Bilgiustam
Bilgiyi ustasından öğrenin

İnfertilite(Kısırlık) İle Baş Etmek İçin Yaşam Tarzı ve Beslenmede Yapılması Gereken Değişiklikler

0 642

İnfertilite(Kısırlık) İle Baş Etmek İçin Yaşam Tarzı ve Beslenmede Yapılması Gereken DeğişikliklerKısırlık, tıp dilinde infertilite olarak adlandırılır. Bir yıllık düzenli cinsel ilişkiye rağmen gebe kalamama halidir. Erkek veya kadından kaynaklanabilir. Bazen hiçbir neden bulunamaz.
Döllenme, yumurta ve sperm hücresinin birleşmesi ile olur. Döllenme tüplerde meydana geldiği için, tüplerin açık olması gereklidir. Döllenen yumurtanın rahim içinde tutunması sonucu gebelik meydana gelir. Sağlıklı bir rahim gebelik için gereklidir. Yumurta ve sperm hücresinin yapımı beyinden salınan hormonlar aracılığı ile olmaktadır. Hormon bozukluğu olması halinde yumurta veya sperm hücresi hiç yapılmayabilir.

Erkeklerde varikosel, en sık görülen kısırlık nedenidir. Testislerde toplardamar genişlemesi sonucu oluşan varikoselde sperm hareketliliği azalmaktadır. Her varikoselde kısırlık olmayabilir. Sperm azlığı ve sperm yapısal bozukluğu kısırlığa yol açar. Hormonal bozukluklar, radyasyon, sürekli sıcak ortamda çalışma, uyuşturucu bağımlılığı, sigara, alkol, Klinefelter sendromu gibi genetik bozukluklar, inmemiş testis, testis tümörleri, testis yaralanmaları ile kısırlık ortaya çıkabilir. Bel soğukluğu gibi cinsel yolla bulaşan hastalıklar kısırlığa neden olmaktadır. Kanser tedavisinde kullanılan ilaçlar, doping olarak kullanılan maddeler, iş yerlerinde maruz kalınan kurşun, cıva, arsenik gibi ağır metaller kısırlığa yol açar. Cinsel ilişkinin sağlanamadığı iktidarsızlıkta kadın gebe kalamaz.

Kadınlarda ise yumurtlama problemleri kısırlıkta sık karşılaşılan bir durumdur. Yumurtlama olmaması, yumurtanın kalitesinin düşük olması sonucu döllenme gerçekleşmez. Doğuştan yumurta oluşumunu sağlayan hormonlar eksikse yumurta hiç oluşmaz ve adet kanaması görülmez. Kadının yaşı yumurtanın sağlıklı olması açısından önemlidir. Bu nedenle, 35 yaş sonrası gebe kalma ihtimali azalır. Polikistik over sendromunda çok sayıda yumurta olmasına rağmen normal yumurta üretimi yoktur. Polikistik over sendromunda hormon bozukluğu olmaktadır ve kıllanmaya, sivilcelenmeye, adet düzensizliğine neden olmaktadır.Kadınlarda, geçirilmiş iltihap veya ameliyat nedeniyle yumurtalık kanallarının kapalı olması sonucu döllenme gerçekleşmez. Karın içi iltihaplar, endometriyozis, sperme karşı alerji gelişimi, rahim fitihapları, rahmin yapısal bozuklukları, rahmin doğuştan olmaması, polip, miyom, kanser gibi hastalıklarda kısırlık görülür.Sigara, alkol, uyuşturucu, şişmanlık, aşırı zayıflık, aşırı yorgunluk, ağır metallere maruziyet gibi durumlar kısırlık oluşumu için risk faktörüdür. Cinsel ilişki sıklığı, psikolojik faktörler gebe kalmayı etkiler.

