Bilgiustam
Bilgiyi ustasından öğrenin

Ağaç Dikmenin Faydaları Nelerdir? İnsanlar ve Şehirler İçin Ağaçlar Neden Bu Kadar Önemlidir?

0 49

Ağaçlar dünyayı daha zengin, daha yeşil ve daha güzel bir yer haline getiren şaşırtıcı ve büyüleyici organizmalardır. Ağaçlar sadece kasvetli şehir manzaralarına güzellik ve ilgi katmakla kalmaz, aynı zamanda çok önemli çevresel faydalara da sağlar, şehir sakinlerine günlük hayatın stres ve sıkıntılarından uzakta dinlenebilecekleri bir yer sunar. Bir ağaç biyolojik tanım olarak, tipik olarak tek bir gövdeye veya kayda değer bir yüksekliğe kadar büyüyen ve yerden belli bir mesafede yan dallar taşıyan çok yıllık odunsu bir bitkidir. Ancak ağaçlara daha pek çok açıdan (bilim, iklim çözümleri ve çok daha fazlası) bakılabilir. Çevresel zorluklarla boğuşan bir dünyada ağaç dikmek, yeniden ağaçlandırma yapmak, birçok fayda sunan güçlü bir çözüm olarak öne çıkar. Ağaç dikmenin çevreye ve yerel halka pek çok faydası vardır. Ağaçlandırma çalışmaları daha sağlıklı bir gezegenin ve gelişen komünitelerin anahtarıdır.
Bu makalede ağaç dikmenin 14 muhteşem faydasına ve ağaçlandırma çabalarının önemine değinilmiştir.

Ağaç Dikmenin Faydaları Nelerdir? İnsanlar ve Şehirler İçin Ağaçlar Neden Bu Kadar Önemlidir?

Ağaç Dikmek Çevre Dostu Bir Etkinliktir

Ağaç dikme, gezegeni daha iyi bir yer haline getirmek için insanların katılabileceği en ilgi çekici, çevre dostu etkinliktir. Binlerce yıldır dünya, iklim değişikliğiyle mücadele etmek için ağaçları kullanmaktadır. Gezegende ağaçların varlığı olmadan hayat var olamaz. Çoğu insan, estetik güzellikleri, doğayla bağlantı kurmaları veya sakinleştirici etkileri nedeniyle bahçelerini ağaçlarla zenginleştirmeye karar verir, ancak ağaçlar çevreye düşünülenden daha fazlasını yapar. Ağaçların deniz hayvanlarından dünya çapında yaşayan sayısız insana kadar gezegendeki her şeye sayısız faydası vardır. Ağaç dikmek sadece çevresinde yaşayanlara değil, atmosferdeki karbonu ortadan kaldırarak tüm nüfusa fayda sağlar.
Ağaç dikmenin insanlar ve şehirler için faydaları aşağıdadır.
1-Küresel Isınmayı Azaltır
Küresel ısınma, yükselen sıcaklıklar, yükselen deniz seviyeleri ve daha aşırı hava olayları gibi uzun vadeli hava değişiklikleriyle sonuçlanır. Küresel ısınma, yağmur ormanlarının yok edilmesi ve fosil yakıtların yakılmasıyla ortaya çıkan aşırı sera gazının bir sonucudur. Bir sera gazı olan karbondioksit, ısıyı hapsetme özellikleriyle ünlüdür. Gezegen endişe verici bir hızla ısınmaya devam ederken, havadaki karbon seviyeleri de büyük bir artış göstermektedir. İklim değişikliği en acil küresel sorunlardan biridir ve ağaçlandırma bunun hafifletilmesinde çok önemli bir rol oynar. Ağaçlar, fotosentez süreci yoluyla atmosferdeki karbondioksiti (CO2) absorbe etme konusunda üstündür; bu nedenle ormanlara karbon yutakları denir. Fotosentez süreci boyunca ağaçlar CO2’yi emer ve karbonu gövdelerinde, dallarında ve yapraklarında depolayarak sera gazlarını azaltır. Karbon tutumu olarak bilinen bu süreç, iklim değişikliğinin hafifletilmesinde önemli bir rol oynar, yani ağaç sayısı artırılarak atmosferdeki CO2 seviyesi etkili bir şekilde azaltılabilir ve küresel ısınmanın hızı yavaşlatılabilir.
Ağaçların CO2 absorbe etme konusunda inanılmaz bir kapasitesi vardır. Araştırmalara göre tek bir yetişkin ağaç her yıl 10 kilogramdan 22 kilograma kadar karbon emebilir ve potansiyel olarak onu onlarca yıl, hatta yüzyıllar boyunca odununda ve köklerinde hapsedebilir. Bir başka deyişle ağaçlarla dolu 4046,85 metrekarelik bir alan bir yılda 2,6 ton (bir arabanın 41842,9 kilometre sürülmesine eşit miktarda) karbondioksit emebilir ve depolayabilir. Küresel olarak ormanların, insan kaynaklı CO2 emisyonlarının %40’ını, daha fazla ısıyı tutabileceği dış atmosfere ulaşmadan önce emdiği düşünülmektedir. Büyüklükleri ve yoğunlukları nedeniyle ağaçlar bu konuda daha küçük bitkilerden çok daha başarılıdır.

