Himalaya buzullarının hızlanan erimesi Asya’daki milyonlarca insanın su kaynağını tehdit etmektedir. Hesaplamalara göre buzullar, alanlarının yaklaşık yüzde 40’ını kaybetmişlerdir. Bugün Himalaya buzulları 28.000 km2’lik alandan 19.600 km2’ye düşmüştür.
Himalaya sıradağları, Antarktika ve Kuzey Kutbu’ndan sonra dünyanın en büyük üçüncü buzul buzuna ev sahipliği yapar ve genellikle ‘Üçüncü Kutup’ olarak adlandırılır. Himalaya buzulları dünyanın diğer bölgelerindeki buzullardan çok daha hızlı küçülmektedir. Ayrıca bu erimeden salınan su, dünya genelinde deniz seviyesini 0.92 mm ile 1.38 mm arasında yükseltmektedir.
Leeds Üniversitesi tarafından yapılan araştırmaya göre son yıllarda Himalaya buzullarının son birkaç on yılda 400-700 yıl önceki son büyük buzul genişlemesinden bu yana ortalamadan on kat daha hızlı buz kaybetmişlerdir. Leeds Üniversitesi Coğrafya Fakültesi Başkan Yardımcısı Dr. Jonathan Carrivick’ göre bulgular, buzulların erime oranındaki bu hızlanma ancak son birkaç on yılda ortaya çıkmış ve insan kaynaklı iklim değişikliği ile çakışmaktadır.
Himalaya buzullarının erimesindeki hızlanmanın Asya’nın gıda ve enerji için başlıca nehir sistemlerine bağımlı olan yüz milyonlarca insana önemli sonuçları olacaktır. Bu nehirler arasında Brahmaputra, Ganj ve İndus bulunmaktadır. Gelecekte Hindistan ve Bangladeş’te hidroelektrik enerji üretimi, tarımsal sulama, gıda tedariki konularında büyük sorunlar ortaya çıkabilir. Sadece bu iki ülkenin toplam nüfusu bir buçuk milyar’dan fazladır.
Araştımacılar, buzul rekonstrüksiyonunu mevcut buzulla karşılaştırarak, Küçük Buzul Çağı ile şimdi arasındaki hacim ve kütle kaybını tespit etmişlerdir. Buna göre Himalaya buzulları Nepal ve Bhutan’ı da kapsayan genellikle doğu bölgelerinde daha hızlı kütle kaybetmektedir.
Muhtemelen dağ sıralarının iki tarafındaki coğrafi özelliklerin farklı olması, farklı hava koşullarına yol açmaktadır.
Himalaya buzulları, karada sona erdikleri yerlere göre göllerde sona erdikleri yerlerde daha hızlı erimektedir. Bu göllerin sayısı ve büyüklüğü artmaktadır, bu nedenle kütle kaybında devam eden hızlanma beklenebilir. Benzer şekilde, yüzeylerinde önemli miktarda doğal enkaz bulunan buzullar da daha hızlı kütle kaybetmektedir. Bu taş parçalarından oluşan enkaz buzul kütlesinin % 7.5’ini oluşturmasına rağmen toplam hacim kaybında yaklaşık % 46.5 oranında etkiye sahiptir.
Dr. Carrivick, insan sebepli iklim değişikliğinin buzullar ve eriyik sularla beslenen nehirler üzerindeki etkisini azaltmak için göl, enkaz gibi faktörlerin de etkisi hesaba katılarak buzullar üzerindeki bu etkinin modellenmesini önererek acilen harekete geçilmesi gerektiğini belirtmektedir.
Dundee Üniversitesi’nden Dr. Simon Cook ise bölgedeki insanların zaten yüzyıllardır tanık olduklarının ötesinde değişiklikler gördüklerini, değişikliklerin hızlandığını ve bunun tüm bölge ülkeleri üzerinde önemli bir etkisi olacağının en son teyidi olduğunu vurgulamaktadır.
Küresel çapta karbon emisyonlarının azaltılması buzulların hızla erimesinin önlenmesinde on yılları bulacak uzun vadeli bir çözüm olacaktır. Himalaya buzullarından gelen suları kullanan Hindistan, Bangladeş gibi ülkelerin kurak sezonlara hazırlık için daha fazla su rezarvuarı oluşturmaları kısa vadeli bir çözüm olabilir.
Kaynakça:
Ethan Lee, Jonathan L. Carrivick, Duncan J. Quincey, Simon J. Cook, William H. M. James, Lee E. Brown. Accelerated mass loss of Himalayan glaciers since the Little Ice Age. Scientific Reports, 2021; 11 (1) DOI: 10.1038/s41598-021-03805-8
www.sciencedaily.com/releases/2021/12/211220083104.htm
https://www.google.com/amp/s/amp.theguardian.com/environment/2019/feb/04/a-third-of-himalayan-ice-cap-doomed-finds-shocking-report
https://peakvisor.com/range/himalayas.html
Yazar: Ali İhsan Nalbant