Düzenli cinsel ilişkiye rağmen bir yılın sonunda gebelik oluşmamıştır. Kadın ve erkek birlikte hekime başvurmalıdır.Erkekte muayene, sperm incelemesi, ultrason ile değerlendirme yapılır. Sperm incelemesinde sperm miktarı, hareketi ve yapısı incelenir. İltihabi olaylar, muayene gerekirse idrar tahlili ve kültür ile değerlendirilir. Hastanın çalıştığı iş ve alışkanlıkları sorularak ağır metal maruziyeti sorgulanır.Kadında jinekolojik muayene yapıldıktan sonra ultrasonla rahim ve yumurtalıklar değerlendirilir. Kan tahlili ile hormonlara, iltihabi sürece bakılır. İdrar tahlili ile sistit incelenir. Yumurtlama dönemi incelenir.Nedene yönelik tedavi uygulanır. İltihap varsa uygun tedavi ile iyileştirilir. Erkekte varikosel mevcutsa ameliyatla tedavi edilir. Kadında tüplerde yapışıklık olması ameliyatla düzeltilebilir. Kadında yumurtlama problemi varsa yumurta oluşumunu sağlayan hormon tedavileri verilir. Bu şekilde gebelik sağlanamazsa aşılama, tüp bebek tedavileri uygulanabilir.

DİYET DEĞİŞİKLİKLERİ

Organik, mevsimsel ve taze gıdalar tüketilmelidir. Organik üretim yapan çiftlikte çalışanların sperm kalitesi, beyaz yakalı ofis çalışanlarından daha iyi bulunmuştur. Bunun nedeni, kimyasal içermeyen gıda ve çevre ortamına bağlanmıştır.Karnabahar, lahana, tere, brokoli ve Brüksel lahanası gibi gıdalarda diindolmetan (DİM) bileşiği vardır. Bu bileşik dış ortamdan vücuda alınan ksenohormon ismi verilen zararlı hormonların yıkılmasını sağlayarak vücutta zararını engeller. Böylece hormonal dengesizlik engellenir. Kısırlık tedavisinde beslenme listesinde bu gıdalar günlük 80-100 gram dönüşümlü olarak tüketilmelidir.Trans yağlar daha az tüketilmelidir.Proteinler hayvansal kaynaktan ziyade bitkisel kaynaklardan alınmalı (mercimek, soya, kinoa, fasulye, barbunya gibi).Lif ve demirden zengin gıdalar tüketilmelidir (su teresi iyi bir kaynaktır). Yeterli beslenmeyenler multivitamin içeren destekler almalıdır.
Süt ve süt ürünleri yarım yağlı veya yağsız tüketilmelidir. Yağlı peynir tüketimi erkeklerde sperm sayısını azaltmaktadır.Kadınlarda kahve tüketiminin doğurganlık yeteneğini azaltabileceği saptanmıştır. Bazı çalışmalarda günde bir fincandan fazla, bazı çalışmalarda günde 2 fincandan fazla kahve tüketiminin kadınlarda doğurganlık yeteneğinde %50 azalmaya neden olduğu gösterilmiştir. Kafein, kahvenin yanı sıra siyah çay, yeşil çay, çikolata, kakao ve enerji içeceklerinde bulunur. Kafeinin doğurganlığı azaltıp azaltmadığı bilinmemekle beraber kahve ile ilgili yapılan çalışmalardaki olumsuz sonuçlar nedeni ile hamile kalmak isteyen kadınların kahve veya kafeinli içecekleri tüketmemeleri gereklidir.Bazı araştırmalarda, günde 3 fincandan fazla kafeini alınmış kahve tüketenlerde düşük riskinde artış saptanmış, bu da, içerdiği tannik asit bileşenine bağlanmıştır.Tannik asit kahve ve siyah çayda bulunur. Alkol tüketimi kısırlığa neden olabilir, varsa bırakılmalıdır. Erkeklerde aşırı alkol tüketimi sperm kalitesini azaltır.

YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİKLERİ

İnfertilite(Kısırlık) İle Baş Etmek İçin Yaşam Tarzı ve Beslenmede Yapılması Gereken DeğişikliklerHem erkek hem kadınlarda hormon düzeyleri günün saatine göre dalgalanma gösterir. Ayrıca hormonlar günden güne veya aydan aya da değişir. Buna göre zamanlama yapılması doğurganlığı artırabilir.Doğurganlık ve mevsimsel ilişkiler araştırıldığında bazı çalışmalarda yaza göre kışın daha yüksek sperm sayısı olduğunu bildirmiştir. Kadınlarda ise günlerin daha uzun olduğu mevsimlerde doğurganlık oranları daha yüksek bulunmaktadır.Bazal vücut sıcaklığının izlenmesi hamile kalma şansının en yüksek olduğu yumurtlama zamanın belirlenmesinde faydalıdır. Yumurtlama dönemi genelde adetin 12.-14. günlerine denk gelir. Bir kadının vücut sıcaklığı yumurtlama dönemine yakın 0,5 derece artış gösterir. Bu artışın yakalanması hamilelik için ideal cinsel ilişki zamanını belirtir. Birkaç aylık kadın vücut ısısının günlük takip edilerek grafiğe dökülmesi, bunun incelenerek yumurtlama döneminin tespiti ve bu dönemde yoğunlaşacak cinsel aktivite planı yapılabilir.Cinsel ilişki sıklığı da hamilelik şansını etkiler. Bir çiftin hamilelik için cinsel ilişkiye ne sıklıkta gireceği açık değildir. Bazı doktorlar haftada 2 günden fazla seks yapılmasının sperm sayısını azalttığı için ek yararı olmayacağını ileri sürmektedir. Bununla beraber bazı araştırmalar yumurtlama öncesi ve yumurtlama esnasında her gün cinsel ilişkiye girilmesinin, hatta günde birden fazla ilişkiye girmenin hamilelik şansını artırdığını göstermiştir. Boşalma başına sperm sayısı düşük olmasına rağmen, testislerde sürekli yenilenen meni ile yumurtanın daha iyi döllenmesi bunun nedeni olabilir.

Sigara sperm sayısını etkileyebilir veya kan akımını azaltarak cinsel fonksiyonu azaltabilir. Tüketilmemelidir. Sigara içen kadınlarda doğurganlık yeteneği azalır. Her iki cinste sigaranın bırakılması çocuk sahibi olma şansını artırır. Aynı zamanda uyuşturucudan kaçınmalıdır.Aşırı kilo kadın ve erkeklerde kısırlık ile ilişkili olabilir. Bu nedenle uygun bir beslenme ve egzersiz programı ile aşırı kilo verilmelidir.Yeterli uyku ve dinlenme cinsel fonksiyonlar ile hormonların sağlıklı bir dengede olmasını sağlar.Aşırıya kaçmadan orta derecede düzenli egzersiz yapın. Aşırı egzersiz hormonal dengeyi bozarak doğurganlığı azaltabilir.Stres, sperm kalitesinin azalmasına katkıda bulunabilir. Stresi azaltma teknikleri doğurganlığı artırabilir. Meditasyon da yararlı olabilir.Çalışmalar sıkı iç çamaşırı ve dar pantolonun erkek doğurganlığını etkilemediğini göstermekle beraber, rahat giysiler giymenin hiçbir zararı yoktur.Testislerin aşırı ısınmasını önlemek için, erkekler sıcak küvet, kaplıca, hamam, sıcak duş ve buhar odasından (sauna) kaçınmalıdır.Kayganlaştırıcı krem veya jeller sperm hareketliliğini etkileyebileceği için kullanmaktan kaçınmalıdır.

