Yaşlılık kimilerine göre korkutucudur. Yaşlılığı düşününce psikolojik olarak sıkıntılar ortaya çıkabilir. Ama yaşlanmayı engellemek mümkün değildir. Zaman akıp gider ve küçükler büyür, büyükler yaşlanır. Yaşam bir döngüdür. Bunun için zamanın değerini bilmek ve doyasıya yaşamakta fayda vardır. Geçmişi düşünmek veya geleceği hayal ederek yaşamak aslında vakit kaybetmektir. En doğrusu ânı yaşamaktır.
Her ne kadar kabul edilmek istenmese de zaman geçer. Zamanın geçtiği bedendeki değişmelerden anlamak mümkündür. Yüzdeki çizgiler artmaya başlar, artık vücut daha kolay yorulur. İnsan kendindeki değişmeyi yavaş yavaş anlar. Ama asıl yaşlanma ruhtaki yaşlanmadır.
İnsan kaç yaşında olursa olsun önemli olan hissettiği yaştır. Yaşlılık istense de istenmese de herkesin yaşayacağı bir süreçtir. Öncelikle bunu kabul etmek gerekir. Hayat kimseye torpil geçmez. Yaşam süresi belli bir yaşın üzerinde ise yaşlılık yaşanır. Kimine göre 60 yaşından sonra yaşlılık başlar, kimine göre 70, kimine göre 80’dir. Ama 40’lı yaşlarda olup da kendini yaşlı hissedenlerde mevcuttur.
Yaşlılık kaçınılmaz olduğuna göre yaşlılıktan korkmak da faydasızdır. Öncelikle yaşlılığa olan bakış açısını değiştirmek lazım. Yaşlılık demek sevilen insanlarla daha çok vakit geçirmek, hobiler edinmek, gezmek, dolaşmak olarak değerlendirilmelidir. Yoksa yaşlanınca yalnız kalacağım, değersiz görüleceğim gibi bir mantıkla yaşlılığa bakmamak gerekir. Yaşlılıkta da gayet hareketli ve güzel günler geçirilebilir. Artık çok modern yaşlı bakımevleri vardır. Buralarda birçok aktivite ve geziler düzenlenmektedir.
Yaşlılığa karşı düşünceler değiştirilmelidir. Yaş sadece sayılarla ilgilidir. Önemli olan zihindeki yaştır.
İnsanların kendilerini yaşlı hissetmeleri ya da hissetmekten korktukları zaman emekli oldukları ya da emekli olmayı düşündükleri zamandır. Özellikle emeklilik yaşı gelenler emekli olduklarında hastalıkların başlayacağını, maaşlarının düşeceğini, değersiz olacaklarını düşünürler. Bu düşüncelerle emekli olmayı bile erteleyebilirler. Ama hayat sadece iş demek değildir. Çalışırken de birçok durumdan özellikle de zamansızlıktan şikayet edenler emekli olma düşüncesinden de hoşlanmazlar. Aslında emeklilik yaşlılığın başlangıcı değil kişinin kendine bol bol vakit ayırabileceği bir dönem olarak nitelendirilmelidir. Yıllarca yapılmak istenen her şey için rahat rahat vakit ayrılabilir. Ertelenen tüm aktivitelerin yapılması için verilmiş iyi bir fırsattır.
Beden ruhu taşır. Bedenin değişmiş olması ruhun ve zihnin de değişmiş olduğu anlamına gelmez. Herkes için güzellik ve gençlik geçicidir. Kişi kendini yaşlanma etkilerine karşı korumak için çok uğraşabilir, kendini bu uğurda yıpratabilir. Bunlara hiç gerek yoktur.
Yaşlılıktan korkanlar kendini sevmeli, bedenine iyi bakmalı, spor yapmalı, vücudu yıpratan zararlı maddeler tüketmemeli, düzenli ve sağlıklı beslenmeli, sağlığını ihmal etmemelidir. Gençlikteki kafa ve beden sağlığının sağlam tutulması yaşlılık dönemi için bir yatırımdır.
Kaynakça:
https://www.uplifers.com/yaslanma-korkusu-nedir-mucadele-etmenin-yollari-nelerdir/
Yazar: Serpil Altunyay