Hamile kalma şanını azaltan unsurlar arasında gösterilen stres obeziteden sonra gelen ikinci ve önemli bir etken olarak görülüyor. Stres birçok kadın ve erkek üzerinde yapılan araştırmalar sebebi bilinmeyen kısırlıklarda ortaya çıkıyor. Oran oldukça yüksek belli bir nedeni olmadan çiftler kısırlıkla mücadele etmek zorunda kalıyorlar. Çiftler arasında yapılan araştırmalarda birçok psikolojik etmen de nedenlerin arasında yer alırken kişilerin yaşam koşullarından oldukça etkilenerek stres oranının yükselmesi tüm toplumu tehdit ediyor aslında.
Kadınların Psikolojisi Üreme Düzenini Nasıl Etkiliyor?
Sebepsiz kısırlıkta çiftler arasında araştırılmış bir psikolojik etmenler üremeyi olumsuz yönde etkilediği açıklanıyor. Kadın ya da erkelerde bilinçaltına yerleşen bazı olumsuz düşünceler nedeniyle genelde mükemmeliyetçilik, yetersizlik, yaşanan düşük korkusu, ailede ilişkilerde yaşan olumsuzluklar, erke bebek dayatması, taciz, kendi bedenini beğenmemek gibi birçok etmenle karşılaşmak mümkün. Bu kişiler bilinç altlarına yerleştirdikleri bu duygularla hamile kalmanın mümkün olmadığını düşünüyorlar. Fakat uzmanlara göre bilinç altı duygularından kurtulmadığınız sürece vücut sizin gebe olmanıza izin vermiyor. Bu bir işleyiştir. Tüm organlar gebelik için uygundur fakat gebe kalamıyorsanız tüm organlar derken beyni dışarıda bıraktım çünkü beyin komut merkezi onu kötü ve olumsuz düşüncelerle beslerseniz o da sizi korkularınızla yalnız bırakacaktır.
Stresten arınılarak yapılan tedaviler son yıllarda oldukça etkili sonuçlar vermeye başladı. Bu tedavi daha çok hastanın stresten ve bilinçaltı düşüncelerinden arınarak yapılan bir tedavi şekli oldukça da ekili dünya üzerinde birçok ülkede sonuçlarında başarı şansının %55 oranında olduğu açıklaması yapılıyor. Sebebi belirsiz kısır hastalar tedaviye tabi tutuluyorlar. Tüp bebek yöntemi ya da yan yardımcı tedaviler olmadan da bu hastalar tamamen normal yollarla hamile kalmayı başarıyorlar.
Hiçbir hastalığı olmayan ve sebep gösterilemeyen kısırlık sorunu yaşayan birçok hasta var. Çoğunda rastlanan tetkiklerde stresten kaynaklanan hormon bozuklukları ortaya çıkıyor olması oldukça şaşırtıcı sonuçlarla karşılaşmanıza neden olur. Yapılan testlerde ortaya çıkan sürekli ve yoğun yaşanan stres sonucu kandaki kortizon hormonunu yükselterek kadında bozulan hormon sayesinde yumurtanın döllenmesi engellendiği gibi döllenmede de birçok farklı nedenlerle kadının gebe kalması stresten dolayı mümkün görünmüyor. Yumurtlama ve döllenme işlevlerini düzenleyen GnRH isimli hormonun etkisini bozmaktadır. Bu olumsuzluklar la baş etmek için artık birçok teknik sizlere sunuluyor zihinsel düzeyde yapılan self-hipnoz, EFT, NLP, relaksasyon, derin düşünme, nefes teknikleri ve olumlu imgeleme yöntemleriyle sinir sistemi aracılığıyla hormonların olumlu çalışması sağlanarak gebe kalmak mümkün olmuştur. Bilinçaltında hamile kalmayı engelleyen inançlar bu tedaviyle ortadan kaldırılması tek başına hamile kalmayı sağlayıcı bir etki yaratacaktır.
Tüp Bebek Tedavi Süreci Çiftleri Olumsuz mu Ekiliyor?![Stres, Hamile Kalma Şansını Azaltıyor mu?]()
Tüp bebek tedavisindeki hekimler çiftleri her yönden değerlendiriyorlar ve tedaviye başlamadan önlemlerini alıyorlar. Çiftlerde kilo problemleri varsa ilk olarak bu sorun gideriyorlar, bu sorun çözüldüğünde çiftlerde bir kendine güven söz konusu oluyor. Tüp bebek tedavisi uzun ve sabır isteyen bir tedavi çiftler zaten bu süreci kolay ve güvende hazırlanmaları için bu tarz terapiler ya da uzman psikologlar tarafından yakında takip ediliyorlar.
Yazar: Enes Eker