Bütün dünya üzerinde eşsiz güzelliğe sahip olan ülkemiz her bölgesinde farklı renkleri, kültürleri ve insanları barındırmaktadır.
Ülkenin her köşesi yazın ayrı güzelliğe kışın ayrı güzelliğe bürünmektedir. Yılın her mevsimi güzelliğin koruyan, doğa gezginlerinin ayrı adrenalin tutkunlarının ayrı sevdiği bölgelerin başında Karadeniz gelmektedir. Bu bölge insanlarının konuşmaları, yaşadıkları evler, doğanın insana sunduğu bin bir tondaki yeşil ve hemen hemen her ilinde yapılacak paraşüt sporuyla diğer bölgelerden ayrılmaktadır. Bir Karadeniz gezisinde mutlaka görülmesi gereken on yerin listesi aşağıda sunulmuştur.
10- Anzer Yaylası
Anzer yaylasında üretilen balın ünü ülke sınırlarını aşmıştır. Çiçek türlerinin sayısının fazla olmasından dolayı diğer ballardan daha lezzetlidir. Yaylanın Rakımı 2280 metredir. Rize iline uzaklığı 80 km, Rize’ nin İkizdere ilçesine uzaklığı ise 35 km dir.
Anzer yaylasına ismini veren Anzer vadisinin uzunluğu 17km, genişliği 4 km dir ve yayla bu vadinin merkezinde bulunmaktadır.
Yaylada yaşanan yoğun sislerden dolayı arıların çıkabildiği gün sayısı çok azdır. Bu yüzden bal üretimi kısıtlı ve üretilen balların fiyatları da yüksektir. Ayrıca bir tarafında Çoruh nehri ve diğer tarafta uzun göl olmasından dolayı Anzer yaylası yerli ve yabancı turistlerin gözdesi haline gelmektedir.
Anzer yaylası geniş bir coğrafyaya yayılmıştır. Bu yüzden Aşağı Anzer ve Yukarı Anzer olarak ayrılmaktadır. Aşağı Anzer Çiçekliköy, Yukarı Anzer Ballıköy olarak isimlendirilir. Anzer yaylası olarak bilinen yayla aslında Ballıköy’ dür.
Anzer yaylası hem doğal güzelliği hem de çok ünlü Anzer balına sahip olmasından dolayı 1991 yılında turizm bölgesi olmuştur. Hem bitki çeşitliliği hem de hayvan çeşitliliği bakımından oldukça zengin olan yaylada yamaç paraşütü, treeking ve zirve tırmanışları yapılabilmektedir. Doğası sevdalısı turistlerin programında yer aldığı gibi adrenalin sporseverlerinin de Karadeniz turlarında yer almaktadır.
Ulaşım: İkizdere ilçesinin 39 km güneyinde yer almaktadır. İlçenin içerisinden geçip 20 dakika daha Erzurum karayolunda ilerledikten sonra Dereköy sağlık ocağı ayrımından sağa döneceğiz. Karşımıza çıkan tabelada Anzer yaylası ismini görmeyeceğiz onun yerine yeni adı olan Ballıköy yazısını göreceğiz. Ana dereden hiç ayrılmadan 1 saat daha yol aldıktan sonra Anzer yaylasına ulaşmış olacağız.
9- Palovit Şelalesi
Karadeniz’ de görülmesi gereken yerlerden bir diğeri de Palovit şelalesidir. Bu şelaleye Zil kaleden sonra 10 dakikada ulaşabilirsiniz. Şelale Rize’ deki en yüksek debiye sahip olan şelaledir. Suları 15 metre yükseklikten dökülmektedir. Çamlıhemşin doğa yürüyüşleri esnasında ziyaret edilen noktalardandır. Kaçkar dağları milli parkının içerisinde bulunmaktadır ve adını bulunduğu Palovit vadisinden almaktadır. Ulaşım konusunda sıkıntı yaşanmamaktadır. Kendi aracınızla da ulaşabilirsiniz. Yollar standart araçlar için de uygundur.
