Bilgiustam
Bilgiyi ustasından öğrenin

İnsanlar Neden Değişiklikten Nefret Ederler?

0 447

“Alışkanlık anahtarı kaybolmuş bir kelepçedir.” Amos Parrish tarafından sarf edilen bu söz alışkanlıklarımızın doğasını ve gücünü anlatması bakımından en iyi tespitlerdendir. Gündelik hayatta her yaştan ve sınıftan insanın en büyük meselesi alışkanlıkların yarattığı bağlardan kurtulamamanın doğurduğu çaresizliktir. Alışkanlık bize güven, rahatlık, tanıyor/biliyor olmanın verdiği bir kaygısızlık hali verir. Yeni bir şeyle karşılaştığımızda o şeyin bize uyup uymadığını, bizim için taşıdığı riskleri görmek ancak zaman alan bir keşif sürecinde ve söz konusu riskleri göze alarak mümkündür. Bu da günümüz dijital teknolojisinde en büyük kaygı referans noktası zaman kavramı üzerine kurulu olan insanların hiç de yanaşmak istemeyecekleri bir durumdur.

Canlılar Neden Alışkanlıklarını Terk Etmeye İstekli Değildirler ?

İnsanlar Neden Değişiklikten Nefret Ederler?Bilişim sektöründe son senelerde popüler hale gelen bir terim kullanıcıların değişikliğe karşı dirençlerini ifade etmekte oldukça anlamlıdır. “Bebek ördek sendromu” kullanıcıların tıpkı ördek yavrularının yumurtadan çıkar çıkmaz gördükleri ilk hareketli varlığı taklit edip onun davranışlarını benimsemelerinde olduğu gibi alıştıklarının dışında kalan durumları konforunu veya güvenliğini tehdit unsuru olarak görür

Bebek ördek sendromu, ismini meşhur Avusturyalı psikolog,etiyolog Konrad Lorenz’in “basımlama teorisinden” alır. Lorenz, basımlama teorisini terimsel olarak şu şekilde açıklamaktadır:
Basımlama (Imprinting):
1. Yaşamın ilk evrelerinde gerçekleşen ve türe özgü çok hızlı, görece tutarlı, düzenli öğrenme.
2. Yaşamın önemli döneminde ana babaya bağlanma gibi doğuştan, içgüdüsel davranış yapılarının uyarılması.”
Lorenz, basımlamanın daha çok ördek ve kaz gibi canlılar arasında kuvvetli bir şekilde varlık gösterdiğini tespit etse de diğer birçok canlıda da bu etkinin var olduğunu ortaya koymuştur. Lorenz’in basımlama teorisi bilişim kullanıcıları arasında ise şu şekilde ifade edilmektedir: Herhangi bir sistem veya aplikasyon kullanıcısı, ilk olarak hangi uygulamaya başlayıp onu tanıdıysa ve onunla bütünleştiyse sonrasındaki deneyim ve uygulamalarda da hep ilk uygulama veya sistemi arayacaktır. Hatta kullanılan uygulama içindeki kapsamlı güncellemeler bile kullanıcılar tarafından ciddi hoşnutsuzluklarla karşılanabilir. Sosyal medyada birçok kez kullanıcıların çeşitli aplikasyonlarla ilgili şikayet hashtagleri oluşturduğunu görmek mümkündür. İşte yaşanan bu kapsamlı durumun kullanıcı psikolojisi açısından terimsel karşılığı “bebek ördek sendromudur.”

Bebek Ördek Sendromu

İnsanların uzun süredir aşina olup kendilerini rahat hissettikleri bir ortam ve durumdan bilinmezliklerle dolu yeni bir serüvene istekli olmamaları normal bir durumdur. Burada göz ardı edilemeyecek realite ise şudur: sürekli olarak aynı sistem ve şartlar içinde devam etmek tabiatın kanunlarına aykırıdır zira hayat daimi olarak bir değişim ve dönüşüm içinde ilerlerken güncel yeniliklere sahip olmak yeni sistem ve deneyimlere açık olmakla mümkündür. Bu bakımdan yeni olanı tanımak için istekli olmak ve birazcık olsun gayret sarf etmek aslında insan için en akıllıca yoldur. Ancak insanların dünyası rasyonel mantığın değil, konfor esasını gözeten pragmatik duygusal eğilimlerin hakimiyetindedir.

Kullanıcıları Değişime Karşı İstekli Hale Getirmek için Neler Yapılabilir ?

A) İnsanlar yeni olarak edinecekleri şeyin daha faydalı/avantajlı olduğuna ikna edilebilirlerse değişime karşı daha gönüllü olur.
B) Yeni olarak sunulacak uygulama veya sisteme geçişte kullanıcılara rehberlik edilse ve onların da değişiklik tavsiyeleri alınsa bu kullanıcıları yeni olana geçişte daha istekli kılabilir.
C) Tam değişime geçmeden önce yapılan demo çalışmalar ve kullanıcı anketleriyle elde edilen veriler esas alınarak kullanıcıların zorlanmayacağı geçişler tasarlamak kullanıcı İnsanlar Neden Değişiklikten Nefret Ederler?hoşnutsuzluğunu azaltır ve değişimi olumlu karşılamasını sağlar.
D) Değişiklik gerektiğinde bunu kapsamlı bir şekilde yapmaktansa parça parça ve kullanıcıda rahatsızlık uyandırmayacak artışlarla değişiklik yapmak daha isabetli olacaktır. Özellikle Facebook’un değişikliklerini bu şekilde yaptığı bilinmektedir.

Son olarak yapılacak değişiklerde şu prensibin asla göz ardı edilmemesi gerekir; yapılacak değişiklikler kullanıcılara ve sistemin kendisine yeni kolaylıklar ve avantajlar sağlayacaksa hayata geçirilmeli aksi taktirde kullanıcıların göstereceği büyük hoşnutsuzluğa ve kaçışlara hazır olunmalıdır.

Kaynakça:
https://blog.codinghorror.com/the-software-imprinting-dilemma/
https://www.keepitusable.com/blog/baby-duck-syndrome-why-users-hate-change-and-what-you-can-do-about-it/

Yazar: Erdal Uğur

Bunları da beğenebilirsin
Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul etmek Mesajları Oku