Soluduğumuz hava ağız ve burun vasıtası ile soluk borusuna, oradan da iki bölüm halinde olan akciğerlere ulaşmaktadır. Akciğer içindeki dallanarak ayrılan boru yapılara boyutuna göre büyük olana bronş daha ince olanlara ise bronsiyol denilmektedir. Bronsiyoller havanın akciğerdeki keseciklere ulaştığı son kısımlardır. Gaz alışverişinin olduğu yerlere(alveol) ve kılcal damarlara oksijenin gelmesi karbondioksit’in çıkması gerçekleşmektedir. Bu bölgelerde oluşabilecek iltihaplanmalar bronşit iltihabına sebep olmaktadır. Tifo, kızamık ve buna benzer virüsler çoğalarak iltihaplanmayı artırmaktadır. 3 ay süren ve soğuk havalarda etkisini gösteren türleri vardır. Bunlar genelde soğuk hava, kirli şehir havası ve sigara bağımlılıkları sonucu meydana gelmektedir.
Bronş iltihabı olan kişiler geceleri çok keskin ve sürekli öksürük krizleri geçirmektedir. Öksürük başlarda normal olur ve ilerledikçe balgam oluşmaya başlar. Seste bozukluklar, sesli nefes alıp verme, boğazda yanma ve ateş bilinen belirtileridir. Öksürük ve ateş ile başlayan bronş bu safhada fark edilirse nemli bir odada dinlenerek ve öksürük, ateş düşürücü ilaçlar kullanılarak atlatılabilir. Hastalık akciğerlere yayılmış ve ilerlemiş ise antibiyotik tedavisi uygulanmalı varsa sigara alışkanlığının terk edilmesi, nemli bir çalışma ortamı sağlanması gerekmektedir.
Hastalığın ilerlemesi durumunda aşırı hücre kaybı durumu olmasından daha ciddi durumlara götürebilmektedir. Akciğer kanseri başlangıcı gibi kesin ölümle sonuçlanan durumlar bazı bronş iltihaplanmaları sonucu oluşmaktadır. Zamanla akciğerde artan boşluk, ölü ve hastalıklı hücrelerin oluşmasına aşırı zayıflığa ve kanlı balgama neden olmaktadır. Aşırı zayıflama gösteren kişilerin bu hastalığa yakalanma ihtimalinin yüksek olmasından dolayı AKCİĞER KANSERİ ŞÜPHESİ ile vakit kaybetmeden bölüm doktoruna görünmesi ve gerekli testleri yaptırması gerekmektedir. Akciğer kanseri ile karşı karşıya kalınmış ise ışın tedavisi ile tedavi imkanları olan hastanelerin tercih edilmesi süreç bakımından olumlu sonuçlar vermektedir.
Yazar: Sinan UZA