Omurun arkasında yer alan faset eklemler, omurganın esnek hareket etmesini sağlayan küçük eklemlerden biridir. Sinirlerin karmaşık bir şekilde toplandığı bu hareketi sağlayan eklem, ağrıya duyarlı bir sistemde çalışmaktadır.
Yaş ilerledikçe deforme olabilen ve travma ya da ezilme sonucu bozularak işlevi aza inebilen bu eklem, boyun ve bel ağrılarına sebebiyet verebilir. Bu ağrılar ise yaşamı olumsuz etkileyecek şiddette olabilmektedir. Çağımızın sorunları başında yer alan faset sendromu, yoğun iş temposu ve bilinçsiz yapılan hareketler ile birlikte artış göstermektedir. Bel fıtığına benzer bir ağrıya sebebiyet veren sendrom, omur kireçlenmesi adı ile de anılmaktadır. Arkaya ya da yan tarafa yaslanıldığında ağrının şiddeti ciddi boyutta artış göstermektedir. Bedenen çalışan işçilerde daha fazla görülebilen bu sendrom, sert spor ile uğraşanlarda, ağır yük taşıyanlarda görülebilmektedir. En çok oluşma etkisi ise yaşlanma ile birlikte gelişme göstermesidir.
Belde ve boyunda ağrıya neden olan bu sendrom, gün geçtikçe daha fazla şiddetini artırmaktadır. Belin yan taraflarından kendini daha fazla hissettiren ağrılar, hareket etmeyi zorlaştırır ve kişi hareket ettikçe ağrısının şiddeti de buna bağlı olarak artar. Eklemlerde oluşan kireçlenmenin boyutuna göre oluşan ağrılar, kireçlenmesi artması ile daha fazla artar ve eklemlerde bulunan sinirler sıkışarak farklı hastalıklara yol açabilir. Kol ve omuzda ağrıya yol açabileceği gibi, kalça ve bacaklarda da ağrılara yol açabilmektedir. Aşırı ağırlıkta yük taşımak ya da herhangi bir darbeye maruz kalmak bu sendromun oluşmasına zemin oluşturabilmektedir. Dengesiz yük taşımak, bir yükü aniden kaldırmak, dengesiz vücut yapısı, yoğun iş temposu gibi fonksiyonlar, faset sendromunu yol açabilmektedir.
Faset sendromu teşhisi, elle ya da fizik muayene ile kesin olarak ortaya çıkmamaktadır. Eklemlere ya da sinirlere konulan lokal anestetik enjeksiyonu ile teşhis edebilmek mümkündür. Teşhisi konulduktan sonra en çok kullanılan tedavi yöntemlerin başında faset eklem denervasyonu ve enjeksiyonu yer almaktadır. “Floroskopi” görüntüleme yöntemi eşliğinde uygulanan yöntemler, daha verimli tedaviyi mümkün kılmaktadır. Sakinleştirici ya da uyuşturucu ilaçlar ile kişiyi bu yöntemleri uygulama aşamasına getirilmektedir. Uzmanlar, bu yöntemlere özel iğneler ile faset eklem enjeksiyon vücuda enjekte etmektedirler.
Denervasyonu yönteminde ise, sinirler bloke edilir ve ağrı ile iletişimi kesilir. Teknolojinin gelişmesi ile kullanılan radyofrekans termokoagülasyon yöntemi de bu hastalık için olumlu sonuçlar vermektedir. Ve yine bu yöntem ile ağrılara son verilerek, kişinin rahat hareket etmesi sağlanmaktadır.
Yazar:Elif Açıkgöz