Bilgiustam
Bilgiyi ustasından öğrenin

Travma Sonrası Uyku Problemleriyle Nasıl Başa Çıkılır?

0 381

Her yıl milyonlarca kişi büyük travmatik olaylara maruz kalmaktadır. Modern yaşam içinde, aile içi şiddet, cinsel şiddet, doğal afetler, ölümcül bir kazadan veya olaydan kurtulma maalesef sık karşılaşılan deneyimlerdir. Buy travmaların sonrasında başa çıkmak çoğu zaman zor olabilir ve hayatta kalan birçok kişi her gün travmatik stres belirtileriyle yaşamaktadır.

Travma Sonrası Görülen Klasik Kâbuslar

Klasik TSSB kâbusuyla ilgili duygular, yaşanan travmatik olaya verilen bedensel tepkiler ve hareketlerle tekrarını içermektedir. Travmadan kurtulan birçok kişi, kâbuslarında travmalarını yeniden canlandırırken, derin bir uykuya dalmak, tokatlama ya da çığlıklar ile sık sık uyandırıldığını söylemektedirler. Travma hakkında önemli olan, semptomların fiili olaydan sonra bazen aylarca, hatta yıllarca dinlenebileceğidir. Çünkü TSSB’li olanlar arasında kâbuslar travmadan sonra beş yıla kadar devam edebilmektedir.

Teknolojik Uyarıcılar

Travma Sonrası Uyku Problemleriyle Nasıl Başa Çıkılır?Genel olarak kişiler nasıl uyuyacağını unutmuş gibi. Vücudun uyuma saatlerini bozan düzensiz çalışma programları, ilk olarak vardiyalı çalışma düzenleri ile başlamıştır. Ve sonraları kişileri uyanık tutmak için popüler ağır kafeinli içecekler ve enerji takviyeleri piyasaya sürülmüştür. Büyük ekran TV’ler yatak odalarına girdiğinden beri uykuya dalmak daha da zorlaşmış, akıllı telefonlar ve tabletlerin gelişi ise yatak odalarında hiç bitmeyen bir uyarı oluşturmuştur. Sürekli bildirim ve mesaj akışı uyku rutinin bozmaktadır. Zaten uykusuz kalmış günümüz toplumunda travmadan kurtulanlar, bu uyarıcılarla kabustan daha etkili uyarıcılarla uyku bozukluğuna yaşamaktadırlar.
Uyku araştırmacıları travma yaşayan kişiler de uyku ile ilgili birçok problem keşfetmişlerdir. Kâbusların zayıflatıcı sorununa ek olarak uykusuzluk, TSSB mağdurlarının neredeyse yüzde 50’sinde belirgin bir sorundur. Uyku bozukluğu ve yüksek ekstremite hareketleri sıklığı uykulu TSSB hastalarında da görülmektedir. Dahası, travma yaşayan kişiler sağlıklı kişiler kadar derin uykuya dalamazlar. Örneğin, evinde saldırı yaşayan bir kadın, 20 yıl sonra rahatlıkla uyuyabilmektedir, ancak herhangi bir seste mesela sokakta bir anda fren yapan arabanın sesi ya da çocuğunun gece tuvalete kalkma tıkırtısı o kişiyi kolay uyandırabilmektedir. Uyandıktan sonra, kendilerini kapıların ve camların kilitlendiğini tekrar kontrol etmek zorunda hissederler.

Travma Geçiren Kişiler İçin Uyku En Önemli Önceliğe Sahip Olmalıdır

Travma geçirmiş kişiler arasında yaygın olan uyku bozuklukları genellikle bağımsız uyku problemlerine dönüşmektedir. Bu, olumsuz sonuçların ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Çünkü TSSB uyku bozuklukları oluşurken, bu uyku bozuklukları TSSB semptomlarını şiddetlendirmektedir ve kırılması zor bir geri bildirim döngüsü oluşturmaktadır. Bu, travmadan mustarip olan kişilerin yalnızca TSSB semptomları için tedaviye ihtiyaç duymadıkları anlamına gelmektedir. Çünkü uykunun kendisi de kendi odaklanmış tedavisini gerektirmektedir. Uyku elbette herkes için kritik öneme sahiptir. Yapılan araştırmaların sonucuna göre, yüksek kaliteli uykunun kişilerin yaşamlarının her boyutunda psikolojikten hormonallığa, günlük faaliyetlerinde günlük işleyişine kadar iyi yaşamasını şart olduğudur. Ayrıca uyku, beyine restoratif fonksiyonların bolluğunu, vücudun bütün gün aktif olduktan sonra dinlenmesini, iyileşmesini ve işlemesini sağlamaktadır.
Uyku yoksunluğu sadece bir hastalığa ve rahatsızlığa (şeker hastalığı, şişmanlık, kalp hastalığı, felçten depresyon ve anksiyeteye kadar) bağlı olmakla kalmamaktadır, aynı zamanda hatıraları, bilinçaltı düşünceleri işleme, stresle başa çıkma ve düşünme yeteneğini derinden etkilemektedir. Ayrıca acıya olan duyarlılığı artırabilir, olumsuz duyguları daha da şiddetlendirebilir ve kişiyi çevresindeki kişilerle bağlantısına daha fazla zarar verebilmektedir. Bunlar, halihazırda tüm TSSB ile birlikte gelen tüm müdahaleci düşünceler, duygusal karışıklık ve sosyal izolasyon duyguları ile mücadele eden birisinin derin yaşadığı bir problemidir. Kronik rahatsız uyku, kişiyi depresyon ve anksiyete gelişmesine karşı daha savunmasız hale getirmektedir. Aynı zaman da uykusuzluk, kişinin günlük yaşamında neşe, heyecan sağlayan enerji ve verimden yoksun olabileceği anlamına gelmektedir.

