Son yıllarda Avustralya ve Amerika Birleşik Devletlerinde hızla yayılan yeni bir yemek trendidir. Bu yeni trendin ana fikri, deniz ürünleri ile kırmızı etin aynı tabakta servis edilmesidir. Bu yeni yemek yeme alışkanlığının geçmişine bakıldığı zaman, 1960’lı yıllarda özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde orta sınıfın karnını doyurması için tercih edilen bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır. Bütçesi kısıtlı kişilerin doyurucu bir menü ve yüksek protein alarak karnını doyurması için deniz ürünleri ile kırmızı eti aynı anda yemekteydiler. Ancak günümüzde artık Surf ve Turf’un daha zengin bir kesimi hitap etmesi ile bu algı değişmiştir. Günümüzde lüks restoranların menülerinde görülmektedir.
Surf ve Turf’un kelime anlamları olarak bakacak olursak, Surf öncelikli olarak ıstakoz ve karides olmak üzere diğer deniz ürünlerini kapsamaktadır. Turf ise, kırmızı et grubunu karşılık gelmektedir. Avustralya ve İngiltere’de ise bu yeni trend Reef and Beef olarak menülerde yerini almıştır ve gastronomi ile yakından ilgilenen kişilerin çokça ilgisini çekmektedir ve her geçen gün bu yemeğin tadına bakmak isteyen kişilerin sayısı giderek artmaktadır. Ancak yapılan bazı araştırmalarda, bu yemeğin çok fazla protein içermesinden dolayı gut hastalarının bu yemeği tercih etmemesi gerektiği çokça vurgulanmaktadır. Ama yinede gün geçtikçe bu yemeği deneyimlemek isteyen kişi sayısı arttığı için daha fazla restoranın bu yemeğe menülerinde yer vereceği aşikardır.
Kaynakça:
Akdağ, G., Özata, E., Sormaz, Ü., ve Çetinsöz, B.C. (2016), Sürdürülebilir gastronomi turizmi için yeni bir alternatif: Surf&Turf,” Journal of Tourism and Gastronomy Studies, 4(1), 270-281.
Yazar: Semahat Göker
Açıklayıcı bir yazı olmuş, teşekkürler.