2-Hava Kalitesini İyileştirir
Hava kirliliğinin arttığı bir çağda ağaçlar doğanın hava temizleyicileri olarak önem kazanmaktadır. Ağaçların havadan emdiği sadece karbondioksit değildir, aynı zamanda günlük aktivitelerden yayılan azot oksitler, ozon, amonyak ve kükürt dioksit gibi zararlı gazları, kirleticileri de emerler. Ayrıca havadaki koku, toz ve küçük parçacıkları yaprak ve kabuklarında hapsederek filtrelerler. Hava kirliliğinin (özellikle kentsel alanlarda) solunan havanın toksik seviyelere ulaştığı (veya aştığı) anlamına geldiği günümüzde, bu her zamankinden daha hayati bir önem taşımaktadır. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre dünya genelinde her on kişiden dokuzu kirli hava solumaktadır. Bu da milyonlarca önlenebilir hastalık ve ölüme neden olmaktadır. Kentsel alanlarda ve sanayi bölgelerinin yakınındaki ağaç örtüsü artırılarak komüniteler için daha temiz ve sağlıklı ortamlar yaratılabilir. Ağaçlar, hava kalitesini iyileştirerek astım ve diğer solunum yolu hastalıkları, kardiyovasküler rahatsızlıklar gibi kirliliğe bağlı hastalıkları azaltarak daha sağlıklı bir nüfusa katkıda bulunur. Çok sayıda ağacın bulunduğu toplumlarda sağlık harcamaları genellikle daha düşüktür ve bu da diğer önemli sosyal ve ekonomik yatırımlar için kaynakların serbest kalmasını sağlar.

3-Ozon Kirliliğini Önler
Her yıl sıcaklıkların artmasıyla birlikte sera gazlarının artmasından kaynaklanan küresel ısınma haberleri sıkça duyulmaktadır. Karbondioksit, azot oksitler, metan, florlu gazlar, su buharı ve kükürt dioksitler sera gazlarıdır. Ozon da bir sera gazıdır. Günümüzde ozon kirliliği de küresel ısınma ve iklim değişikliği gibi üzerinde çok konuşulan bir konudur. Renksiz bir gaz olan ozon (O3) atmosferde iki ayrı tabakada bulunur. Bunlardan biri daha yüksek seviyedeki (atmosferde 15 ile 20 kilometre arasında) tabaka yani stratosfer tabakasıdır. Burada bulunan ozona iyi huylu ya da stratosferik ozon da denir. Dünyayı koruyucu etkiye sahip olan bu ozon tabakası güneşten dünyaya ulaşan ve insana zararlı olan ultraviyole ışınlarının emilmesini sağlayarak olumsuz etkilerini ortadan kaldırır.
İnsanların çeşitli faaliyetlerinden kaynaklanan “kötü huylu” olarak adlandırılan ozon ise atmosferde yere yakın seviyede (yer seviyesinden itibaren 15 kilometre yüksekliğe kadar olan troposfer tabakasında) bulunur. Bu ozona “troposferik ozon” da denir. Troposferik (alt tabakadaki) ozonun seviyesi bol güneşli yaz ayları geldiğinde artar, işte bu durumda hava kalitesini düşüren ozon kirliliğinden bahsedilir. Yükselen sıcaklıklar ve güneşten gelen ışınlar ozon kirliliğinin en önemli etkenler arasındadır. Azot oksitler ve hidrokarbonlar ( bunlar motorlu araçlar, sanayi tesisleri, termik santrallerden, petrol rafinerilerinden çıkarlar ) kötü huylu olan ozonun temel kaynakları arasındadır. Bu kirleticiler güneş ışığıyla bir tepkimeye girer ve yer seviyesinde (troposferik) bulunan, zarar veren ozonu oluşur. Bazı yerlerde bu toksik (zehirli) ozon bir şehri örten duman (sis) olarak görülebilir. Ozon kirliliği çeşitli sağlık sorunlarına sebep olur. Bu ozonun solunması zararlı hatta kalp sorunları, solunum yolu hastalıkları, astım, KOAH gibi kronik hastalıkları olan kişilerde ölümcül olabilir. Çözüm ağaçların sayısını artırmaktır. Ağaçlar, insanlar fosil yakıtları yaktığında açığa çıkan yer seviyesindeki ozonu oluşturan azot oksitleri emer. Etrafta daha fazla ağaç olması, havadaki ozonun potansiyel sağlık ve çevresel etkilerini azaltır. Bitkilerin yaprakları tarafından gazlar emilir ve dönüştürülür, böylece çevre kirliliği azaltılır. Özellikle kentsel alanlarda daha fazla ağaç olması, daha fazla solunabilir hava olacağı ve sıcaklıkların daha ılıman olacağı anlamına gelir.

