Bilgiustam
Bilgiyi ustasından öğrenin

Çevremizdeki Gizemli Tehdit: Alerjen Mikrofunguslar

0 339

Çevremizdeki Gizemli Tehdit: Alerjen MikrofunguslarKarşıdan baktığımızda petri kabında çok sevimli görülen mikrofunguslar, yaşam alanlarımızın gizemli tehdidini oluşturuyor. Özellikle okullarda gizemli tehdit unsuru olan funguslar, çocuklarda astım ve alerjik hastalıklara neden olarak, günlük yaşantı kalitemizi boz-maktadır. Alerjik hastalıklar öğrencilerin derslerini olumsuz etkilediği gibi erken yaşta ilaç bağımlısı haline getirerek, bağışıklık sistemlerine ciddi hasarlar verebilmektedir.

Funguslar insanlar üzerinde 3 farklı mekanizma ile sağlık sorunlarına yol açarlar. Bunlar enfeksiyon, alerji ve zehirlenmedir. Solunum yolu ile akciğerlere taşınan sporlar burada uygun yaşam koşulları bularak gelişir ve aspergillozis, mucormukozis gibi sistemik mantar enfeksiyonlarına yol açarlar. Fungusların bir kısmı da yaşamlarının belli bir bölümünde mikotoksinler (mantar toksinleri) olarak bilinen bileşikleri sentezlerler. Mikotoksin üretebilen fungusların besin maddeleri üzerindeki gelişimleri sonucu oluşan mikotoksinli ürünün tüketilmesi ile birlikte insan ve hayvanlarda karaciğer kanseri gibi hastalıklar oluşabilir. Solunan havada bulunan fungal partiküller insanlarda bazı alerjik reaksiyonların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Yapılan araştırmalar sonucunda seksen kadar fungus cinsinin insanlarda alerjik reaksiyonlara yol açtığı saptanmıştır. Bunlardan en önemlileri Aspergillus, Penicillium, Alternaria, Cladosporium, Fusarium, ve Trichodermadır. Alerjik hastalıklar genel olarak dış kaynaklı proteinlere karşı bağışıklık sistemin verdiği aşırı tepki olarak tanımlanabilir. Tüm dünyadaki insan popülasyonunda alerjik hastalıklar %20 oranında görülmektedir ve fungal kaynaklı alerjiye ise yaklaşık olarak %6 oranında rastlanmaktadır. Funguslarla ilişkilendirilen alerjik hastalıkların başında astım, rinit, alerjik bronkopulmoner mikoz ve aşırı duyarlılık pnömonisi (zatürree) gelmektedir. Bunun yanı sıra kanser hastaları, kemoterapi görenler, organ nakli geçirip immün baskılayıcı tedavi görenler, AIDS hastaları ve kontrol altına alınamayan şeker hastaları gibi immün sisteminde geçici veya kalıcı hasar oluşan insanlarda da fungal kaynaklı alerjik reaksiyonlara sıkça rastlanmaktadır. Funguslara karşı alerjinin yanı sıra diğer rahatsızlıkların ortaya çıkmasının ana nedeni yaşanılan mekanlardaki fungus yoğunluğunun aşırı artmasıdır. Solunan havanın 1 m³’unde 1 milyon fungusun bulunması insanda rahatsızlıkların görülmesine neden olabilmektedir.

Funguslar yeterli nem bulunduğu takdirde bina içi materyalin çoğunun üzerinde rahatlıkla gelişebilmektedir. Bu materyallerin başında kağıt ürünleri ve ahşap malzemeler gelmektedir. Yaşanılan mekanın funguslar tarafından bu şekilde istila edilmesi öncelikle binanın hastalanmasına sonra da binada yaşayan insanların rahatsız-lanmasına (hasta bina sendromu) yol açmaktadır. Funguslar ayrıca ürettikleri uçucu organik bileşikler yoluyla yaşanılan mekanlardaki hava kalitesini bozmaktadırlar. Bu bileşiklerin neden olduğu yoğun ve rahatsız edici fungus kokusu kişilerde istenilmeyen kötü koku sendromu (kakosmi)’nun görülmesine sebep olmaktadır. Bu durum kişilerde modern çağın hastalığı olarak tabir edilen devamlı isteksizlik ve kronik yorgunluk bulguları olarak karşımıza çıkmaktadır.

Yazar: Enes Eker

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul etmek Mesajları Oku