KADINLARA ÖNERİLEN BESİN TAKVİYELERİ

• Propolis: İnfertilite ve endometriyozis tanısı konulan kadınlara 6 ay boyunca günde 500 mg propolis takviyesi yapılmış ve propolis verilen grupta gebelik oranı %60 gibi daha yüksek bulunmuştur.
• C vitamini: Bazı kadınlarda kısırlığın nedeni luteal faz bozukluklarıdır. Progesteron hormonu yetersizliği ve rahim gebelik için olgunlaşamaz. 6 ay boyunca günde 750 mg C vitamini takviyesi ile luteal faz bozukluğu tanısı konulan bayanlarda gebelik oranında önemli artış kaydedilmiştir.
• Multivitamin ve mineral takviyesi: B vitaminleri sağlıklı üreme ve fetusun erken gelişim evrelerinde anahtar rol oynamaktadır. Demir gibi bazı eser elementlerin eksikliği kısırlığa neden olabilir. Demir desteğinin yanı sıra folik asit de doğum anormalliklerine engel olması nedeniyle önerilir. Bir araştırmada, multivitamin ve mineral desteği ile bayanlarda doğurganlıkta artış olduğu bildirilmiştir. Günde 200 IU E vitamini desteği ve demir eksikliği görülenlere de hekim kontrolü ve tavsiyesi ile demir takviyesi önerilmektedir.
• L-Arginin: Günde 16 gram L-Arginin aminoasidi takviyesi ile daha önce başarısız tüp bebek girişimi olan ve infertilite tanısı konulmuş kadınlarda doğurganlıkta artış sağlanmıştır.
• Esansiyel yağ asitleri: Endometriyozis veya endometriyal yetersizlikte rahim fonksiyonlarını desteklemek ve hormonal düzeni sağlamak için balık yağı, boraj yağı veya evening primrose yağından günde 3 kez 1 gram alınması önerilir.

KADINLARA ÖNERİLEN BİTKİSEL İÇERİKLİ TAKVİYELER

• Hayıt meyvesi: Alman Komisyon E tarafından, hayıt meyvesinden hazırlanan standart ekstresinin adet düzensizlikleri, adet öncesi yakınmalar (PMS) ve meme ağrısında kullanımı onaylanmıştır. Hayıt meyvesi östrojen ve progesteron seviyelerini dengelerken yüksek prolaktin düzeylerini de azaltmaktadır. Luteal faz bozuklukları ve yüksek prolaktin seviyeleri olanlar için %0.5 agnuzid içeren standart ekstreden 175-225 mg dozda alınması önerilir. Sıvı ekstresinden ise günde 2 kez 30 damla (1.8 ml/gün) alınması önerilir. 1 çay kaşığı ezilmiş meyve bir çay fincanı kaynamış su içinde 10-15 dakika ağzı kapalı olarak demlenir ve süzülür. Günde 3 kez birer çay fincanı içilir.
• Ateş yıldızı kökü: Chamaelirium luteum köklerinde steroidal yapıda saponinler bulunmaktadır. Hormonal düzensizlikler için yarım tatlı kaşığı ince parçalanmış kök, 250 ml su içinde 15 dakika hafif ateşte kaynatılır. 45 dakika demlenip süzülür. Günde 2 kez yarım bardak içilir.

ERKEKLERE ÖNERİLEN BESİN TAKVİYELERİ
• C vitamini: Spermi oksidatif hasardan korumaktadır. C vitamini, sigara içenlerde sperm kalitesini artırmaktadır. Kısırlığa neden olan sperm aglütinasyonunu da azaltabilmiştir. Günde 200-1.000 mg C vitamini takviyesi önerilmektedir.