8- Çifteköprü
Trabzon’ dan Artvin’ e doğru giderken görülmesi gereken bir manzaradır bu Çifteköprü. Arhavi ilçesinden çifte köprüye özel aracınızla 15-20 dakikaya varmanız mümkün. 8 y.y. da inşa edilmiştir. Bu köprüler tahmin edileceği üzere moloz taşlar ve kesme taşlardan inşa edilmiştir. Taşlar kireç ve yumurta akı kullanılarak bir birlerine bağlanmıştır. Alt kısmı tam daire gibi hesaplanmış bu dairenin sadece üst kısmı kullanılmıştır. Dülgerli köyünden ve Kamilet vadisinden akmakta olan iki derenin Ortacalar ve Küçük Köy birleşim yerindedir. İki köprünün toplam uzunluğu 80 metredir.2003 yılında karayolları tarafından restore edilmiş fakat aslına sadık kalınarak restore edilmediği için eleştirilmiştir.
Bu köprüler Mençuna Şelalesi yolu üzerinde bulunmaktadır. Bu yüzden gezginler burayı gördükten sonra yollarına devam etmektedirler.
7- Ayder Yaylası
Ayder Rize’ nin Çamlıhemşin ilçesi sınırlarında bir yayladır ve buradan 19 km uzaklıktadır. Rakımı 1350 m dir. Günümüzde Ayder’ e ulaşım hem yaz hem de kış aylarında mümkündür. Çamlıhemşin’ den yola çıkınca asfalt bir yol sizi Ayder’ e kadar götürecektir. En yakın havaalanı Trabzon’ dadır. Buradan Ayder’ e uzaklık 166 km dir.Bölge herkes tarafından yayla olarak bilinse de tarihin hiçbir döneminde yayla olarak kullanılmamıştır. Bölge halkı tarafından yaylaya giderken veya gelirken dinlenme yeri olarak kullanılmıştır. Bölgede mevcut olan kaplıcaları ve bu kaplıcaların suları çok meşhurdur. Tarihinin Osmanlı Devletine kadar dayandığı bilinmektedir.Eğer planınız Ayder’ e geldikten sonra burada kalmayıp bölge civarındaki yaylaları da gezmekse, en doğru seçim bir 4×4 altı yüksek araba kiralamak olacaktır. Trabzon havalimanından aracınıza kiralayıp sahil yolunu takip ederek Pazar ilçesine ulaşırsınız. Daha sonra Çamlıhemşin istikametinde ilerleyerek Ayder yaylasına ulaşabilirsiniz.Ayder yaylasında yaşanan aşırı yozlaşma ve doğa koruma konusundaki insanların duyarsızlığı yüzünden bölge eski günlerindeki doğayla baş başa hissini verememektedir. Bu yüzden gezginler burada kalmayıp daha yükseklerdeki yaylalara gitmektedir. Her ne olursa olsun mutlaka gidilip görülmesi gereken bir yerdir.
6- Mençuna Şelalesi
Arhavi ilçesi sınırlarında bulunmakta ve bölgeye fazlasıyla turist çekmektedir. Şelalenin yüksekliği yüz metreden fazladır. Vadiden akarak Kamilet deresiyle buluşmaktadır. Mençuna şelalesi suyunu Sazlık ve Taşlık yaylalarından almaktadır.
Yerli halk tarafından çok eski tarihlerde keşfedilmiş olsa da diğer insanların burayı keşfetmesi 1998 yılında Cengiz VELİMAHMUTOĞLU ve Mehmet Remzi ÖNCEL’ in medyaya taşımasıyla olmuştur.
Ziyaret etmek için en doğru zaman karların eridiği ve suların coşkun aktığı zamandır. Nisan-Mayıs aylarında ziyaret edilmesi şelalenin etkileyiciliğini artırmaktadır. Fakat ne zaman gidilirse gidilsin her zaman güzel bir şelaledir.
Şelaleye ulaşım esnasında doğanın içerisinde kısa bir yürüyüş yapılmaktadır. İnsanların kalabalıktan uzak kendi başlarına vakit geçirmelerini sağlamaktadır.
Ulaşım
Çifte köprüleri geçtikten sonra dere sağınızda kalacak şekilde 3 km devam edin. Daha sonra aracınızı park edin. Yaklaşık 20 dakika doğanın içerisinde bir yürüyüş yaptıktan sonra şelaleye ulaşacaksınız.