Travmadan Kurtulanlar Nasıl Daha İyi Uyuyabilirler?

1. Yaşam tarzı değişiklikleri yapmak
Travma Sonrası Uyku Problemleriyle Nasıl Başa Çıkılır?Kişi yeterince uyumakta zorlanıyorsa, muhtemelen benimsemesi veya kesmesi gereken temel alışkanlıkların çoğunu zaten biliyordur sadece bu yaşam tarzı değişikliklerini önceliklendirmesi konusunda çaba göstermelidir. Her zaman düzenli bir uyku rutini oluşturması, kafein alımını kısıtlaması, gündüz uzun şekerlemelerini önlemesini ve yatak odasını TSSB ile yaşayan herkes için elzem olmayan bir bölge haline getirmelidir.
2. Kabuslar için, görüntü prova terapisi uygulamak
Görüntü prova terapisi (IRT), özellikle kâbusları hedef alan bir konuşma terapisidir. Terapi kâbusu hatırlamak, bir yere yazmak ve temayı daha olumlu bir hikâye çizgisine dönüştürmeyi içermektedir. Hastalar bir terapistin rehberliğinde, yeniden yazılan rüya senaryolarını prova ederler, böylece rüya tekrarlandığında travmatik içeriği değiştirebilirler. Bunu gün içinde 10 ila 20 dakika uygulayarak yapmaktadırlar. Örneğin, sevilen birini öldüren ölümcül bir araba kazasından kurtulan biri için, kâbusun yerine, sevilen kişinin hayatta kaldığı yerde alternatif bir sonuç prova ederler. IRT’nin, kökenini zorlayan düşüncede eleştirel bir değişim sağlayarak orijinal kâbusu engellediği gösterilmiştir.
3. Uykusuzluk için bilişsel davranışçı terapisi uygulamak
CBTi olarak bilinen bu terapötik yöntem, kişinin spesifik uyku sorununa uyarlanmış birkaç seanstan oluşmaktadır. Terapist, nihayetinde yatağı uyku için bir ipucu olarak güçlendiren ve uykusuzluk için bir ipucu olarak zayıflatan yaşam tarzı veya alışkanlıklarındaki değişikliklere çeşitli önerilerde bulunur. CBTi, uyku kalitesini iyileştirmeyi amaçlar ve bu elde edildiğinde, miktara odaklanmaktadır. Başlangıçta, yatakta geçirilen süre uykuda geçirilen saatlerle sınırlıdır. Sonraki seanslarda, yatakta geçirilen zaman yavaş yavaş arttırılmaktadır. Aynı zaman da CBTi protokolleri uykuya karışan endişeleri, stresi ve kapanmayacak aşırı aktif zihinleri azaltmak için stratejiler içermektedir. Bu terapide kilit nokta, stresi azaltmak, zorla uyumak yerine insan beyninin vücudun doğal eğilimlerini geri getirerek uykunun gerçekleşmesini sağlamaktır. CBTi, kişilerin biyolojik saatlerini güçlendirmeyi teşvik eder, yatma ve yükselme zamanını kişinin iç ritmiyle aynı hizada tutmayı amaçlamaktadır.
4. Mümkünse, reçeteli uyku ilaçlarından kaçınmak
Travma Sonrası Uyku Problemleriyle Nasıl Başa Çıkılır?Mevcut tıbbi uygulama doktorları uykusuzluk için ilaç yazmaktan kaçınmaya teşvik etmektedir. Bu tür öneriler yıllar boyunca kazanılmış bilgi birikiminden ve çoğu zaman reçete edilen hipnotiklerin alışkanlık oluşturmaktadır. Hafıza problemlerine, düşmelere ve intihar gibi ciddi yan etkilere sahip olduğu kademeli olarak gerçekleştirilmesinden kaynaklanmaktadır. Kuşkusuz, uyku bozukluğunun şiddetli olduğu ve yüksek düzeyde sıkıntıya neden olduğu zamanlar vardır, bu gibi durumlarda bir uyku yardımının garanti altına alınması mümkündür. Ancak bu şartlar altında bile, uyku ilaçları kısa süreli bir çözüm olarak kullanılmalı, doktorun önerileri doğrultusunda mümkün olan en düşük dozda kullanılmalı ve yakından izlenmelidir. Ancak, mümkün olduğu kadar, uyku sağlığına öncelik vermek, reçete aramaktan ziyade, uyku sorunları ile baş etmenin en güvenli ve etkili yoludur.
Sağlıklı bir yaşam tarzı yaşamak, zihinsel iyilikle ayrılmaz bir şekilde bağlantılıdır. Hastalara sağlıklarını iyileştirme yönünde atılan adımların ve diğer tedavilerinin olumlu etkileri artırır ve güçlendirir. Dengeli, besleyici bir diyet yemek ve düzenli olarak egzersiz yapmak, özellikle travma geçirmiş olan ve her zaman bazı kalıcı semptomları olan kişiler için iyi bir zihinsel sağlığın ayrılmaz bir parçasıdır. Bunların yanında, uyku bir öncelik haline getirilmelidir.

Kaynakça:
mind.org
sleephelp.org
cpnp.org
sciencedaily.com

Yazar: Özlem Güvenç Ağaoğlu

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul etmek Mesajları Oku