En sık görülen göğüs hastalıklarından biri de zatülcenp hastalığıdır. Çeşitli nedenlere bağlı olarak göğüs zarının iltihaplanması sonucu ortaya çıkan zatülcenp hastalığı taşıdığı olumsuz riskler nedeniyle beraberinde tehlikeli göğüs hastalıklarına zemin hazırlayabilmektedir. Halk arasında ”satlıcan hastalığı” olarak da bilinen zatülcenp hastalığı özellikle tedavi gerektiren hastalıklar arasında yer almakta ve bununla birlikte erken müdahale görme bakımından da son derece önemli bir durum arz etmektedir. Çeşitli virüslerin kan yoluyla veya lenf yoluyla göğüs bölgesine ulaşması sonucu diğer göğüs organlarındaki iltihaplanmaların göğüs zarına doğru hareket etmesi sonucu meydana gelen zatülcenp hastalığı diğer birçok göğüs hastalıklarında olduğu gibi çeşitli belirtiler sonucu kendisini göstermekte ve beraberinde özellikle de göğüs kafesinde şiddetli ağrıların oluşmasına neden olabilmektedir.
Etkisini gösterdiği anlardan itibaren bireyin ciddi anlamda rahatsızlıklar duymasına neden olan zatülcenp hastalığı tedavi edilmediği sürece bireyin en başta iş ve sosyal yaşantısını olmak üzere birçok günlük aktivitelerini olumsuz etkileyebilmektedir. Diğer birçok göğüs hastalıklarında olduğu gibi zatülcenp hastalığının da tedavisi mümkün olmaktadır. Ancak uzmanlara göre zatülcenp hastalığının tedavisinin kısa sürelerde başarılı sonuçlar verebilmesi için özellikle hastalığın erken müdahale görmesi son derece önem arz etmektedir. Bu nedenle uzmanların birçoğu zatülcenp hastalığının henüz ilk belirtilerinin görülmesi durumunda hastanın vakit kaybetmeden bir göğüs hastalıkları doktoruna başvurması gerektiğinin altını önemle çizmektedirler.
Tüberküloz mikrobunun neden olduğu zatülcenp hastalığı başta Dünya Sağlık Örgütü’nün olmak üzere birçok uluslararası sağlık kuruluşlarının güncel konuları arasında bulunmaktadır. Genellikle 50’li yaşlardan sonra kendisini gösterebilen zatülcenp hastalığı hem kadım hem de erkeklerde görülebilmesine rağmen genellik daha çok erkeklerde ortaya çıkmaktadır.
Zatülcenp Hastalığının Belirtileri Nelerdir?
Diğer birçok göüğüs hastalıklarında olduğu gibi zatülcenp hastalığının da birçok belirtileri bulunmaktadır. Bu belirtiler şunlardır;
Şiddetli öksürük: Birçok göğüs hastalıklarının başlıca belirtileri arasında yer alan şiddetli öksürük durumu zatülcenp hastalığının da en belirgin belirtileri arasında bulunmaktadır. Hastalığın etkisini göstermesinden bir müddet sonrasında normal seyirli başlayan öksürük bir müddet sonra yerini şiddetli öksürük durumuna bırakmakta ve bunun sonucunda göğüs kafesinde ciddi anlamda ağrıların oluşumuna yol açmaktadır.
Yüksek ateş: Zatülcenp hastalığının en önemli belirtilerinden biri de hastalığın etkisini göstermesinden bir müddet sonrasında vücut ateşinin yükselmeye başlamasıdır. Ateşin yükselmesi çoğu zaman etkisini uzun zamanlar devam ettirebilmektedir.
Halsizlik ve iştahsızlık: Zatülcenp hastalığının en önemli belirtilerinden biri de halsizlik ve iştahsızlık durumlarıdır. Hastalığın kendisini göstermesiyle birlikte hastada meydana gelen halsizlik ve iştahsızlık durumu etkisini uzun süreler boyunca devam ettirmesi durumunda vücut direncinin ciddi oranda düşmesine yol açabilmektedir.
