Yaz aylarının gelmesiyle selülit problemleri baş göstermeye başlar. Ciltte oluşan pürüzlü görüntüsü başa çıkmamız gereken sorunlardan birisidir. Peki selülit nedir? Ciltte portakal görünümünün oluşmasına sebebiyet veren selülit bağ dokuda oluşmaktadır. Ağrılı bir şekilde oluşabilmekle birlikte kıvrımlı bir görünüme sahiptir. 10 kadından 7’sin de görülen selülit genellikle üç adımda oluşur. İlk adım dolaşım sisteminde meydana gelen bozukluklardır. Bozukluklardan kaynaklı olarak damarlardan su çıkar. Dokulara dolarak ağrılı bir sürecin 
başlamasına sebebiyet verir. Sonraki adımda oluşan ödem artmaya başlar. Son adım da ise dokularda ki su, yağ ve tuz molekülleri birikmeye başlar. Ve dokuda ki organizmalar tarafından kullanılamaz hale gelir. Dokuların içerisine selülitler yerleşir. Selülitler yaygın olarak kalça, bacak, göbek bölgeleri, kolların üst kısımları ve diz yanlarında görülür. Bu durumda selülitleri gidermek için pek çok yönteme başvurulur. Bunlar arasında bitkisel kürlerin oldukça faydalı olduğu görülmüştür.
Selülitler Neden Oluşurlar?
Genellikle kadınlarda görülen selülit sorunu birçok kişinin aynaya küsmesine neden olur. Kilo vermekle birlikte selülitlerin yok olacağını düşünmek yanlış bir düşüncedir. Selülitin yalnızca kilolu bayanlar da görüldüğüne dair olan inanış da yanlıştır. Eğer selüliti yok etmeye yönelik bir yaşam sürülmezse portakal görünümlü bir cilde sahip olmak kaçınılmaz olacaktır. Selülit toksik maddelerin, yağın ve suyun ciltte birikmesiyle oluşur. Selülitin erkeklere nazaran kadınlar da daha fazla görülmesinin sebebi cilt yapısındaki farklılıklardır. Cilde sıkılık veren kolajen lifler kadınlar da yağ hücrelerinin birikmesine daha uygun bir ortam oluşturmaktadır. Bundan dolayı bazı kilolu bayanlar da selülitin az olduğu görülebilir. Genelde genetik durumlardan kaynaklanır. Diğer taraftan zayıf kadınlarda bulunan selülitler kolajen yapısında bulunan liflerden dolayıdır. Bazı sindirim rahatsızlıkları, kabızlık, asitli içeceklerin tüketilmesi, kahve ve çayın aşırı derecede tüketilmesi, karaciğerin işlevini görmesinde yetersiz kalması ve korunmadan güneş ışığına çıkmak gibi birçok neden selülitin oluşmasına ortam hazırlar. Vücut yaşlandıkça sıkılığı ve esnekliği kaybeder. Ciltteki dış tabaka incelmeye başlar ve depolanmış olan yağın yüzeye çıkmasına neden olur. Bu değişim selülitin yaşlanmayla birlikte arttığı anlamına gelir. Düzenli beslenme ve spor sağlıklı bir yaşamın temel kaynağıdır. Yaşlanmayı önlemese de cildin sıkılığının korunmasını sağlar. Vücutta salgılanan bazı hormonların selülite neden olduğu bilinmektedir. İnsülin, östrojen, prolaktin ve tiroit hormonları vücutta ki yağın depolanmasında rol oynar. Diğer taraftan selülitin oluşum süreci gözden geçirildiğinde temel maddesinin yağ olduğu görülür. Vücuttaki yağ oranının artması deride biriken yağ hücrelerinin de artmasına sebep olur. Bu duruma bağlı olarak yağ oranını mümkün olduğunca düşük oranda tutmak selülitin azalmasını sağlar. Düzenli bir şekilde spor yapmak fazla yağlardan kurtulmak için mükemmel bir çözümdür. Ağırlık kaldırmak ve egzersiz yapmak selülitlerden kurtulmak için uygulanan çözüm yollarından birisidir. Dış görünüşe bakıldığında fazla kilolu olunmayabilir. Hatta yağ oranının düşük olduğu da savunulabilir. Ancak kesin çözüme ulaşmak için vücuttaki yağ oranını gösteren bir ölçüm yaptırılmalıdır. Ölçüm sonuçlarına göre spor hocasıyla konuşulup uygun bir egzersiz programı uygulanmaya başlanmalıdır. Selülitlerin diğer bir oluşum sebepleri arasında kötü bir beslenme programının uygulanmasıdır. Diyet yaparken mutlaka beslenme uzmanına danışmak gerekmektedir. Yanlış diyet programıyla selülitlerin oluşmasına neden olunabilir. Ayrıca istikrarlı bir kilo alış verişinin olması gerekir. Sık sık kilo almak veya vermek cildin gevşemesine neden olur. Bu durumda selülitlere davetiye çıkartmaktadır.
