Tanımı ve Tarihçesi
Petrol kavramı, latince bir kelime olan ve taş anlamını gelen ”petra” ile, yine latince bir kelime olan ve yağ anlamına gelen “oleum” kelimelerin birleşmesiyle oluşmuştur ve ingilizce karşılığı Petroleum’dur. Bileşiğinde yoğun olarak metan, etan ve propan gazları bulunur. Petrol, ham yani işlenmemiştir. Petrolün işlenmesiyle Benzin, Dizel, Gaz yağı, Fuel Oil ve Motorin elde edilmektedir.
Petrol ilk olarak 4.yüzyılda çinde ısınma ve aydınlatma amacıyla kullanılmıştır. Bilindiği gibi o dönemlerde aydınlatma aracı olarak genellikle gaz yağı kullanılırdı. Özellikle denizlerden güçlükle yakalanan balinaların yağı gaz lambalarında kullanılırdı. Ancak 1853 yılında polonyola Ignacy Lukasiewicz’in petrolü gaz lambalarında kullanmasıyla bir dönüm noktası olmuştur. Bu tarihten sonra petrolün önemi her geçen gün artmış bir nevi petrol çılgınlığının başlangıcı olmuştur. 1861 yılında ise Mirzoeff adındaki bir iş adamı Azerbaycan-Bakü’de ilk petrol rafinerisini kurmuştur. 19.yüzyılın sonlarına doğru petrolle çalışan motorun bulunmasıyla petrolün önemi de ikiye katlanmıştır.
Petrolün Oluşumu
Petrolün nasıl oluştuğu tam olarak bilinmemektedir. Ancak milyonlarca yıl önce denizlerle kaplı olan yerküre içerisindeki binlerce bitki ve hayvan artıklarının çürümesiyle yer tabanında birikmesi ve zaman içerisinde deniz sularının çekilmesiyle bu artıkların üzerinin kum ve toprakla kapanmış olabileceği ve daha sonra ise yerin altında oluşan sıcaklık ve basıncın etkisiyle petrolün oluşmuş olabileceği düşünülmektedir. Milyonlarca yıl süren bu oluşum sonucunda yerin altında sıkışan petrol, bazen yerkabuğundaki çatlaklardan dışarı çıkarak havuzları ve katran çukurlarını oluşturmakta bazen de yerin altındaki geçirgen tabakalarda birikerek rezervuar olarak adlandırılan yerlerde birikmektedir.
Kullanım Alanları
Ham petrolün kullanım alanı sınırlıdır ancak petrol işlendikten sonra elde edilen ürünlerin değeri ve kullanım alanıda artmaktadır. Petrolün işlendiği yere rafineri denir. Ham petrol işlendikten sonra elde edilen ürünler önem sırasına göre; Benzin, Fuel Oil, Motorin, Lipit Petrol Gazı (LPG), Jet Yakıtı ve Asfalttır.
Günümüzde petrolün işlenmesiyle 80 bin’e yakın ürün elde edilmektedir. Ancak en çok kullanıldığı alanlar ulaşım ve enerjidir.
Petrol Arama ve Çıkarma Faaliyetleri
Bir bölgede petrol çıkarmak için çalışmalarına başlamadan önce o bölge teknolojik aletlerle uzun bir süre gözlemlenir. Çünkü petrol çıkarmak maliyeti yüksek olan bir iştir. Petrol araması yapılan bölgenin öncelikle havadan ve karadan fotoğrafları çekilir ve yer yapısı incelenir. Yeryüzünden ve yerin altından alınan kayaç örneklerine X ışınları yardımıyla kimyasal çözümleme yapılır ve oluşumu belirlenir. Daha sonra yer hareketlerini belirlemek amacıyla sismograf gibi sismik cihazlar kullanılır ve genellikle dinamit patlatılılarak yer hareketleri belirlenir. Eğer herhangi bir rezervuara rastlanırsa sondajlama yapmadan önce rezervuar içerisindeki petrol miktarı ölçülür, eğer bulunan petrol maliyeti karşılayamayacak durumda ise kuyu terkedilir. Ancak rezervuardaki petrol oranı fazla ise sondajlama yapılır ve yer kabuğunu delecek güçteki araçlardan faydalanılır. Kullanılan sondajlama araçlarının ağırlığı yüz tondan fazladır. Böylece yer kabuğu kolayca delinebildiği gibi, rezervuara ulaşıldığında da petrolün dışarı fışkırmasını engeller. 1980 yılında İran’da açılan ilk petrol kuyusundan çıkarılan petrol yaklaşık 350 metre yüksekliğe kadar fışkırmıştır. Günümüz teknolojisiyle karşılaşılan böyle bir durum kaza sayılmaktadır ve tedbiri alınmazsa çok tehlikelidir. Rezervuar içerisindeki petrole ulaşıldığında ise kuyunun ağzına basınca dayanıklı bir kapak takılır.
