Proloterapi Nasıl Bir Tedavidir?
Proloterapi, ameliyat gerektiren diz yaralanmaları, çeşitli eklem hastalıkları, bağ yaralanmaları gibi hastalıklarda hasarlı bölgenin onarılması amacıyla uygulanan bir enjeksiyon tedavisi olarak tanımlanmaktadır. Proliferatif yani bölgenin kanlanmasını sağlayıcı ve irritasyon oluşturucu yani tahriş edici unsurların enjeksiyon yardımı ile hasarlı bölgeye verilmesi yolu ile uygulanan tedavi yöntemidir. Bu tedavi yöntemi ile ağrı duyulan bölgede kısa süreli çözüm oluşturmak, ağrı kesici etkisi yapmak yerine ağrıyı oluşturan sebebin ortadan kalkmasını sağlamaktadır.
Proloterapinin Amacı Nedir?
Proloterapi yöntemi sayesinde vücudun hasar görmüş bölgesine verilen ilaçlar yardımıyla mikropsuz iltihap oluşturularak, vücuttaki onarıcı hücrelerin bunun iyileştirilmesi gerektiğini düşünerek bölgeyi savunmaya geçmesi ve bölgenin temizlenmesini sağlayarak, bölgede sağlıklı kan akışı olmasına ortam hazırlamaktadır. Bir nevi vücudun tehdit altında olduğunu zannederek yaralı bölgeyi hızlıca iyileştirmesi bu tedavide iyileştirmeyi sağlayıcı faktördür.
Proloterapi Uygulaması Ne Kadar Sürer?
Proloterapi vücudun farklı yerlerine uygulanabilen bir tedavidir. Bütün eklem bölgelerine, ayak ve ayak bileklerine, sırt ve bel bölgesine ve omuza, hatta başa dahi uygulandığı için uygulama süresi bölgenin büyüklüğüne göre değişmektedir. Sırt bölgesindeki uygulamada enjeksiyon sayısının 40’a kadar çıkabildiği belirtilen uzman görüşleri arasında yer almaktadır. Proloterapide bir uygulama süresinin 15 dakika ile 45 dakika arasında değiştiği ifade edilmektedir. Ancak bu sürenin çoğunda enjeksiyon yapılacak bölgenin temizlenmesi, tespiti ve kalemle işaretlenmesi, enjeksiyon sonrasında iğne ile girilen yerlerin temizlenmesi ve kapatılması, sıcak uygulama yapılması gibi işlemler yapıldığı vurgulanmakta, iğne yapım sürecinin oldukça kısa sürdüğü ifade edilmektedir.
Proloterapiyi Kimler Yapabilir?
Proloterapi, vücudun farklı bölgelerine uygulanan bir tedavi yöntemi olduğu için birkaç farklı uzman doktor tarafından uygulanabilen bir tedavidir. Proloterapiyi, kesinlikle uzman bir doktorun yapması gerekmektedir. Ortopedi ve travmatoloji uzmanı bir hekim kendi bölümünü ilgilendiren sakatlıklar, yaralanmalar, burkulmalar, kemik aşınmaları gibi durumlarda proloterapiye başvurabilmektedir. Bunun dışında fizyoterapistler, beyin cerrahları, ağrı uzmanları tarafından proloterapi uygulanmaktadır. İşini bilen usta bir el tarafından yapılan tedavinin büyük oranda sonuç verdiği bilinmektedir.
Proloterapi, Dünyada ve Ülkemizde Ne Zamandan Beri Uygulanmaktadır?
Proloterapi, 1940’lı yıllardan beri Amerika’da uygulanmakta olan bir tedavi yöntemidir. Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere dünyada 60-70 yıldır uygulanan proloterapi, ülkemizde ise 7-8 yıllık bir geçmişe sahip olmaktadır.
Proloterapi Hangi Hastalıkları İyileştirmek Amacıyla Uygulanmaktadır?
Proloterapi, aşınan kemik dokusu, yaralanan ve hasar gören kıkırdak ve bağ dokuları, bel fıtıkları, bel ağrıları, migren, ayak bileği burkulmaları, tenisçi dirseği denilen tenis oynayan kişilerde görülen bir tür rahatsızlık gibi durumlarda hasar gören bölgenin tamamen zarar görmeden önce kendini yenileyebilmesi için uygulanan bir tedavi yöntemidir. Bu tedavi sayesinde zayıflamış eklem dokularının tabiri caizse yapıştırıcı bir madde ile birbirlerine yapıştırılması yani eskiye yakın sağlamlığına ve işlevselliğine dönmesi sağlanmaktadır. Bazı doktorların ameliyat tavsiye ettiği durumlarda bile uygulanan proloterapi sayesinde ameliyata gerek kalmadan bölgede iyileşme gözlendiği ifade edilmektedir.