Bitkisel Yöntemlerle Selülitlerden Kurtulmak Mümkün mü?
Günümüzde selülitlerden kurtulmak amacıyla pek çok yöntem bulunmaktadır. Kimyasal ilaçlar, losyonlar ve kremler selülitlerin giderilmesinde fayda sağlamaktadır. Ancak kalıcı çözümler değildir. Uzmanlar genellikle doğal ve bitkisel yöntemleri tavsiye ederler. Çünkü bitkisel yöntemler daha kalıcı ve sağlık açısından daha faydalıdır.
Kolay bir şekilde hazırlanabilen bitkisel kürler kan dolaşımının hızlanmasını sağlamaktadır. Böylece cildin sıkılaşmasına yardımcı olur. Selüliti gidermek için hazırlanan karışımlarla birlikte masaj da yapılması gerekir. Masajın aşağıdan yukarı doğru olması daha etkili bir sonuç elde edilmesinde yardımcı olur. Selülitleri gideren bitkisel kürler arasında ilk olarak kahve kürü tavsiye edilmektedir. Sabahları içilen türk kahvesinin kalıntısı ve zeytinyağının birlikte karışımı selülit için mükemmel bir kürdür. Kalın bir tabaka halinde sürülen ılık haldeki karışım selülitli bölgede ki kan dolaşımını arttırır. Birkaç dakika kadar kür bekledikten sonra masaj yapılmaya başlanır. Sert bir şekilde yapılan masaj sonrasın da selülitli bölge ılık suyla yıkanır. Ayrıca bu kür sürüldükten sonra streç film aracılığıyla sarılıp bekletilebilir. Bekletme işlemi 15 dakika 
olmalıdır. Genellikle iki haftada bir kürün uygulanması tavsiye edilir. Selülitlerin giderilmesi amacıyla yağ maskesinin uygulanması da oldukça yararlıdır. 3’er damla olacak şekilde limon yağı, lavanta yağı ve ardıç yağı bir kap içerisinde karıştırılır. 20 ml kadar zeytinyağı da eklendikten sonra karışım tamamlanmış olur. Selülit içeren bölgeye masaj yaparak yağ sürülür. Burada dikkat edilmesi gereken yağın sürüldükten sonra durulanmaması gerektiğidir. Bunun için zeytinyağı kokusu rahatsızlık verici olursa badem yağının kullanımı tavsiye edilir. Kan dolaşımını hızlandırıp cilt üzerinde bulunan ölü derilerin yok olmasını sağlayan scrublar pek çok uzman tarafından önerilmektedir. Selülitler üzerinde oldukça etkilidirler. Scrub zeytinyağı, ılık su ve deniz suyunun karışımından oluşan bir kürdür. Karışım hazırlandıktan sonra aşağıdan yukarıya olmak koşuluyla selülitli bölgeye masaj yaparak sürülmelidir. Sonrasın ılık suyla bölge yıkanabilir. Nemlendirici niteliği taşıması şartıyla krem veya losyon sürülmesi önerilmektedir. Bu bitkisel kürün haftada bir kez kullanılması uygun görülmüştür. Doğal kürler evde kolay bir şekilde uygulanabildiği gibi etkili ve sağlıklıdır.
Yazar: Seray Kılıççı