4-Oksijen Üretir
İnsanlar ormanda dolaşırken havanın temiz olduğunu hisseder. Bu doğrudur çünkü ağaçlar havayı arındırır. Ağaçlar gezegenin oksijen sağlayan vazgeçilmez kaynakları arasındadır. Neredeyse tüm bitkiler ve ağaçlar fotosentez adı verilen bir süreçle karbondioksiti alır ve yan ürün olarak oksijen üretir. Yeryüzündeki canlılar oksijen olmadan yaşayamazlar. Bu nedenle ağaçlar ortalama oksijen seviyelerinin en az % 6 daha düşük olması beklenen şehirler gibi yoğun nüfuslu ve kirli alanlarda çok daha önemlidir. Bir ağacın her yıl ürettiği ortalama oksijen miktarı 118 kilograma yakındır. Daha fazla ağaç dikmek nefes almak ve yaşamı sürdürmek için daha fazla oksijen sağlar. Gezegende pek çok ağaç türü vardır ve her birinin ürettiği oksijen miktarı farklılık gösterebilir.

Ağaç Dikmenin Faydaları Nelerdir? İnsanlar ve Şehirler İçin Ağaçlar Neden Bu Kadar Önemlidir?

5-Doğal İklimlendirme Yapar
Ormanlar yerel ve bölgesel iklimleri düzenleme konusunda dikkate değer bir kabiliyete sahiptir. Küresel ısınmanın sebebi, ağaç örtüsünün azalmasıdır. Ağaçların sökülüp yerine ısı emici asfalt yol ve beton binaların yapılması kentleri çok daha sıcak hale getirmektedir. Kentsel alanlar özellikle ağaçların bulunduğu yerlere göre 2 ila 7 santigrat derece daha sıcaktır. Bu alanlarda dikilen ağaçlar doğal bir soğutma etkisi yaratarak kentsel ısı adası etkisini azaltmaya yardımcı olur. Kentsel ısı adaları, ısı emici yüzeylerin bolluğu nedeniyle şehirlerin çevresindeki kırsal alanlara göre önemli ölçüde daha yüksek sıcaklıklara maruz kalması durumunda ortaya çıkar. Ağaçların doğal klima etkisi oluşturması ev sahipleri, işletmeler ve yerel yönetimler için azalan enerji faturaları ve soğutma altyapısı için azalan bakım giderleri açısından önemli maliyet tasarrufu anlamına gelir. Daha serin mahalleler, sıcak yaz aylarında rahatlama sağlayarak açık alanları sakinler için daha keyifli hale getirir. Ağaçlar yüksek sıcaklıklar ve sıcak hava dalgaları sırasında ısıya bağlı stresi ve erken ölümleri azaltabilir. Bu durum özellikle yaşlılar ve çocuklar gibi sıcağa bağlı hastalıklara karşı daha duyarlı olan hassas gruplar için önemlidir.
Ağaçların sıcak yaz aylarında binalar ve kaldırımlar tarafından ısı emilimini azaltan soğutma ya da serinletme etkisinde yaprakları yoluyla (evapotranspirasyon: buharlaşma ve terleme yoluyla) nemin yani su buharının serbest bırakılması rol oynar. Ağaç kanopilerinin sağladığı gölge ve ağaç yapraklarının güneş ışığını emip ısıyı yansıtması da gün boyunca evler ve binalar tarafından emilen ısıyı en aza indirir, sıcaklıkların düşmesine, ısı adası etkisinin azalmasına yardımcı olur. Bu nedenle, evlerin etrafına stratejik olarak yerleştirilen ağaçlar klima ihtiyacını önemli ölçüde azaltabilir. Tek bir yetişkin ağacın gölge ve diğer faktörler vasıtasıyla oluşturduğu genel soğutma etkisi ortalama olarak 10 klima ünitesinin gün içinde 20 saatlik çalışmasına eşdeğerdir. Bu nedenle ağaçlar sadece ekonomik tasarruf sağlamakla kalmaz, aynı zamanda karbondioksiti ve enerji santrallerinden kaynaklanan emisyonları da azaltır. Ağaçlar sadece yerel bölgeyi serinletmekle kalmaz, aynı zamanda tüm gezegeni de serinletir. Ağaçlardan buharlaşan su, güneşi yansıtan alçak seviyeli bulutlar oluşturur ve böylece dünya yüzeyini soğutur. Amaca yönelik olarak mimarlar ve çevreciler, iç mekan ağaçlarının ve yeşil çatıların oluşturulmasına yönelik çözümler üretmişlerdir. Yeşil çatılar mükemmel bir soğutma sağlar ve havadaki ısıyı uzaklaştırarak çevreyi korur. İç mekan ağaçları doğal klima görevi görerek soğutma faturalarından tasarruf sağlar.
Not: Yaprakları sayesinde sıcak günlerde gölge sağlayan ağaçlar kış ayları geldiğinde yapraklarını döker ve binaların ısınmasına katkıda bulunur.