En Çok Petrol Rezervine Sahip Ülkeler
Petrolün ölçü birimi Varil’dir. Petrol ilk keşfedildiğinde tahta varillere doldurulduğu için o günden bu güne ölçü birimi olarak varil kabul edilir. 1 varil 159 litreye tekabül etmektedir.
2004 Yılı verilerine göre en çok petrol rezervlerine sahip ülkeler
Ülke | Kanıtlanmış Rezerv | R/P Oranı (Rezerv-Üretim) |
Suudi Arabistan | 262.7 | 67.8 |
Iran | 132.5 | 88.7 |
Irak | 115.0 | >100 |
Kuveyt | 99.0 | >100 |
Birleşik Arap Emirlikleri | 97.8 | >100 |
En Çok Petrol Üreten Ülkeler
2004 yılı verilerine göre en çok petrol üreten ülkeler
Ülke | Günlük Üretim |
Suudi Arabistan | 10.37 |
Rusya Federasyonu | 9.27 |
Amerika Birleşik Devletleri | 8.69 |
İran | 4.09 |
Mexico | 3.83 |
Dünya’daki Petrol Rezervleri Tükenebilir mi?
Tabloyu incelediğimizde aklımıza gelen ilk soru ileride petrolün tükenip tükenmeyeceğidir. Petrolde bir yenilenemez enerji kaynağı olduğu için elbette petrol rezervleri de tükenir. Ancak bu öyle kısa süreli bir olay değildir. 2002 yılında yapılan araştırmalara göre dünyaya 40 yıl yetecek kadar petrol rezervi kalmıştır. Ancak bu 40 yıl sonra petrolün tükeneceği anlamına gelmez. Çünkü hala yerin altında keşfedilmeyi bekleyen binlerce petrol rezervuarı bulunkatadır.
Dünyadaki petrol rezervleri hiç bir zaman tükenmez çünkü 200km derinlik aralığında oluşur. Kıtaları yüzeye çıkaran genellikle doğalgaz ile petroldür. Derinlerde 200km ye kadar kısımda çok miktarda SU, PETROL, DOĞALGAZ var olup üst kısım eksildikçe alttan takviye edecektir.
İran’daki 350m yükseğe fışkıran petrolün santimetrekare çıkışı 35litre / saniyedir. Günlük bir santimetrekare çıkışında 19 bin varil petrol çıkarılır. Böyle bir kuyu nasıl oluşur, nasıl bulunur? Petrol kuyuları devamlı olarak nasıl basınçla fışkırarak petrol üretir? Bu sorulara bu zamana kadar cevap bulunsaydı Türkiye için hiç sıkıntı çekilmezdi. Bu şekilde kendiliğinden basınçla çıkan yerleri keşif etmek çıkarmak mümkün ve kolaydır. Var olduğuna inanır, aramasını bilirsen bulursun.
Çok güzel makale olmuş özellikle petrolün nasıl oluştuğu konusunda detaylı bilgi almış oldum.
Dünyanın yüzeyi 200km derinliğinde karbonatlı su ile olduğu zamanlarda uzayda bir yıldız parçalanarak asteroit olarak gelip Dünya yüzeyinin yüzeyinin 200km derinlik aralığına yerleşmiştir. Uzaydan asteroit olarak gelen (demir, krom, bakır, kurşun, nikel kobalt, gibi) maddelerde oksijen olmadığından derinlerde Dünya yüzey maddesi olan su ile temaslarında suyun oksijenini alarak hidrojeni açığa çıkarır. Diğer tarafta karbonatla karşılaştıklarında karbonatın oksijenlerini alarak karbonu açığa çıkarır. Açığa çıkan karbon ile hidrojen bir yerde çok miktarda birikim yaparak reaksiyon şartları oluşmasıyla çok büyük patlama, ısı, basınç çok büyük DEPREM ile DOĞALGAZ ve PETROL oluşur. Demir , krom madeni olan yerlerin altında doğalgaz petrol rezervleri vardır.
“Petrolün nasıl oluştuğu tam olarak bilinmemektedir.” dedikten sonra açıklamanız çok hoş olmuş.
Teşekürler gerçekten çok faydalı makale olmuş