Samoa,
dünyanın en büyük su kütlesi olarak kabul edilen Pasifik Okyanusu’nda yer alan bir ülkedir. Bu ülke, yer aldığı Pasifik coğrafyasında günümüzde her ne kadar bağımsız bir ülke olmayı başarsa da, tarihi incelendiğinde son derece ilginç verilere de ulaşılmaktadır. Başka bir ifadeyle, Samoa da tıpkı diğer Pasifik ülkeleri gibi kendi kaderine terk edilmiş devletler içinde yer almaz. Bu bölgede yer alan neredeyse bütün devletler Avrupalı koloniciler tarafından ele geçirilmiş ve de kendi ülkelerine refah sağlamak amacıyla sömürülmüştür. Aslında her koloni refah bağlamında doğrudan kullanılmasa da, ele geçirilen toprakların stratejik önemi, Avrupa coğrafyasında yer alan büyük devletlerin iştahını kabartmıştır. Samoa, tarihi incelendiğinde farklı verilere ulaşabileceğiniz bir ülkedir. Öncelikle, bu topraklar çok uzun bir süre boyunca Okyanusya ülkelerinden olan Yeni Zelanda’ya aitti. Bu aslında modernleşen dünya ele alınırsa Samoa devleti için ilk tanıma olarak da kabul edilebilir. Yeni Zelanda, Avrupa’nın en büyük sömürge devletlerinden olan Birleşik Krallık’ın bir parçası olduğundan o dönem için Samoa da Birleşik Krallık toprağı sayılırdı. Ancak, koloni faaliyetinde Birleşik Krallık ve Fransa’nın eline su bile dökemeyen Almanya, bu duruma son vermiş ve Samoa’nın kendi topraklarının bir parçası olduğunu duyurmuştur.
Daha sonra I. ve II. Dünya Savaşlarının meydana gelmesine kadar uzanacak olan kolonileşme meselesi, Almanya’nın canını çok sıkmıştır. Almanya, Fransa ve Birleşik Krallık başta olmak üzere bütün sömürücülere, ”Siz Afrika, Kuzey ve Güney Amerika ve de Uzakdoğu’yla Pasifik bölgelerini kolonileştirdiniz. Ama burada unuttuğunuz bir şey var; o da benim payıma düşen kısmı da sömürmüş olmanızdır” demiş ve de artık gelişen ve de sanayileşen Almanya için bazı arayışlara gireceğini belirtmiştir. Özellikle bu mesele II. Dünya Savaşı’nın başlamasının başlı sebepleri arasında gösterilir.
İşte Samoa adası Almanya’nın Pasifik coğrafyasında kolonileşme hareketine verilebilecek en güzel örnektir. Almanya’nın bu toprakları istemesinin temel esası, stratejik bir coğrafyada toprağa sahip olmaktadır. Aslında Almanya bu konuda Avrupa’da yer alan ülkeler ele alınırsa en masumu konumundadır. Çok uzun yıllar olmasa da bir süre Avrupa devleti olan Almanya’ca sömürülen Samoa, son olarak II. Dünya Savaşı bitiminde bağımsızlık mücadelesi vermiş ve de bu 1 Ocak 1962’de resmi olarak Batı Samoa adı altında kurulan bir devletle tescillenmiştir. 1997 yılına dek Batı Samoa olarak bilinen bu ülke, sonrasında ismini değiştirmiş ve Samoa adını almıştır.
Halen de Pasifik coğrafyasının en önemli noktalarından birinde yer alan Samoa, herhangi bir ülkenin sömürgesi olamamakla beraber kendi ayakları üzerinde başarılı bir şekilde duran ülke olarak karşımıza çıkar. Nüfusu, 200 bin civarında olan Samoa, kişi başına 5 bin Amerikan doları seviyesindeki geliriyle, başarılı bir ekonomi de çizer. Bu para aslında Samoa halkına yetmekte çünkü ülkede kaynaklar ve de imkanlar sınırlıdır. Refah seviyesi anlamında ülkede pek de sorun yoktur. Samoa’ya ulaşım meselesini ele alırsak, bu durumda öncelikle coğrafya için kilit rol oynayan Yeni Zelanda’ya ulaşmanız gerekir. Sonrasında bölgeye aktarma imkanı bulursunuz. Sahip olduğunuz pasaporta göre güncel vize uygulamalarını IATA’dan takip ediniz.
Yazar:Emir Karasu