6-Erozyon Kontrolü Sağlar
Sağlıklı toprak, sürdürülebilir tarımın ve gelişen ekosistemlerin temelidir. Yağmur ve rüzgar çıplak toprağa zarar veren iki temel erozyon kuvvetidir.
Ağaçsız alanlar çölleşerek yaşanmaz duruma gelir. Eğer arazi kurumuşsa, rüzgar önemli ölçüde zarar verebilir. Çorak toprakların rüzgara maruz kalması zengin, verimli üst toprakların uçup gitmesine neden olabilir ve bu da genel toprak sağlığı için sorun teşkil eder. Ağaçlar rüzgar kırıcıdır. Bu nedenle yamaçlara ve hassas bölgelere dikilen ağaçlar toprağı stabilize eder, erozyonu önler, heyelan ve çamur kayması olasılığını azaltır. Ağaçlar geniş kök sistemleri ile toprağa güçlü bir şekilde tutunarak onu rüzgârın etkilerinden, erozyon tehlikesinden korur.
Kentsel ortamlarda, ağaçlar etkili yağmur suyu yönetiminde kritik bir rol oynar. Yağmur damlaları yüksekten düşüp yere çarptığında toprağa nüfuz edebilecek yeterli güce ve momentuma sahiptir. Kentsel alanlar, geçirimsiz yol ve bina yüzeylerinin geniş olması nedeniyle büyük miktarda yağmur suyu akışına maruz kalma eğilimindedir.
Ağaçların kanopileri (tepe tacı, yukarıdan bakıldığında zemini kaplayan ağaçların yaprakları, dalları ve gövdelerinden oluşan katman ) yağmuru keserek, yağmur damlacıklarının gücünü azaltarak suyun kademeli olarak toprağa sızmasını sağlar. Böylece zemini şiddetli yağışlardan, sert hava koşullarından ve sel baskınlarından korur. Tek bir olgun, yapraklı ağaç, kökleri aracılığıyla her gün 450 litreye kadar su emebilir. Ağaçların kökleri yağmur sularını emip depolayarak yüzey akışını önler, şehirlerdeki yağmur suyu drenaj ağı üzerindeki baskıyı azaltır. Araştırmalar, 100 ağacın yağmur nedeniyle oluşan yüzey akışını 400.000 litreye kadar azaltabileceğini göstermektedir.

7-Su Kirliliğini Önler
Atmosferdeki birçok madde ile birlikte yağmur suyu, birçok yerde temiz su için tehdit oluşturan birçok kirletici ve bakteri toplar. Genellikle insan faaliyetleri nedeniyle daha da kötüleşir, gübrelerden ve diğer atıklardan kaynaklanan fosfor ve azot kirleticileri içerir. Yağmur suyu yollar ve çatılar gibi yerlere çarptığında sel suyu haline gelir ve yağ, ağır metaller, böcek ilaçları, gres yağı ve suları kirleten diğer kimyasalları içerebilir. Ağaçlar olmadığında yağmur suları filtrelenmeden okyanuslara ve sulara akar. Ağaçlar yağışı yavaşlatarak suyun toprağa girmesini ve toprağa sızmasını sağlar. Böylece kirletici maddeler taşıyan yağmur sularının akarsuları, gölleri, yer altı su kaynaklarını ve okyanusları kirletmesini engeller. Su yolları kenarlarına ağaç dikilerek ve su havzaları yeniden ağaçlandırılarak su kalitesi önemli ölçüde artırılabilir. Ağaçlar dışında, yeşil çatı gibi yeşil altyapılar yağmur suyunun etkilerini hafifletmeye yardımcı olabilir. Kirleticiler azaldığı için sudaki yaşam alanları iyileşir ve bunların içindeki biyolojik çeşitlilik korunur. Temiz su, yalnızca sudaki yaşamın devamı için gerekli değildir, aynı zamanda insan tüketimi ve çeşitli ekonomik faaliyetlerin desteklenmesi için de hayati öneme sahiptir.

8-Su Tasarrufu Sağlar
Tarımsal, evsel, endüstriyel ve çevresel kullanım için dünyadaki erişilebilir tatlı suyun yaklaşık %75’i orman ekosistemlerinden gelmektedir; dünya şehirlerinin %85’i su tedariki için ormanlara bağımlıdır. Bu nedenle ağaçlar ve ormanlar su güvenliğinin ve su tasarrufunun ayrılmaz bir parçasıdır. Ağaçlar gölge sağladığından, zemin bitki örtüsündeki su yavaş yavaş buharlaşır. Yeni dikilen ağaçlar haftada 56-60 litre suya ihtiyaç duyar. Ağaçlar geliştikçe çevreye su buharı yaydıkları için atmosferik nem artar. Ağaçlar soğutma sağladıkça, ağaçların altında yetişen ekinler ve çiçekler gibi daha alçaktaki zemin bitkileri için daha az su kullanılır. Ağaçlar bulutların oluşmasında ve yağmurun meydana gelmesinde ana bileşenlerdir. Daha fazla yağış olursa, yeraltı su seviyesinin artması muhtemeldir. Ayrıca ağaçlar suyu ve karı tutarak arındırır ve kökleri aracılığıyla akifere (geçirgen yer altı su tabakasına) gönderir. Bu da bir miktar sondajdan sonra kullanılmak üzere daha temiz su anlamına gelir. Ağaçlandırma, dengeli su sistemlerinin korunmasına yardımcı olarak kuraklık ve su kıtlığı riskini en aza indirir.