5- Zil kale
Zil Kale Çamlıhemşin ilçesinin Çat Vadisinde kayaların üzerine inşa edilmiş bir kaledir. Rize’nin en çok dikkat çeken yerlerinden birisi ve görülmesi gereken bir kaledir. Denizden yaklaşık 750 metre yüksekte Fırtına deresinin yamaçlarına doğanın içerisine inşa edilmiştir.
Ne zaman veya kimin tarafından inşa edildiği kesin olarak bilinmemektedir. Fakat 13. y.y. da Kommenoslar tarafında inşa edildiği tahmin edilmektedir.
Tarihi ipek yolu üzerinde yer aldığından döneminin önemli konaklama yerlerinden birisi olmuştur. Zil Kale 15. Yüzyılda Trabzon imparatorluğuna 16. Yüzyılda Osmanlı Devlerine hizmet etmiştir. Daha sonra kullanılmadığı için bakımsız kalmıştır. 2008 ve 2010 yılları arasında aslına uygun olarak restore edilmiştir. Dış, orta ve iç surlar olmak üzere üç bölümden ibarettir.
4- Borçka Karagöl
Artvin’in Borçka ilçesinin Aralık köyü yakınlarında bulunmaktadır. Borçka Karagöl Milli Parkının Karadeniz’in saklı cennetlerinden birisi olduğunu söyleyebiliriz.
19. Yüzyılda meydana gelen toprak kayması sonucu oluşmuştur. Etrafı dağlarla örülü doğanın kalbinde bir konuma sahiptir.
Gezginlerin ve kampçıların uğrak noktası olan Karagöl tipik Karadeniz iklimi özellikleri taşımaktadır. Yılın her döneminde yağış alabilmekte ve yağış esnasında güzelliğine güzellik katmaktadır.
Hem bitki çeşitliliği hem de hayvan çeşitliliği bakımından oldukça zengin olan bölge sonbaharda yaprakların sararmasıyla fotoğrafçılara emsali olmayan görüntüler sunmaktadır. 5 hektarlık kısmı milli park içerisinde bulunan Karagöl toplamda 368 hektarlık alan üzerine konuşlanmıştır.
Karagöl’ün batısında Hopa güney tarafında Artvin doğu tarafında Şavşat, kuzeyinde ise Gürcistan sınırı bulunmaktadır. Artvin’e uzaklığı 30 km, Hopa’ya uzaklığı ise 36 km dir.
Borçka Karagöl ülkenin en kuzeydoğusunda yer alan göllerden biri de olsa ulaşımı sanıldığı kadar zor değil. Kendi aracınız ile ulaşım için Artvin’ den başlayarak Borçka tabelalarını takip etmeniz yeterli olacaktır. Yolun büyük çoğunluğu asfalt kaplı sadece son 6 kmsi taş dökülüdür. Kendi aracınız yoksa Borçka’nın içerisindeki petrol ofisinde. Kalkan minibüsler size yardımcı olacaktır.
3- Sümela Manastırı, Trabzon
Trabzon ili sınırlarında, Altındere köyünde bulunan Mela Tepesi üzerindedir. Manastırın denizden yüksekliği 1200 metredir. Dimdik bir kayanın ortalarında hem geniş hem de yüksek bir mağara manastırın merkezini oluşturmuştur. Sümela manastırına ulaşmak için araçları park ettikten sonra iki yol bulunmaktadır. Bunlardan birincisi manastıra çıkmak için dolmuşların kullandığı yol diğeri ise patika yoldur. Manastıra yürüyerek çıkacaksanız patika yolu kullanmalısınız. Bu yol yakın zaman önce ziyaretçilerin sağlığı ve güvenliği düşünülerek genişletilmiştir. Normal bir insan yürüyüşüyle yaklaşık yarım saat sürmektedir. Patika sık ağaçlardan oluşmaktadır ve gittikçe dikleşmektedir. Böyle bir yolda yorulmamak mümkün değil. Fakat yorulduğunuzu hissettiğinizde karşınızda manastırı göreceksiniz.
