Günümüzde, kadınların bir kısmı kariyer hedefleri uğruna çocuk hayallerini erteliyor. Son yıllarda çalışmak zoruna kalan kadınlar, artık tüm zamanlarını çalışmaya ayırmakla geçirdikleri için zamanın hızla akıp geçtiğini fark etmiyor.
Günümüz şartlarında çalışan çift sayısı giderek artıyor. Ev bütçesine destekle başlayan çalışma hayatı kariyer isteğiyle devam ediyor. Çalışma hayatı kadınları ekonomik olarak daha özgür kılıyor ve bundan dolayı kadınlar, evlenerek çocuk sahibi olmayı erteliyorlar. Pek çok uzman, kariyer uğruna çocuk sahibi olmayı erteleyen kadınların sağlık sorunları yüzünden çocuk sahibi olamayacaklarını belirtiyor.
Araştırmalar, kadının doğurganlığı yaşa göre değişkenlik gösterdiğini ortaya koyuyor, yani genç yaşlarda bayanların doğurganlığın oldukça yükselen (özellikle de 18 ve 20’larda) 35 yaş ve sonrasında doğurganlık kabiliyeti azalıyor. Böyle olunca da belli bir yaştan sonra çocuk sahibi olmak isteyen kadınlar, farklı arayışlara girerek uzman doktorların kapılarını çalıyor.
Uzmanlar, ileriki yaşlarda anne olmak isteyen bayanları oluşan risklerle karşılaştığını bildiriyor. Anne olmak için geç kalan kadınlar, genelde 35 yaşı ideal anne yaşı olarak görüyor; fakat 35 yaş fiziksel ve patolojik olarak birçok riskini de beraberinde getiriyor. Sizi bekleyen riskler şeker hastalığı, gebelik zehirlenmesi, kalp ve damar hastalıkları, dış gebelik oluşumu vs.’dir. Bu risklerin yanında düşük, hatta anne ölümü de söz konusu olabiliyor. Uzmanlar tarafından kadınlara çocuk hayalleri varsa kariyer uğruna bunu ertelememesi öneriliyor.
Yazar: Enes Eker