Sentetik Gıda Çağı
FAO (Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü) tarafından yapılan tahminlere göre, 2050 yılına kadar dünya nüfusuna 2.5 milyar kişi daha eklenecek. Beslenmesi gereken çok sayıda insanla karşı karşıya kalınacağından, sentetik gıda üretimi araştırmalarına hız verildi. Birleşmiş Milletler’e göre, hızlı nüfus artışı, özellikle gıda ihtiyacını arttırarak yeni sorunlar yaratıyor. Bununla birlikte, hayvansal gıda kaynakları giderek kıtlaşıyor.
FAO’nun tahminlerine göre, süt ve et üretiminin 2050 yılına kadar iki katına çıkması gerekiyor. Uzmanlar, ihtiyaçların bu artışını, gelişmekte olan ülkelerin nüfus artışı ve orta sınıfın beslenme alışkanlıklarındaki değişikliklere bakarak açıklıyor. 2013’te Profesör Mark Post, inek kök hücrelerinden sentetik bir biftek geliştirmeyi başardı. Günümüzdeki teknolojik gelişme, biftek yapmak için kas hücreleri üretebilecek düzeyde. Uzmanlara göre, biftek üretmek için laboratuarda 3 aylık bir çalışma yeterli. Bazı kuruluşlar, örneğin Modern Meadow (Modern Çayır) 3B yazıcıları kullanarak denemelere başladı.
Bazı gıda uzmanları da, giderek azalan etin yerini alacak başka maddeler üzerinde araştırma yürütüyor. Amerikan projesi “Beyond Meat” (Etin Ötesinde), tavuk veya biftekle aynı doku ve tadı olan ancak sebze bazlı karışımları geliştiriyor. Kaliforniya’da kurulu bulunan Impossible Foods, % 100 vejetaryen et üretmeyi başardı. Gene, Fransız Sotexpro, bezelye proteininden biftek üretiyor.
Genetik müdahale, üretimin çevreye etkisini azaltırken, çok büyük miktarlarda et elde etmek için başka bir yöntem. Hastalıklara daha dayanıklı ve daha hızlı büyüyen hayvanlar yaratılabiliyor. Örneğin, Aquabounty Technologies, 3 yıl yerine bir buçuk yılda yetişkin boyutlarına ulaşan transgenik somon üretiyor. Genetiği değiştirilmiş hayvan ticareti şimdilik AB’de ve bazı ülkelerde yasaklanmış olsa da, Sentetik Gıda Çağı’na ya da bir başka deyişle Sentetik Beslenme Çağı’na girmiş bulunuyoruz.
Yazar:Oben Güney Saraçoğlu