Isparta ilimizde bulunan Eğirdir Gölü, dördüncü en büyük gölümüzdür. Tatlı su gölü olan Eğirdir Gölü, tektonik bir göldür.
Göller bölgesinin en önemli gölleri arasındaki gölün, yüz ölçümü, 468 km2’dir. Ortalama 14 metre derinliğe sahip olan Eğirdir Gölü’nün en derin yeri 17 metre civarındadır. Genişliği 3 ile 15 km arasında değişen gölün uzunluğu 50km civarındadır. Denizden 917mt yüksekte bulunan Eğirdir Gölü, eşsiz güzelliği ile yerli ve yabancı turistleri de bölgeye çekmektedir.
Hoyran Gölü, gölün kuzey yönünde bulunan, Hoyran Boğazı tarafından Eğirdir Gölü’nden ayrılmış küçük bir göldür. Güney tarafta kalan büyük bölüme Eğridir Gölü denir. Çoğunlukla berrak ve açık renkte olan göl, camgöbeği renginde gözükse de, bazı günlerde ve günün değişik saatlerinde, renk değiştirmektedir. Herkesi kendine hayran bırakan muhteşem göl manzarası, renk değişikliklerinde, adeta onu görenleri büyülemektedir. Bu özelliği sayesinde de halk arasında Eğirdir Gölü’ne, yedi renkli göl denmektedir.
Eğirdir Gölündeki Biyolojik Çeşitlilik
Eğirdir gölü, biyolojik çeşitliliği sayesinde de çok önemli doğal alanlarımızdan biridir. Ülkemizde bulunan 454 kuş türünün 225 türü, Eğirdir gölünde ve çevresinde bulunmaktadır. Bu sebeple kuş bilimcilerinin çok rağbet gösterdiği ve araştırma yaptıkları yerlerden biri olmuştur. Gölde yaşayan zengin balık türleri vardır. Ancak gölde bulunan tatlı su kereveti ve balıklar, genellikle yurt dışına ihraç edilmektedir. Eğirdir gölünde bulunan tatlı su kereveti, en lezzetli kerevit türü olduğu için, çok rağbet görmektedir.
Eğirdir Gölünde Tarım
Eğirdir Gölü havzasında, birçok elma ağaçları vardır ve halkın bir bölümü elmacılık yaparak, geçimini sağlamaktadır. Bölge ülkemizin elma üretiminin yaklaşık %20’sini karşılamaktadır. Elma ağacı dışında ticari amaçlı çok fazla tarım yapılmamakta, halk kendi ihtiyaçları için ufak çaplı tarım yapmaktadır.
Eğirdir Gölünde Sanayi
Göl, balıkçılık ve su canlıları üretiminin yanı sıra tarımsal sulama ve diğer göllerin su kaynağı olarak büyük önem taşımaktadır. Eğirdir’e 25 km mesafedeki Kovada Gölü de su kaynağı bakımından Eğirdir’e bağlıdır. Kovada Gölü üzerinde bulunan, Kovada 1 ve Kovada 2 Hidroelektrik Santralleri, kaynak olarak Eğirdir’den gelen suyu kullanırlar.
1994 yılı itibariyle yapılan içme suyu tesisleri sayesinde şehrin içme suyunun bir bölümüne kaynaklık eder.
Eğirdir Gölünde Turizm
Isparta’nın bazı kasabaları gibi Eğirdir şehir merkezi ve Eğirdir Gölü de turizme açık bulunmaktadır. Eğirdir Gölü’nde şehir merkezine karayolu ile bağlanmış iki adet küçük adacık bulunmaktadır. Can ve Yeşil Ada Eğirdir Gölü’ndeki en büyük turizm ve gezi alanıdır. İki adaya da hem yerli hem de yabacı turistler gelmektedir. Isparta’nın elması kadar gül ve gül ürünlerinin de Dünya’da meşhur olması sayesinde, her mevsim azda olsa turisti kendine çekebilmektedir.
Eğirdir Gölünde Can Adası
Can Ada oldukça küçük boyutlarda ve yaklaşık olarak 7km2’lik bir alana sahiptir. Üzerinde yerleşim bulunmamaktadır. En fazla çadır ve karavan gibi turistik faaliyetler ile yerel halkın piknik ve mesire alanı olarak kullanılmaktadır. Karaya en yakın olan ada, meşhur olması ve doğasının bozulmadan kalmasını, Atatürk’ün ziyaretine borçlu olduğunu söyleyebiliriz. 1933 tarihindeki Belediye yönetimi bir karar ile ulu öndere adayı hediye etmiş, ancak ebediyete intikalinden sonra mirasçılarına geçmiş ve vasiyet gereği mirasçılar, adayı tekrar Eğirdir Belediyesine vermişlerdir.
Eğirdir Gölünde Yeşil Ada
Eğirdir’in en büyük ve güzel adasıdır. Yeşil Ada Eğirdir Gölü’nün turistik mekanıdır. Doğal güzelliği ve Aya Stefanos Kilisesi ile tarihi zenginliklere sahiptir. Birçok ülkeden yabancı ve ülkemizin değişik yerlerinden yerli turisti ağırlayan, adada ev pansiyonculuğu ve Eğirdir Gölü’nün nefis balıkları ile hizmet veren, küçük ama kaliteli restoranlar bulunmaktadır.
Eğirdir Gölünde Kirlilik
Eğirdir Gölü, ülkemizde ve dünyadaki birçok doğal kaynak gibi kirlenme tehlikesi ile karşı karşıyadır. Bu kirlenme doğal olmayan sebeplerden olduğundan biyolojik çeşitliliğinde azalma yaşanmakta ve su için doğal kaynak olmaktan uzaklaşmaktadır. Tarım faaliyetleri ile ilaçlama ve kimyasal gübreleme gibi tehlikeler hızla artmaktadır. Özellikle de çöp ve katı atıklar, göle bilerek veya bilmeyerek ulaşarak yıllık ortalama 70ton katı atık birikimine sebep olmaktadır.
Kaynakça:
Kaynakça
wikipedia.org � (Dijital Ansiklopedi)
wwf.org.tr � (Dünya Doğal Yaşamı Koruma Vakfı)
Yazar:Ensar Türkoğlu