Patikadan sonra 88 basamaklı uzun bir merdivenle manastıra ulaşılıyor. Bu merdivenin hemen yanında büyük bir su kemeri mevcuttur. Eskiden bütün ihtişamıyla görevini yerine getiren bu su kemerinin günümüzde büyük bir bölümü yıkıktır.
Manastır birçok kaynağa “Meryem Ana Manastırı” olarak geçmiştir. Sümela manastırı ismi sonradan verilmiştir. Kelime anlamı; Stau orada demektir ve Mela siyah anlamına gelmektedir. Üzerinde bulunduğu dağın ismi Karadağ’dır. Saumela Karadağda anlamına gelmektedir.
Ulaşım
Kara veya hava yoluyla Trabzon’a vardıktan sonra isterseniz bir araç kiralayarak 30 km sonra Maçka’ya oradan da 20 dakika sonra manastıra ulaşabilirsiniz veya Trabzon’un içerisinden her gün Sümela’ya giden ve her saat başı hareket eden minibüsleri tercih edebilirsiniz. Üstelik ücreti sadece 5 TL dir.
2- Uzungöl
Uzungöl Trabzon’a 100 km uzaklıkta ve Çaykaraya 20 km uzaklıktadır. Kendinize ait aracınız yoksa Çömlekçi mahallesinden kalkan minibüslerle gidebilirsiniz. Bu göl heyelan sebebiyle oluşmuş bir göldür. Etrafındaki ağaçlık alan size inanılmaz bir manzara sunmaktadır. Ormanın içerisindeki ağaçların çoğu ladindir. Fakat kayın ve gürgen ağaçları da mevcuttur. Bölgede birçok yabani hayvan da bulunmaktadır. Fakat ormanlık alanda yürüyüş yapmazsanız bu hayvanları görmek oldukça zordur. Gölün deniz seviyesinden yüksekliği yaklaşık 1000 metredir. Güneşli gün sayısı oldukça azdır.
Uzungöl’e karşı konumlanmış birçok restoran bulunmaktadır. Bu bölgede oteller genelde kahvaltı, öğle ve akşam yemekleri dâhil olarak kayıt yaptırmaktadır. Fakat günübirlik gitmişseniz ve bölge lezzetlerini tatmak isterseniz göl kenarlarındaki restoranlarda yemek çok uygun olacaktır. Özellikle bu bölgede yaygın olan kırmızı benekli alabalık oldukça ünlüdür.
Son olarak bölgeden ayrılmadan önce yüksek tepelere çıkıp Uzungöl manzarasının tamamını görmekte iyi olacaktır. Belki de ömrünüzde bir daha böyle bir manzara göremeyebilirsiniz.
1- Boztepe, Trabzon
Karadeniz denilince akla ilk gelen yerdir Boztepe. Hem merkezde oluşu hem de kolay ulaşım imkânı burayı cazip kılmaktadır. Karadeniz turu yapan firmalarda burayı ziyaret etmeden gitmezler. Boztepe deniz seviyesinden 500 metre yüksekliktedir. Ordu merkezinden iki farklı ulaşım imkanı bulunmaktadır. Birincisi kendi aracınızla 8-10 km yol gitmek ikincisi ise teleferik hattıdır. Teleferik hattının uzunluğu 2350 metredir. Türkiye’nin en uzun ikinci teleferik hattıdır. Sizi yaklaşık olarak 7 dakikada Boztepe’ye ulaştırmaktadır.
Tepeye ulaştıktan sonra ilk yapılması gereken manzaranın tadını doya doya çıkarmak olmalıdır. Burada yer alan kafelerde oturup bir çay içmek olmazsa olmazlardandır. Aynı zamanda burada bulunan restoranlarda orduya özel lezzetleri de tadabilirsiniz. Ayrıca biraz daha adrenalin isteyen ziyaretçiler için bu eşsiz manzaraya karşı yamaç paraşütü imkânı bulunmaktadır.
Eğer gece konaklamak gibi bir düşünceniz varsa daha önceden rezervasyon yaptırmanız tavsiye olunur. Çünkü oda fiyatları sezona ve doluluk oranlarına göre değişiklik göstermektedir.
Kaynakça:
https://suffagah.com/dogu-karadenizde-gezilmesi-gereken-15-yer
Yazar:Osman Yüksel