Proloterapide Hangi İlaçlar Kullanılmaktadır?
Dekstroz diğer deyişle glikoz denilen doğal şeker ve mannitol denilen bir çeşit şeker alkolü bunun yanı sıra bir miktar anestetik ile birlikte karıştırılarak proloterapi enjeksiyonları hazırlanmaktadır. Doğal şekerli su ile hazırlanan ilacın hastaya iğne ile zerk edilmesi sağlanmaktadır.
Proloterapi Nasıl Uygulanmaktadır?
Proloterapi, uygulanmadan önce işlem yapılacak olan bölgenin temizlenmesi sağlanmaktadır. Sonrasında ağrılı bölge elle tespit edilerek, mürekkepli kalem ile işaretlenmektedir. İğne yapılacak yerlere öncesinde anestezi iğnesi yapılarak hastanın iğne acısını duymaması sağlanmaktadır. Uygulama yapılacak bölgelerin uyuşturulması neticesinde proloterapi iğneleri hasarlı bölgeye uygulanmaktadır. İğneler yapılmadan önce bölge uyuşturulduğu için kişi genel olarak proloterapi iğnelerinin acısını duymamakta, duysa bile bu acı çok az olmaktadır.
Proloterapi Sonrası Yapılması Gerekenler Nelerdir?
Proloterapi sonrası kişilerin normal yaşamlarına çok kısa süre içerisinde dönebildikleri, aynı gün içinde rahatlıkla evlerine giderek hayatlarına kaldığı yerden devam ettikleri bilinmektedir. Proloterapi enjeksiyonlarının uygulandığı bölgelere sıcak su torbası konulası ya da farklı bir yöntemle sıcak uygulama yapılması bölgenin daha çabuk iyileşmesini sağlamaktadır. Proloterapi sonrası hangi egzersizlerin uygulanacağı, tedavi yapılan bölgeye göre değişmektedir. Bu egzersizlerin, doktorun dediği sayıda ve sıklıkta uygulanması gerekmektedir.
Proloterapi Sonrası Uzak Durulması Gereken Şeyler Nelerdir?
Proloterapi, genel olarak ağır bir yan etkisi bulunmayan bir tedavi yöntemi olarak belirtilmektedir. O yüzden proloterapi sonrası süreç, ameliyat sonrası kadar sıkıntılı olmadığı gibi bazı durumlarda kişilerin hiç ağrı duymadığı da görülmektedir. Bu nedenle uzak durulması gerekenler listesi çok uzun değildir. Ancak özellikle dikkat edilmesi gereken şey, anti-inflamatuar özellikli ağrı kesicilerin kullanılmamasıdır. Çünkü bu ağrı kesiciler, proloterapi ilaçlarının yapacağı düzelme etkisini ortadan kaldırmaktadır.
Proloterapinin Yan Etkileri Var mıdır?
Proloterapi doğal şekerden elde edilen bir solüsyonun vücuda enjekte edilmesi şeklinde uygulandığı için tedavinin kimyasal bir yan etkisi olmadığı doktor görüşleri arasında yer almaktadır. Ancak uygulama yapıldıktan sonra iğne yerlerinin birkaç gün acıyabileceği de belirtilen ifadeler arasında bulunmaktadır.
Proloterapi Her Zaman İşe Yarayan Bir Tedavi midir?
Proloterapi, ameliyatlık duruma gelmeden önce hasar gören bölgenin kendini iyileştirmesi için bağ, tendon, kıkırdak ve kemik içi enjeksiyonlarını içermektedir. Bu yöntem vücudun kendini onarmasını sağlamaktadır. Yine uzmanların söylediğine göre proloterapi, hasarlı bölgede büyük ölçüde düzelme görülmekte, kişilere çok büyük ıstıraplar veren bel ağrıları, boyun ağrıları gibi şikâyetlerin büyük ölçüde geçmesini sağlayan bir tedavi olmaktadır. Ancak bölgenin geri dönüşü olmayan bir hasar alması durumunda proloterapi yeterli olmamaktadır. Kıkırdak dokunun tamamen hasar görmesi ya da kemiklerin geri dönüşü olmayan bir hasar alması durumunda cerrahi müdahalenin kaçınılmaz olabildiği de belirtilmektedir.
Yazar:Merve Özkan