Yara iyileşmesini sağlamak için hücre yenileyici ve onarıcı bazı yağları kullanmakta yarar vardır. Bu yağların başında kantaron ve kalendula yağı gelmektedir. Bunların organik olmasına ve steril koşullarda üretilmesine dikkat edilmelidir. Çünkü yaralar kolaylıkla enfeksiyon kapabilmektedir. Kantaron yağı ve kalendula yağını eşit olarak karıştırıp, içerisine papatya yağı yada melisa yağı eklemek güzel bir onarıcı kremdir. Bu kremi doktorlarda hastalarına yan tedavi olarak vermektedir.
Kantaron, kalendula, papatya ve melisa yağlarının karışımı özellikle yanık sonrası izlerin giderilmesinde kullanılmaktadır. Yanığın ilk günü açık yaralara uygulanmamalıdır. Yanık sonrası yada yanığın geçmeye başladığı dönemde kullanılması daha doğru ve etkilidir. Yara öncelikle doktor tarafından pansuman edilip, gerekli ilaçlar kullanıldıktan ve doktor denetiminden çıktıktan sonra bu bitkisel karışımı kullanmak yaranın çabuk iyileşmesinde, yara izi kalmamasında da etkilidir.
Bunun yanında, yara izlerinin kalıcı olmaması için; yara düzenli olarak temizlenmeli ve mikrop kapması engellenmelidir. İyileşme süresinde ise, yara kabuk bağlarsa bu kabuğu elle sökmemeli yada kaşımamalıdır. Bir yaranın çabuk iyileşmesi düzenli olarak ilaç alımına doğru pansumana ve temizliğe bağlıdır.
Yaraların üzerine kozmetik kremler uygulanmamalıdır. Bitkisel yağların hücre yenileyici etkisi bulunduğundan ve organik olduğundan dolayı cilde bir zararı yoktur. Fakat kozmetik ürünler yaranın daha kötü olmasına yada geç iyileşmesine neden olabilmektedir. Kullanılacak bitkisel formülde hangi dozda ve ne sıklıkta uygulanacağını bilen bir kişinin önerisiyle uygulanmalıdır. Zira bu bitkisel formül çok uygulansada cilde zararı yoktur. Sadece yara izlerinde değil cildinize tazeleme maskesi olarakta bu formülü uygulayabilirsiniz.
Yazar: Elif KAYGISIZ