Bilgiustam
Bilgiyi ustasından öğrenin

Flynn’in Etkisi Nedir?

0 805

Flynn'in Etkisi Nedir?Flynn etkisi ilk olarak araştırmacı James Flynn tarafından 1980’lerde IQ test puanlarının geçmişe göre artmış olduğunu açıklaması ile ortaya atıldı. Flynn “İnsan popülasyonunun IQ düzeyinde, her 10 yılda bir yaklaşık 3 puanlık bir artış gözükmektedir.” sözü ile teori haline geldi. Flynn, bu etkiyi araştıran diğer araştırmacılar tarafından pek çok destekçi buldu. Psikolog Lisa Trahan ve meslektaşları tarafından yayınlanan bir araştırma makalesi, yayınlanmış diğer çalışmaların sonuçlarını (toplamda 14.000’den fazla katılımcıyı bir araya getirdi.) birleştirdi ve IQ puanlarının 1950’lerden beri gerçekten arttığını gördü. Araştırmalarda gösteriyor ki bazı istisnai belgelemeler olmasına rağmen IQ puanları genellikle zaman içinde artmıştır. Bu gerçeklik karşısında Trahan ve meslektaşları şöyle bir söylemde bulundu: “Flynn etkisinin varlığı nadiren tartışılmalı.”

Flynn Etkisinin Nedeni Nedir?

Araştırmacılar, Flynn etkisini açıklarken çeşitli teoriler attılar ortaya. Ortaya attıkları bu teoride birinci derecede önemli olan sağlık ve beslenme alanındaki gelişmelerin yanında geçtiğimiz yüzyıla göre, örneğin gebelikte sigara ve alkol kullanımında azalma, zararlı kurşun, boya kullanımının kesilmesi gibi faktörler hastalıkların önlenmesinde ve tedavisinde etkili olduğunu söylemişlerdir.
Günümüz psikologlarından Scott Barry Kaufman bugünkü psikolojiyi ele aldığında “Flynn etkisinin biz insanlara zamanla iyileşmek için daha fazla fırsat tanıdığı ve iyileşen insan sayısındaki artışa katkısı inkar edilemez demiştir.”
Başka bir deyişle Flynn etkisiyle kısmen de olsa, yirminci yüzyıldan beri, önceki nesillerde insanların tam potansiyellerine ulaşmalarını engelleyen pek çok halk sağlığı sorununa değinmeye başlanıldı.

Flynn etkisi için bir başka açıklama ise Sanayi Devrimi’nin bir sonucu olarak geçen yüzyılda meydana gelen toplumsal değişimlerle ilgilidir. Bir TED konuşmasında Flynn, bugün dünyanın “yeni zihinsel alışkanlıklarını, yeni akıl alışkanlıkları geliştirmek zorunda olduğumuz bir dünya” olduğunu açıklıyor. Flynn, IQ puanlarının artışının karmaşıklaşan dünyada en hızlı şekilde artan sorunların çözümlenmesindeki düşünsel aktivitelere bağlıyor. Farklı şeyler arasındaki benzerlikler ve daha soyut problem çözme türleri modern dünyada daha çok şey düşünmemizi, çözümlememizi ve hayata geçirmemizi sağladığını savunuyor.

Modern toplumun neden IQ testlerinde daha yüksek puanlara ulaştığını açıklamak için birkaç fikir öne sürülmüştür. Örneğin; bugün çoğumuz, analitik düşünme yetisini kullanabileceği iyi bir mevki istiyor. Bu isteklerle ilintili olarak okullar da ki eğitim de değişti.1900’lerin başında okulda yapılan bir test, ezbere daha fazla odaklanmış olabilirken günümüzde bir testin bir şeyin nedenlerini açıklamaya odaklanma olasılığı daha yüksektir. Ayrıca, bugün daha fazla insan liseyi bitirebilir ve üniversiteye devam edebilir. Aile yapısı daha küçük olma eğilimindedir ve bu durumun, çocukların ebeveynleri ile etkileşim süresini artıracağı için yeni kelime dağarcığı edinmelerine izin verilebileceği söylendi.
İş dışında eğlencemiz için tükettiğimiz zaman ise daha karmaşık bir hal aldı. Misal olarak favorimiz olan bir tv programı ya da okuduğumuz bir kitaptaki önemli bir noktayı anlamaya ve tahmin etmeye çalışmak aslında bizi daha akıllı hale getirebilir.

Flynn Etkisi Bize Ne Öğretir?Flynn'in Etkisi Nedir?

Flynn etkisi, insan aklının düşündüğümüzden çok daha uyarlanabilir ve kıvrak olduğunu anlatır. Düşünsel faaliyetlerimizin mutlaka doğuştan değil çevre ve eğitim ile geliştirileceğini kanıtlar. Hele ki toplum modern sanayiye geçmişse dünyaya bakış açımız atalarımıza kıyasla çok daha gelişir.
New Yorklu Malcolm Gladwell, Flynn etkisini tartışırken şöyle yazıyor: “Eğer IQ testlerinin ölçüsü her ne kadar bir nesilde daha yüksek sonuçlara ulaşsa da bunun tek sebebi doğuştan gelen zeka olamaz. Başka bir deyişle Flynn etkisi, IQ’ nun aslında düşündüğümüz şey olmadığını, doğal, doğumla kazanılan zeka ölçüsü olmak yerine, aldığımız eğitim ve yaşadığımız toplum tarafından şekillendirilebilecek bir olgu olduğunu söyler.

Kaynakça:

Türk Psikolojisi Dergisi

Yazar: Özlem Güvenç Ağaoğlu

Bunları da beğenebilirsin
Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul etmek Mesajları Oku