Sakızın tarihi, ağaç reçineleri çiğneyen antik Yunanlılara dayanır. Bugün çiğnediğimiz sakızın patenti, Amerika da bir dişçi tarafından 1869 yılında tarafından alınmıştır. 1928 de başka bir Amerikalı olan Walter Diemer balonlu sakızı icat etmiştir. Balonlu sakız bütün boy ve renklerde mevcut olmasına rağmen balon şişirme de hiçbir şey, ilk sakız olan “küçük pembe sakızın” yerini tutamaz.
Sakızın serüveni, sakızı çiğnene bilir kılan bir madde olan, sakız hamuruyla başlar. O zamanlar geleneksel olarak bu hamur, ağaç reçinesinden yapılırdı. Bugün ise bu madde plastik ve kauçuktan yapılır. Sentetik sakız hamuru bir karıştırıcı ya dökülür sonra renk ve aroma eklenir. Hamur karışmaya başladığında, glikoz şurubu tat vermek için karışıma dökülür. Glikoz şurubu, sıvı olduğu için sakız hamurunu yumuşak tutmaya yardımcı olur. Sonrasında, toz halinde bir tatlandırıcı olan üzüm şekeri bu karışıma eklenir. Bütün bu malzemeler 20 dk. harmanlanır. Karıştırma işlemi ile tüm malzeme birbirine özleştiren bir ısı oluşur. Karışım; ekmek hamuru kıvamına ulaştığında, hazır hâle gelir.
Kıvama gelen sakız hamuru; hamur nakil arabalarıyla ön püskürtücü denilen bir makinaya aktarılır. Bu makine karışımı tıpkı bir diş macununu tüpten sıkar gibi dar bir uçtan sıkar. 
Büyük ve hacimli olan hamur tomarlarını, sıkma işleminden sonra ince şeritler hâline getirir. Hazırlanan ince şeritler, bu halleriyle artık püskürtücülerde işleme girmek için hazırdır. Püskürtücüler her şeridi, balonlu sakızın gerçek boyutlarında sıkar. Püskürtücülerden dışarı uzun ve kesintisiz olarak çıkan sakızlar daha sonra lokmalık parçalara ayrılır.
Bu püskürtme işleminde sakız ısınır, eğer bu halleriyle kesilip paketlenirlerse ambalajlarına yapışırlar. Bu yüzden bir sonraki aşama da sakızların soğutma bölümüne alınmasıdır. Sakızlar 3 ila 7 santigrat derecede 15 dk. bekletilir. Balonlu sakız dışarıya çıktığında, kesim ve paketleme için uygun olacak kadar soğumuştur. Bu 2 işlemi saniyelerden kısa sürecek şekilde tek bir makine da gerçekleştirir. Üretim bandının bir tarafından seri olarak giren sakızlar çok seri olarak lokma lokma kesilir. Bir aparat yardımı ile bütün sakızlar ambalajlanmak üzere üretim bandının sonuna doğru itilir ve ambalaj kabının iki ucunu bükülerek kapatılır. Ambalajlama makinesi dakikada 900 adet sakızı işler. Son teknolojik gelişmeler ile bu sayılar makinadan makinaya değişiklik göstermektedir.
Son durak olan paketlemede her tüp için doğru miktarda sakız otomatik olarak ölçülmek üzere tartı bölümüne doğru ilerler. Sakız ambalajları, hava sızdırmaması için plastikle mühürlenir. Bu işlem sakızı taze tutmaya yarar.
Balonlu sakızın pembe oluşunun nedeni, Walter Diemer bunu 1928 de icat ettiğinde elinde sadece pembe renkli sakız hamurunun bulunmasıdır. O zamandan beri balonlu sakızın rengi hatırlarsa hep pembe olarak kalmıştır.
Kaynakça:
vikipedia.org
Yazar: Özlem Güvenç Ağaoğlu
Sakızın ilginç bir hikayesi varmış gerçekten şaşırdım doğrusu. Zamanında patent alındıysa başka firmalar bunu nasıl üretebiliyor acaba anlamadım.
Sakızdan bir türlü vazgeçemiyoruz:)