9-Biyolojik Çeşitliliğin Korunmasını Sağlar
Biyoçeşitlilik dünya üzerindeki tüm yaşam için hayati öneme sahiptir. Ormanlar çok çeşitli bitki ve hayvan türlerini destekleyen canlı ekosistemlerdir. Kentleşme genellikle bir şehrin yerel bitki ve hayvan topluluklarında kayıplara yol açar. Bu nedenle ağaçlandırma, biyolojik çeşitliliğin korunması ve onarılmasında önemli bir rol oynamaktadır. Çok çeşitli ağaç türleri dikilerek çeşitli bitkiler, böcekler, kuşlar ve memeliler için yaşam alanları (habitatlar) yaratılarak, besin kaynağı (ağaçların çiçekleri, meyveleri ve yaprakları) sağlanarak dengeli ve dayanıklı bir ekosistem teşvik edilir. Araştırmacılar, 2,3 milyona kadar canlı türünün tek bir ağaca bağlı olabileceğini keşfetmiştir. Ağaçlandırılan alanlar nesli tükenmekte olan türler için sığınak haline gelir ve biyolojik çeşitlilik sıcak noktalarının korunmasına katkıda bulunur. Doğal yaşam alanlarının restorasyonu yaban hayatı popülasyonlarının iyileşmesine ve gelişmesine olanak sağlar. Ekosistemdeki farklı türlerin birbirine bağımlılığı, çeşitli flora ve faunanın uzun vadede hayatta kalmasını sağlar.

10-Yaban Hayatı İçin Habitat Sağlar
Ağaçlar çok sayıda canlı türü için besin kaynağı, yuva ve yaşam alanı (habitat) sağlar, böylece biyolojik çeşitliliğin artmasına katkıda bulunur. Ağaçlar nereye dikilirse dikilsin, diğer bitkiler ve vahşi yaşamı da onları takip eder. Mantarlar ve bakteriler gibi diğer canlılar ağacın farklı kısımlarında bulunduğundan ağaçlar çeşitliliği destekler. Bir tek elma ağacı yılda yaklaşık 20 kile (1 kile elma: 18-21 kg) meyve verir, bu da pek çok kuşu, böceği ve yaban hayatını besleyebilir. Çok küçük bir yüzeye ekilebilir ancak harika bir çevresel etkiye sahiptir. Meşe ağaçları, 2.300’e kadar türü destekleyebilir ve bunların 300’den fazlası hayatta kalmak için tamamen meşeye bağımlıdır. Salyangozlardan kelebeklere ve örümceklere kadar sayısız omurgasız türü ormanlık yaşam alanlarına bağımlıdır. Arılar nektar ve polen için alıç ve mürver gibi çiçekli ağaçları ziyaret ederler. Orak kanatlar (bir kelebek türü) yumurtalarını kızılağaç yapraklarının üzerine bırakır. Tüm bu hayvanlar, ağacı çeşitli şekillerde kullanarak, besin zincirinin daha üst kısımlarındaki diğer türlere besin sağlarlar. Birçok tür yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Yaban hayatı, iyileşmelerine yardımcı olması için ormanlık alanlar gibi gelişen bir habitat ağına ihtiyaç duymaktadır. Aşırı sıcaklarda hayvanlar ağaçların altında barınak ve gölge ararken aynı zamanda besin kaynaklarına da yakın olurlar. Ağacın budak olarak da bilinen ölü görünen kısımları, birçok küçük memeliye emzirmek, yiyecek depolamak ve birçok kuşa tünemek için bir yuva sağlar. Ağaçların yok edilmesi, birçok hayvanın evlerini kaybetmesine ve nesillerinin yok olmasına neden olan en önemli faktördür. Ağaç dikilerek, yaban hayatı popülasyonlarını destekleyen, ekosistem sağlığını ve dayanıklılığını teşvik eden koridorlar ve bağlantılı habitatlar oluşturulabilir.

Ağaç Dikmenin Faydaları Nelerdir? İnsanlar ve Şehirler İçin Ağaçlar Neden Bu Kadar Önemlidir?

