. Bu durum çalışanı motivasyonunu düşürmekte ve iş verimliliğini de olumsuz etkilemektedir. Kişi bu boyut hiçbir işi yapamadığını ve yaptığı işlerin de işe yaramadığını düşünmektedir. Sürekli sorumluluk almaktan kaçma ve bir işe yaramadığını boşa çaba harcadığını düşünmektedir. Genel olarak kişi bu süreçte kendini başarısız ve pasif hissetmektedir.

Bireylerin kendilerine yönelik geliştirdiği olumsuz duygular ve eleştiriler kişinin kendisine olan saygısını da etkilemektedir. Kendine saygı olmayan kişiler etrafındaki kişilere karşı da yetersizlik duygusu içine girmektedir. Bu boyut aslına bireylerin kendilerine olan güvenleri kaybettikleri ve karşılaştıkları sorunlara karşı başarısız oldukları için kişisel başarısızlık olarak da değerlendirilebilir. Başarma duygusundan yoksun olan kişiler kendilerini çevreye karşı kapatmak da ve yalnızlaşmaktadır. Bu boyutta kişiler öz yeterliliklerini sorgulamakta ve kişisel özelliklerinin sadece olumsuz yanlarını görmektedirler.

3. TÜKENMİŞLİĞİN EVRELERİ

3.1. Duygusal Belirtiler

Duygusal belirtililerin kişilerin genel olarak duygusal bıkkınlık yaşamaları, motivasyonlarının düşük olması ve çalışma isteğinin olamaması, kaygı, başaramama duygusu, tükenmişlik, tatminsizlik, çaresizlik ve duygusal olarak kendini yetersiz hissetmesidir.

3.2. Davranışsal Belirtiler

Tükenmişlik duygusu kişilerin davranışlarına da yansımaktadır. Kişiler bu süreçte aşırı eleştirel ve olumsuz düşünceler içindedir. Bu olumsuz düşünceler kişilerin davranışlarında yansımakta ve kişiler sabırsız, ani tepkiler veren, kuralcı diğer kişilerle arasına katı kurallar koyan, alıngan, ilgisiz ve kaba davranışlar göstermektedir. Davranışların da sürekli aşırılık bulunmaktadır. Sürekli karşıdaki kişiyi suçlama aldığı sorumluluğu yerine getirmeme, sorumluluktan kaçma ve inkar etme davranışları göstermektedir.

3.3. Bedensel Belirtiler

Tükenmişlik sendromunun bedensel belirtileri ise daha çok kişinin kendini halsiz, yorgun ve enerjisiz hissetmesidir. Tükenmişlik duygusu yaşayan kişiler sürekli kendilerini yorgun ve güçsüz hissetmektedir. Kişi bedensel olarak yorgun düşmüş sürekli baş ağrısı, mide bulantısı gibi bedensel rahatsızlıklar yaşamaktadır. Bunların yanı sıra uyku bozukluğu, kilo kaybı, eklem ağrısı gibi şikâyetleri de bulunmaktadır.

Yazar:Soner İnce

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul etmek Mesajları Oku