• İnfertilite(Kısırlık) İle Baş Etmek İçin Yaşam Tarzı ve Beslenmede Yapılması Gereken DeğişikliklerÇinko: Çinko eksikliği erkeklerde sperm sayısında azalmaya neden olmaktadır. Bazı araştırmalarda dahilen çinko takviyesi sperm hareketliliği ve sayısında artışa neden olmuştur. Düşük sperm hareketliliği olan 100 erkeğe günde 2 kez 57 mg çinko takviyesi verilmiş ve 3 ay sonunda sperm kalitesi ve sayısında artış gözlenmiştir. Günde 2 kez 30 mg çinko takviyesi önerilmektedir. Uzun süreli çinko takviyesi vücutta bakır eksikliğine neden olabilir. Bakır eksikliğini önlemek için 1-2 mg bakır takviyesi de önerilmektedir.
• L-Arginin: Sperm üretimi için gerekli olan aminoasittir. Kısırlık tanısı konulmuş ve sperm sayısı 10 milyon/ml olan hastalara birkaç ay boyunca günde 4 gram L-arginin takviyesi yapılmış ve sperm sayısında artış olmuştur.
• Selenyum: 3 ay boyunca günde 100 mikrogram selenyum takviyesi sperm hareketliliğinde artışa neden olmuştur, ancak sperm sayısında artış olmamıştır.
• B12 vitamini: Düşük sperm sayısı olanlara B12 vitamini enjekte edilmiş ve sperm sayısında artış saptanmıştır. Bir araştırmada, hastalara 2-13 ay sürelerde günde 1.500 mikrogram B12 vitamini (metilkobalamin formunda) takviyesi verilmiş ve hastaların %60’ında sperm sayısında artış gözlenmiştir.
• L-Karnitin: Sperm kalitesi düşük olan hastalara 4 ay süreyle günde 3-4 gram L-karnitin takviyesi ile sperm hareketliliğinde artış sağlanmıştır.
• Koenzim Q10 (CoQ10): 2 haftadan daha uzun süreyle günde 10 mg CoQ10 takviyesi ile sperm kalitesi ve sayısında artış sağlanmıştır. Günde 60 mg CoQ10 desteğinin 3 ay verilmesi, tüp bebek şansını artırabilmektedir.
• E vitamini: Hamilelik şansının artırılması için bazı araştırmalar hem kadın hem erkeğe günde 100-200 IU E vitamini takviyesi önermektedir.
• SAMe: Sperm aktivitesinde artış için günde 800 mg S-adenozil-L-metiyonin takviyesi yararlı olabilir.

ERKEKLERE ÖNERİLEN BİTKİSEL İÇERİKLİ TAKVİYELER

• Nar suyu: Güçlü antioksidan etkilidir. Deneysel çalışmalarda, sperm kalitesini ve canlılığını artırmıştır. Klinik bir araştırmada ise 4 hafta nar suyu verilen erkeklerde sertleşme sorunu üzerinde gelişmeler saptanmış, ancak yeterince belirgin sonuçlar alınamamıştır.
• Panax ginseng veya korean ginseng: Sperm hareketini artırarak erkek kısırlığında yardımcı olabilir. 3 ay boyunca günde 4 gram Panax ginseng kökleri ile yapılan araştırmada sperm hareketliliği ve sayısında artış olmuştur. Ereksiyon ve testosteron düzeyinde artış sağladığı ileri sürülse de bunu destekleyen kaliteli çalışma bulunmamaktadır. Günde 1.5 gram korean ginseng kök tozu veya 200 mg standardize ekstraktı (%7 ginsenozid içeren) alınabilir. 2-3 hafta alıp 2 hafta ara verilerek kullanılabilir. Karnitin ve L-arginin ile birlikte ginseng kullanılması ile sperm bozukluğu olan 180 erkeğin alındığı çalışmada plaseboya sperm hareketi ve sayısına göre belirgin şekilde iyileşme sağlanmıştır.
• Astragalus membranaceus: Kemoterapi ilaçlarına bağlı erkek üreme sistemi toksisitesini azaltmada ve sperm hareketlerini artırmada yardımcıdır. Günlük 750-1.500 mg dozunda ekstraktını içeren kapsül kullanılmaktadır.

Yazar: Enes Eker

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul etmek Mesajları Oku