11-Yenilenebilir Enerji Kaynağıdır
Günümüzde dünyanın en büyük sorunlarından biri fosil yakıtlardır. Toksik özelliklerinin yanı sıra sonsuza kadar ortalıkta kalmayacaklardır. Pek çok şirket yenilenebilir enerji kaynaklarına odaklanmaktadır. Ağaçlar sürdürülebilir bir şekilde hasat edilir ve işlenirse büyük bir yenilenebilir enerji kaynağı haline gelebilir. Kullanımı basittir, zamanın başlangıcından beri vardırlar ve akıllı orman yönetimiyle mükemmel bir çevre dostu yakıt haline gelebilirler.

12-Ekonomik Fırsatlar Sağlar
Ağaç dikimi, toplumsal kalkınmaya ve ekonomik büyümeye katkıda bulunan önemli faydalar sağlar. Başlıca avantajlardan biri, mülk değerlerinin ve mahallelerin cazibesinin artmasıdır. Araştırmalar sürekli olarak ağaçlı caddeler boyunca veya yeşil alanların yakınında bulunan evlerin daha yüksek fiyatlara ve daha yüksek yeniden satış değerine sahip olduğunu göstermektedir. Ağaçların varlığı bir bölgenin görsel cazibesini artırarak potansiyel alıcılar için daha çekici ve cazip hale getirir. Gelişen bir ağaç örtüsüne sahip topluluklar, bu tür ortamlarla ilişkili uzun vadeli faydaları ve gelişmiş yaşam kalitesini fark eden bireyleri çekmektedir. Ayrıca ağaçlar ve ağaçlandırmaya yönelik girişimler sürdürülebilir kereste hasadı, kereste dışı orman ürünleri (gelir elde etmek için satılabilen meyveler, kabuklu yemişler, şifalı bitkiler ve lifler gibi) sağlar ve istihdam fırsatları yaratır. Ağaçların kabuklarından ve diğer bazı kısımlarından ilaç, vitamin, vanilya aroması, diş macunu gibi yan ürünler elde edilir. Tekstil endüstrisinde pamuk ve jüt gibi ağaç ürünleri kullanılır. Ormancılık ve peyzaj sektörleri, ağaç fidanlıkları ve ağaç bakım hizmetlerinden peyzaj tasarımı ve bakımına kadar çok çeşitli işler sunmaktadır. Ağaç dikme programları genişledikçe, bu alanlarda vasıflı işçilere olan talep artar ve yerel topluluklarda iş fırsatları sağlar. Ayrıca, kent ormanlarının ve yeşil alanların sürekli bakımı ve yönetimi, sürekli destek gerektirmekte ve bu da daha fazla istihdam yaratılmasına yol açmaktadır.
Ağaç dikmenin bir diğer ekonomik faydası eko-turizmin ve ilgili endüstrilerin gelişmesinde yatmaktadır. Kentsel yeşillendirme çalışmalarına yatırım yapan şehir ve kasabalar, yeşil alan ve doğal güzellik arayan turistlerin ilgisini çekmektedir. Parklar, botanik bahçeleri ve ağaçlarla çevrili sokaklar popüler yerler haline gelerek yerel işletmeler için gelir yaratır ve yerel ekonomiyi canlandırır. Araştırmalar, daha fazla ağacın bulunduğu ticari bölgelerde yaya trafiğinin ve perakende satış hacminin daha iyi olduğunu göstermiştir. Ek olarak, ağaç dikme girişimleri devlet ve sivil toplum kuruluşlarından hibe fonları ve yatırımlar çekerek ekonomik anlamda büyüme ve kalkınmayı teşvik eden mali kaynaklar sağlayabilir.

