Her insanın bazı durumlarda yalan söyleme eğilimi gösterdiğini söylemek sanırım yanlış olmaz. Çoğu insan oluşan bazı durumlar sonucu doğruyu söylemekten korktuğu zamanlarda yalan uydurur. Peki, insanların yalan söyleme nedenleri nelerdir? Bu sorunun hem karmaşık hem basit birçok nedeni vardır.
Basit Nedenler
Son araştırmaların sonucu göstermiştir ki; birçoğumuz gündelik hayatta başka insanlarla iletişim halindeyken % 25’e yakın bir oranda yalan söylüyoruz (genellikle kendimizi veya başkalarını küçük düşmekten korumak için). Örneğin, gündelik hayatta herhangi bir arkadaşımız o gün giydiği kıyafetin güzel olup olmadığına dair yorum istese, çoğumuz beğenmesek dahi kıyafetinin güzel olduğunu söyleriz. Ancak bu çok yakın bir arkadaşımız ise doğruyu söyleme oranımız aradaki bağın yakınlığı ile orantılı olarak yükselir. Bu nedenle bazı araştırmacılar yalanı ilişki bağlılığının çöküşü olarak görürler.
Yalan Söylemeyi Öğrenmek
Çocuklar birçok farklı nedenle yalan söyleme ile çok erken yaşlarda öğrenirler ki genellikle neden olası cezalardan kaçınmaktır. Diğer bir neden de arkadaşları tarafından beğenilme veya kontrolü ele geçirme isteğidir.
Son yapılan araştırmalar çocukların yalan söyleme alışkanlığını ailelerini taklit ederek kazandığını açıklamaktadır. Bu araştırmacılardan biri olan Po Bronson çocukların çok erken yaşlarda yalan söylemeye başladıklarını ve zeki çocukların iki ya da üç yaşlarında yalandan hikâyeler üretmeye başladığını belirtmektedir. Farklı bir araştırmaya göre de yalan söyleme ile zekâ arasında bir bağlantı olduğu ileri sürülmüştür.
Bunun yanında, doğruculuk küçük çocuklar için önemli bir erdem olmasına rağmen, zaman içerisinde yalan söyleme bir yetenek gibi görülür. Yalan söyleyen çocuk, öncelikle gerçeğin ne olduğunun farkına varır, alternatif bir gerçeklik oluşturur ve bu gerçekliği başkalarına inandırır. Bu nedenle, yalan söyleme hem bireyin idrak yeteneğine hem de sosyal yeteneklerine bağlıdır. İlk denemesinde ceza veya ayıplama gibi olası sonuçlardan kurtulan çocuk, sonrasında da yalan söylemeye devam eder.
Sosyal Yalanlar
Çocuklar ergenlik dönemine geçişte yalan alışkanlığını bırakmazlar. Alkol ve sigara kullanımı, kimlerle arkadaşlık ettikleri, izledikleri filmleri, okul başarıları, para harcama alışkanlıkları vb. gibi birçok konu hakkında yalan söyleyebilirler. Yalan söylemek, gerçekler ile yüzleşmekten veya gerçekliğin doğurduğu sonuçların altından kalmaktan çok daha kolay olduğundan yalan söylemeye eğilim bu dönemde daha fazla artabilir.
Temel olarak, kişilerin neden yalan söylediği sorusunun yanıtı, kişinin ceza, korku, sosyal statünün azalması veya başkasının sosyal statüsünün artacağı endişesi gibi nedenleri engellemeye çalışmasıdır.
Bir başka yaklaşım da kişinin kendine özsaygısının olmamasıdır. Bireyin kendisine saygısı ne kadar az olursa yalan söyleme eğilimi o kadar fazladır.
Patolojik Yalancılar
108 kişi üzerinde yapılan bir araştırmada psikolojik test sonucunda 12 kişi patolojik yalancı olarak sınıflandırılmıştır. Daha sonra bu kişiler ile birlikte 21 kişilik bir kontrol grubu manyetik kaynak görüntüleme (MRI) testine tabi tutulmuştur. Araştırmanın sonucuna göre patolojik yalancı sınıfına giren kişilerdeki beyaz madde miktarı kontrol grubuna oranla gözle görünür miktarda daha fazladır. Bu nedenle araştırmacılar, bu kişilerin yalan söyleme sanatına yatkınlıkları olduğunu düşünmektedir. Ancak bu konu üzerinde yapılan araştırmaların azlığı nedeniyle sonuçların kesinliği tartışmalıdır.
İnsanlar Ne Sıklıkla Yalan Söyler?
Temel ve Uygulamalı Psikoloji dergisinde yayınlanan bir makaleye göre, iki yabancı arasında geçen konuşmalarda insanların en az % 60’ının yalan söylediği belirtilmiştir. Ortalama 10 dakikalık bir konuşmada yaklaşık 3 kez yalan söylenmektedir. İngiltere’de gerçekleştirilen bir başka çalışmaya göre de, erkekler günde ortalama altı kez yalan söylerken bayanlarda bu ortalama üçtür. Aynı araştırmaya göre her iki cins için de söylenilen en yaygın yalan “Bir şey yok, iyiyim.” cümlesidir.
Yazar:Nihat Keleş
Çok yardımcı oldunuz, teşekkürler!