Yeni yılın en bilindik alameti farikalarından biridir, süslenmiş yılbaşı ağaçları. Hristiyanlık ile özdeşleşmiş bu geleneğin; dini bir ritüel olduğunu düşünürüz. Ancak konu derinlemesine incelendiğinde, kökeninin çok daha eski tarihlere dayandığı ve hiç de bizim zannettiğimiz gibi olmadığı anlaşılmaktadır.
Gök Tanrı dinine mensup Orta Asya Türkleri, yeryüzünün tam ortasında bir akçam ağacı bulunduğuna inanırlardı. Bu ağaca “Hayat Ağacı” ismini vermişlerdi. Halen bu ağaç imgesini dokunan halı ve kilimlerde motif olarak görmemiz mümkündür.
Gece ve gündüzün yıl boyunca kavga halinde olduğuna inanan Orta Asya Türkleri, gündüzlerin uzamaya başladığı 22 Aralık tarihinde güneşin zaferini çam ağacının altında Nardugan bayramını kutluyorlardı. Nar eski Türklerde Güneş, dugan ise doğan anlamına gelmektedir. Nardugan bayramı, Doğan Güneş Bayramı demektir.
Güneşi geri verdiği için Tanrı Ülgen’e dualar edilir, duaların Tanrı Ülgen’e ulaşabilmesi için ağacın altına hediyeler konulurdu. Dallarına renkli çaputlar bağlar o yıl için dilekler dilenirdi. Evler temizlenir, en güzel kıyafetler giyilir, çam ağacı etrafında şarkılar söylenir oyunlar oynanır, tüm aile bir araya gelirdi.
Batılı topluluklar, Hunların Avrupa’ya gelişiyle Nardugan Bayramı ile tanışmışlardı. 325 yılında yapılan İznik Konsülü’nde pagan adeti olarak görülen bu kutlamalar Hz. İsa’nın doğuşu olarak kabul edilmiş ve bu adet Hristiyanlara geçmiştir.
Kaynakça:
haberturk.com/polemik/haber/194974-cam-suslemek-turk-adetidir
Yazar:Kadir Kulabas