13-Sağlığı ve Refahı Artırır
Biyofili hipotezi, insanların doğayla ve diğer canlılarla bağlantı kurma eğiliminde olduğunu öne süren bir kavramdır. Bu, kent ağaçlarının ve yeşil alanların fiziksel ve ruhsal sağlık için faydalı olduğunu gösteren ve giderek artan araştırmalarla desteklenmektedir. Çoğu kişi ormanda yürüyüş yapmanın daha iyi hissetmesine yardımcı olduğu konusunda hemfikirdir. Bu duygunun arkasında bilim vardır. Ağaçlar potansiyel tehditlere karşı fitokitler yayar. Bunlar solunduğunda kortizol seviyesini (stres hormonu) düşürür ve bağışıklık sistemini güçlendirir. 2017 yılında yapılan bir araştırma, ağaçlara yakın yaşayan insanların, bilim insanlarının “amigdala bütünlüğü” olarak adlandırdığı daha iyi bir yapıya sahip olduğunu ortaya koymuştur. Bu, stres faktörleriyle başa çıkmada daha iyi bir beyin yapısına sahip oldukları anlamına gelmektedir. Diğer bazı araştırmalar, hastane ortamındaki ağaç ve diğer yeşillikleri gören hastaların fiziksel rahatsızlıklarının daha hızlı ve daha az komplikasyonla iyileştiğini bulmuştur. Ağaçlar, yaşlıların ve demans hastalarının ruh sağlığını iyileştirmek için özel olarak tasarlanan terapötik bahçelerin temel unsurlarından biridir. Terapötik bir bahçede ağaçlar, sıcaktan korunmak ve duygusal rahatlık sağlayan, kullanıcıların zihinlerini harekete geçiren duyuları (örneğin renk, doku, koku) uyandırmak için kullanılabilir.
Kentsel yeşilliklere daha fazla maruz kalmak aynı zamanda daha düşük depresyon oranlarına, çocuklarda daha düşük Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) oranlarına ve genel olarak daha iyi bir refah duygusuna yol açabilir. Ağaçlarla gölgelenen parklar ve yollar aktif yaşam tarzlarını (egzersiz, yürüyüş, bisiklete binme, koşma gibi ) teşvik eden elverişli bir ortam sağlar. Aktif bir yaşamın da tip 2 diyabet, kalp ve damar hastalıkları riskinde azalmaya neden olduğu gösterilmiştir. Ağaçlar aynı zamanda genel refahı da artırır. Araştırmalar, yeşilliklere maruz kalmanın zihinsel yorgunluğu azalttığı ve konsantrasyona yardımcı olduğu, okul çağındaki çocukların bilişsel işlevlerini geliştirdiğini göstermektedir. Ofis çalışanları için, pencereden yeşil bir manzara görmek, mikro-restoratif (canlandırıcı) fırsatlar sağlar ve araştırmalar, iş yerinde daha fazla etkinlik ve memnuniyete katkıda bulunduğunu göstermiştir. Ağaçlar suçu azaltmaya bile yardımcı olabilir. Araştırmalar, ağaçsız mahallelerin daha yeşil olan mahallelere göre daha yüksek şiddet seviyelerine sahip olduğunu göstermiştir. Ağaçlar, yeşil alanlar insanların hissettikleri korku miktarını da azaltabilmektedir.

14-Sosyal ve Kültürel Faydalar Sağlar
Ağaçlar, ormanlar, yeşil alanlar kültürel ve sosyal önem de taşımaktadır. Ağaç dikiminin en önemli sosyal faydalarından biri mahallelerin ve kamusal alanların iyileştirilmesidir. Ağaçlar çorak manzaraları canlı, yeşil ortamlara dönüştürür, güzellik ve görsel çekicilik katarak, topluluklar içinde gurur ve kimlik duygusu yaratırlar. Kamusal yeşil alanların daha fazla kullanılması sosyal izolasyonu azaltır ve şehirdeki sosyal bağlantıları geliştirir. Ağaçlarla çevrili sokaklar ve parklar gibi yeşil alanlar insanları evlerinden çıkmaya, dışarıda gezmeye, piknik veya kamp yapmaya, doğayla bağlantı kurmaya ve egzersiz yapmaya teşvik eder. Ayrıca, ağaç dikmek gönüllülük ve toplumsal katılım fırsatları sunar. Mahalle sakinlerinin ağaç dikmek için bir araya gelmesi sosyal bağları güçlendirir ve mahalle faaliyetlerine aktif katılımı teşvik eder. Yerel çevre için ortak sorumluluk ve yönetim duygusunu geliştirir. Ağaç dikme etkinlikleri, eğitim ve farkındalık platformları olarak hizmet verebilir, başta çocuklar ve gençler olmak üzere topluluk üyelerine çevresel değerlerin aşılanmasına yardımcı olabilir. Ağaç dikimine öncelik veren toplumlar genellikle sosyal uyumun ve aidiyet duygusunun geliştiğine tanık olur. Ağaçlar, insanların birbiriyle etkileşim kurabileceği, iletişim sağlayabileceği ortak zeminler yaratır. İster bir ağacın gölgesinde bir araya gelen komşular, isterse bir parkta oynayan çocuklar olsun, ağaçlar olumlu sosyal etkileşimler için alanlar sağlar. Paylaşılan deneyimler ve bağlantılar, daha güçlü bir sosyal dokuya ve topluluk içinde birlik duygusuna katkıda bulunur. Ağaçlandırma çalışmalarını desteklemek, mümkün olan her yere ağaç dikmek ve sonraki nesiller için sürdürülebilir bir gelecek oluşturmak için el ele verilmelidir. Birlikte kalıcı bir etki yaratılabilir ve herkes için müreffeh bir gezegen sağlanabilir.

Ağaçlandırma Zararlı Olabilir Mi?

