İnce ve naif görüntüsüyle yüzümüze mutluk düşüren benzersiz kokusuyla bizi hayal ettiğimiz her yere götüren eşsiz çiçektir Isparta gülü. İlk başlarda yağ gülü diye bilinen daha sonra Isparta halkının güle gösterdiği özenle ismini Isparta gülü diye değiştiren bu harika gül Isparta’yla 1870’lerin başında Bulgar göçmenler sayesinde tanışmıştır. 1888 yılında üretimine başlanan Isparta gülünün gül yağı şekline bürünmesi 1892 yılında Müftü zade İsmail Efendi sayesinde olmuştur. 1935 yılına kadar ilkel yöntemlerle kazanlarda kaynatılarak üretilen gül yağı Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ün Isparta’ya gelip gül yağının üretimine teşvikiyle modern üretime adım atmıştır.
Üretimi zamanla gelişip sektör haline gelen gül yağı, yanına çeşitli gül ürünlerini almıştır. Bu ürünlerin sadece birazı gül kremleri, sabunları, kolonyaları, parfümleri, şampuanları ve tabi ki gül suyudur. Kozmetik alanında bu kadar gelişmesi gülün doğal duruşuyla mutlu eden varlığıyla doğrudan ilgilidir.
GÜL YAĞI: Cildi yaşlanmanın etkilerine karşı koruyan gül yağı doğum lekelerini de giderme özelliğinden dolayı tüm insanların vazgeçemeyeceği doğal bir üründür.
GÜL SUYU: Cilt için doğal tonik olan gül suyunun antiseptik -mikrop öldürücü- etkisi çok yüksektir. Bu özelliğinden dolayı vücuttaki iltihaplanmaların iyileşmesinde çok faydalıdır. Ergenlik sivilcelerinin baş düşmanıdır.
Gıda sektöründe de Ispartalıya ekmek kapısı açan gül; lokumuyla, reçeliyle, şurubuyla bambaşka bir tada sahiptir. Bu mükemmel tatlardan kendinizi mahrum etmemenizi kozmetikte doğal gül ürünlerini tercih etmenizi tavsiye eder, pembe mutluluk kokulu günler dilerim.
Yazar: Havvanur ÜNLÜSOY