Vücut titremesi: Zatülcenp hastalığının bir başka belirtisi ise vücutta meydana gelen titreme durumudur. Özellikle hastalığın kendisini göstermesinden bir müddet sonrasında meydana gelen titreme durumu çoğu zaman etkisini uzun müddetler boyunca devam ettirebilmektedir.
Zatülcenp Hastalığından Korunmanın Yolları Nelerdir?
Diğer birçok hastalıklarda olduğu gibi zatülcenp hastalığından da korunmanın çeşitli yolları bulunmaktadır. Bu yollar şunlardır;
Bireyin özellikle sigara ve alkol kullanımından uzak durması gerekmektedir. Çünkü genel sağlık açısından da ciddi riskler taşıyan sigara ve alkol birçok organ hastalıklarının oluşumunda etkin rol aldığı gibi aynı zamanda zatülcenp hastalığının oluşumunda da etkin rol alabilmektedir. Özellikle iltihaplanmaların birçoğu sigara ve alkol kaynaklı olmaktadır.
Birey aşırı sıcak veya aşırı soğuk yiyecekleri veya içecekleri tüketmemelidir. Birçok boğaz ve göğüs hastalıklarının iltihaplmasında etkin rol alan diğer faktörlerden biri de aşırı sıcak veya aşırı soğuk yiyecek ve içeceklerdir. Bu nedenle bireylerin bu durumundan da sakınmaları oldukça önemlidir.
Zatülcenp hastalığına neden olan mikrop tüberküloz hastalığına neden olan mikroptur. Yani diğer bir deyişle verem hastalığına yol açan mikrop aynı zamanda zatülcenp hastalığının oluşumuna da neden olmaktadır. Dolaysıyla da tüberküloz hastalığından korunma yolları aynen zatülcenp hastalığı içinde geçerli olmaktadır.
Zatülcenp Hastalığında Erken Teşhisin Önemi Nedir?
Birçok hastalıklarda olduğu gibi zatülcenp hastalığında da erken teşhisin önemi büyüktür. Hastalığı ileri safhaya ulaşmaması amacıyla önünün zamanında kesilmesi aynı zamanda hastalığın başarılı bir tedavii süreci göstermesi bakımından da son derece önem arz etmektedir. Yukarıda da belirtildiği üzere zatülcenp hastalığı zamanında müdahale edilmediği takdirde ciddi hastalıkların meydana gelmesine neden olabilmektedir. Hatta çok geç müdahale edildiği durumlarda hastanın hayatını kaybetmesiyle dahi sonuçlanabilmektedir. Bu gibi olumsuz durumlar göz önünde bulundurularak zatülcenp hastalığının henüz ilk etkilerinin görülmesi durumunda mutlaka ilgili doktora başvurulması gerekmektedir.
Zatülcenp Hastalığının Tedavisi Nasıl Yapılmaktadır?
Zatülcenp hastalığının meydana gelmesinde etkin rol alan mikrobun tüberküloz hastalığına neden olan mikroplarla aynı özelliklere sahip olmasından dolayı zatülcenp hastalığının tedavisi genellikle tüberküloz hastalığının tedavisiyle hemen hemen aynı özellikleri taşımaktadır. Zatülcenp hastalığının tedavisinde genellikle kortizonlu ilaçlar yöntemi kullanılmaktadır. İlgili doktor tarafından yeşil reçeteli olarak yazılan kortizonlu ilaç tedavisi sayesinde zatülcenp hastalığı etkisini bir müddet sonrasında tamamen kaybetmektedir. Tedavi sonrasında ise ilgili doktorun gerek görmesi durumunda hasta birkaç günlüğüne hastanede yatırılabilmektedir. Bir müddet hastanede veya evinde istirahat ettirilen hasta tamamen iyileştikten sonra günlük sosyal ve iş aktivitelerine kaldığı yerden tekrar devam edebilmektedir.
Not: Makale bilgilendirme amaçlıdır. Reçete değildir.
Kaynakça:
www.hemensaglık.com ve www.hastane.com.tr
Yazar:Ensar Türkoğlu