Ülkemizin coğrafi özelliğine bakılacak olursak, dört mevsimin belirgin bir şekilde yaşandığı bir ülkeyiz. Bunlardan en belirgini ise, yaz ve kış mevsimleridir.
Mevsimlerin, insanlar için bir yaşam biçimi ifade ettiği düşünüldüğünde ise, mevsim özellikleri yaşamımıza yön veriyor denilebilir. Özellikle de kış mevsimi… Kış deyince ilk aklımıza gelen kar nesnesi, insanlar için bir doğa olayından çok, doğanın insanlığa sunduğu bir mucize olarak olarak görülmektedir. Kar tanelerinin yapısı incelendiğinde, mucizenin gerçekliğe dayandığı söylenebilir. Öyle ki, dünyaya yağan her bir kar tanesinin birbirinden ayrı bir geometrik şekilde yeryüzüne düştüğü düşünüldüğünde, mucizenin nerede olduğu, tam olarak karşımıza çıkmaktadır.
Kar taneleri, sıcaklığın eksi derecelere düştüğü yerlerde yeryüzüne düşmektedir. Yapısını ise su molekülleri oluşturmaktadır. Kar tanelerini oluşturan bu su molekülleri, moleküler yapıda bulunmaktadır. Bu da, kar kristallerinin farklı yapılarda meydana gelmesini sağlayan en büyük nedendir. Aslında bu oluşum, çok daha karmaşık bir yapıdadır. Normalde bütün su molekülleri aynı yapıda olmasına karşın, bu durum bazen değişebilir.
Öyle ki, meydana gelen 5000 su molekülünden bir tanesinde, Hidrojen atomu yerine, normalin dışında bir Detaryum atomu bulunabilir. Ve bununla birlikte yine her 500 molekülün bir tanesinde, 16 kütle no’lu oksijen yerine, 18 kütle nolu Oksijen bulunabilir. İşte çok karmaşık gibi görünen bu farklılıklar birleşerek, kristalleşen buzlar arasında bir kombinasyon oluşmasını sağlar. Bu gerçekleşen olayla, su molekülleri birbirlerinden farklılaşır. Tek bir tanesinde 1018 tane su molekülü bulunurken, bu olayla bu moleküllerin 1015 tanesi, diğer moleküllerden farklı olacaktır. Çok karmaşık ve bir o kadar da kompleks yapıda olan kar tanelerinin birbirlerinden farklı oluşu bundandır.
Yine kar taneleri ile ilgili ilgi çekici bir özellik ise, her bir kar tanesinin altıgen yapıda olmasıdır. Her bir kar tanesi, sadece birkaç mikron büyüklüğündeki bir toz tanesi etrafında oluşmaya başlar. Kar tanesinin altıgen olmasının nedeni ise, yine suyun moleküler özelliğindendir. Bir toz tanesi etrafında oluşmaya ve büyümeye başlayan kar kristali, kollardan uzamaya başlar ve altıgen özelliği alır.
Havanın soğumasına bağlı olarak, bu kolların uzaması da aynı oranda artar.Bunun sonucunda da, bir altının katlarına göre bir simetri oluşur.
Yeryüzüne düşen her bir kar tanesi birbirinden ayrı yapıdadır ve iki kar tanesinin aynı yapıda olma ihtimali yalnızca 1024 de bir oranındadır. İşte bir mucize böyle gerçekleşir.
Yazar: Erdoğan Gul