Ağaç dikimi, iklim değişikliğiyle mücadelede ve biyolojik çeşitliliğin yeniden sağlanmasında en etkili araçlardan biri olarak kabul edilse de bilim insanlarının yaptığı araştırmalara göre, kötü planlanmış ve yürütülen ağaçlandırma projeleri CO2 emisyonlarını artırabilir ve ekosistemlere zarar verebilir. Bunun nedenleri arasında, zaten karbon yutağı (saldığından daha fazla CO2’yi atmosferden emen) görevi gören otlaklar gibi doğal olmayan yerlere, yetişmemesi gereken yerlere ağaç dikilmesi yer alır. Otlaklar ve savanlar ormanlık alanlara sahiptir ancak doğal orman ekosistemleriyle aynı değildir. Otlaklara ağaçlar ekildiğinde biyolojik çeşitlilik, yerel halk, su döngüsü ve hatta iklim bundan zarar görebilir.
Uygun türün seçilmesi de çok önemlidir. Hızlı büyüyen, yerli olmayan ağaçların yetiştirilmesi monokültürlere (yaşamı destekleyemeyen sessiz ormanlar) yol açabilir. Çoğu durumda, ağaçlar dikildikten sonra izlenmez ve birçok durumda ağaçlar toplu halde ölür çünkü fidanların hayatta kalması için bakım ve sürekli kaynak girdisi gerekir. Dikkatsizce yapılan büyük ağaç dikme operasyonları muazzam bir para israfından başka bir şey değildir. Çeşitli yerli türler kullanılsa ve gerekli özen gösterilse bile, otlak sistemlerinin açık olması gerekir. Alttaki (zemindeki) gölgeleme, çeşitli otların ve çalıların ölmesine neden olabilir ve bu da besin ağı boyunca basamaklı tür kayıplarının dalgalanma etkisini tetikler. İnsanlar yiyecek aramak, avlanmak ya da hayvan otlatmak için bu savan habitatlarına güvenebilirler; tüm bu faydalar yanlış yönetilen ağaç dikme projeleri ile kaybedilebilir. Ağaçlar, genellikle yarı kurak otlaklara adapte olan bitkilerden daha fazla suya ihtiyaç duyma eğilimindedir ve ağaç dikmek değerli suyu sistemden çekebilir. Birçok bilim insanı çayırların orman oluşturmak için ağaçlandırılmaması gerektiğine kesinlikle katılmaktadır.

Özet
Ağaçlar, iklim koşullarının yatıştırılmasında hayati bir rol oynayarak gezegeni fauna dahil diğer yaşam formları için daha elverişli hale getirmenin yanı sıra istikrarlı iklim koşullarının korunmasını sağlar. Ağaçlar sadece karbon tutarak şu anda gezegeni boğan sıcak CO2 örtüsünü ortadan kaldırmakla kalmaz, aynı zamanda hidrolojik döngü (su döngüsü), erozyon kontrolü, biyolojik çeşitlilik ve çok daha fazlası için de hayati bir rol oynarlar. Ağaçlar yalnızca daha sağlıklı bir çevreye katkıda bulunmakla kalmaz, aynı zamanda daha güçlü toplulukları teşvik eder, sosyal ve ekonomik refahı artırır. Ağaçların yakınında yaşayan insanlar, yaşam kalitelerinin artması gibi birçok fayda görür. Ağaçların ayrıca gürültüyü azaltmak, insanları zararlı ultraviyole ışınlardan korumak, tarım alanlarında donları azaltmak, sağlığı iyileştirmek, stresi azaltmak ve açık hava aktivitelerini teşvik ederek ruh sağlığı üzerinde olumlu bir etki oluşturmak gibi çok sayıda başka faydaları da vardır.
Ağaç dikmek aslında karmaşık bir süreçtir. Bunu doğru yapmak için arazi, yerel ekolojik bilgi, doğru ağaç türlerine erişim, adil planlama ve uzun vadeli yönetim gerekir. Aksi takdirde riskler ve maliyetler kolaylıkla ödüllerden daha ağır basabilir. Sadece sağlıklı ve güzel ormanlar yaratmak için daha fazla ağaç dikmek değil, aynı zamanda ağaçların faydalarının her yerde hissedilebilmesini sağlamak için elde kalan ağaçlar da korumalıdır. Ağaç dikmenin faydalarını anlamak, ağaçları doğru ölçekte dikmek ve bu muhteşem canlılara gerçekten saygı duymak, değer vermek için atılabilecek ilk küçük adımdır. Ağaç dikmenin çok yönlü faydalarının farkına varan toplumlar, yeşillendirme girişimlerine yatırım yapmak için bilinçli kararlar alabilir. İster kentsel alanlara ağaç dikmek, ister ormansızlaşan bölgeleri yeniden ağaçlandırmak veya yetersiz hizmet alan topluluklarda ağaç dikimine öncelik vermek olsun, her çaba daha yeşil, daha sağlıklı ve daha müreffeh bir dünyaya katkıda bulunur.

Kaynakça:

https://seedformations.co.uk/articles/10-benefits-of-planting-trees-for-the-environment/
https://greenpop.org/10-environmental-benefits-planting-tree/
https://www.green.earth/blog/reforestation-10-amazing-benefits-of-planting-trees
https://www.treepeople.org/22-benefits-of-trees/
http://www.cevrebilinci.com/agaclarin-en-onemli-faydalari-nelerdir/
https://www.plantdergisi.com/yazi-sehir-ve-dogadaki-dostlarimiz-agaclarin-18-faydasi-411.html

Yazar: Müşerref ÖZDAŞ

Bunları da beğenebilirsin
Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul etmek Mesajları Oku