Bilgiustam
Bilgiyi ustasından öğrenin

Yumurtalık Kanseri Hakkında Bilinmesi Gerekenler

0 379

Yumurtalıklar, bir kadının üreme döngüsü sırasında her ay yumurta üreten kadın üreme organlarının bir parçasıdır. Bunlar yaklaşık olarak bir badem büyüklüğünde ve şeklindedir (1 1/2 inç uzunluğunda), ancak menopozdan sonra orijinal boyutlarının yaklaşık yarısına küçülürler ve bunlar alt karın bölgesinin her iki yanında bulunurlar. Adet görmeye devam eden kadınlar yumurtalıkta pelvik muayenede hissedilebilen, X ışınları veya diğer testlerle görülebilen kistler geliştirebilir. Özellikle kanser genç kadınların yumurtalıklarında nadiren görülür. Menopoza girmiş kadınlarda kistler daha az görülür, fakat kistler ortaya çıktığında, kanserli olma olasılığı daha yüksektir. Menopoza girmiş kadında kist veya büyümüş yumurtalık, kanser olmadığından emin olmak için hemen değerlendirilmelidir.
Yumurtalık Kanseri Hakkında Bilinmesi GerekenlerYumurtalık kanserinde yumurtalık hücreleri büyür ve kontrolsüz bir şekilde bölündüklerinden tümör oluşturma riskleri vardır, bu yüzden bunların bir kısmı kopabilir ve vücudun diğer bölgelerine yayılabilir. Yayılan tümörler, örneğin beyin, akciğerler, göğüs ve lenf düğümleri gibi diğer organları ve sistemleri etkileyebilse de, çoğu durumda karın içinde kalarak bağırsaklar, karaciğer ve böbrekler gibi organları da etkilerler. Üç ana tip yumurtalık kanseri vardır. Yumurtalık kanserlerinin çoğu (yaklaşık yüzde 85 ila yüzde 90), yumurtalıkların dış zarını oluşturan hücrelerden gelir ve epitelyal yumurtalık kanseri olarak adlandırılır. Epitelyal yumurtalık kanserlerinin çoğu, ailede hastalık öyküsü olmayan kadınlarda ortaya çıkar. Fakat yumurtalık epitel kanseri olan kadınların yaklaşık yüzde 10 ila 15’inin aynı kansere sahip olan veya aile öyküsü olan diğer aile üyeleri, yumurtalık kanserine veya kolon kanserine sahiptirler. Yumurtalık kanseri özellikle erken evresinde semptomları belirgin veya yoğun değildir fakat bazı semptomlar gösterebilir. Bu semptomlardan bazıları aşağıdaki gibidir:
• Pelvik veya abdominal ağrı, basınç veya rahatsızlık
• Belirsiz ancak kalıcı gastrointestinal veya gaz, şişkinlik, mide bulantısı ve hazımsızlık gibi rahatsızlık
• Enfeksiyon yokluğunda idrara çıkma sıklığı veya aciliyeti
• Bağırsak alışkanlıklarındaki değişiklikler
• Kilo alımı veya kaybı; özellikle karın bölgesinde kilo alımı
• Pelvik veya abdominal şişkinlik veya dolgunluk hissi
• Devam eden açıklanamayan yorgunluk

Yumurtalık Kanseri Teşhisi

Yumurtalık kanserinde özellikle birinci derece bir akrabada (anne, kız kardeş veya kız) yumurtalık, göğüs veya kolon kanseri varsa, bu hastalık için artmış bir risk miras alınabilir. Aslında, ailede bu kanser geçmişi varsa, hastalığı erken yaşta geliştirme olasılığı daha yüksektir. Bunun haricinde başka risk faktörleri de vardır ve bunlar aşağıdaki gibidir:
• Bir veya daha fazla aile üyesini etkileyen kişilerde
• BRCA1 veya BRCA2 geninde bir mutasyona sahip olmak; BRCA1 mutasyonu olan kadının yaşam boyu riski yüzde 35 ile yüzde 70 arasındadır ve BRCA2 mutasyonu olan bir kadının yaşam boyu riski yüzde 10 ile yüzde 30 arasındadır.
• Kişisel meme, endometriyal veya kolon kanseri geçmişine sahip olmak
• Hamile kalamamak
• Yüksek yağlı yiyecekler tüketmek
• Obezite olmak
• Adet dönemlerine 12 yaşından önce genç yaşta başlamak veya 50 yaşından sonra ortalamanın üzerinde bir yaşta menopoza girmek
Tüm risk faktörleri arasında en önemlisi, ailede meme veya yumurtalık kanseri öyküsünün olmasıdır. Bununla birlikte, risk faktörlerini perspektifte tutmak önemlidir. Yumurtalık kanseri için risk faktörlerine sahip çoğu kadın asla bu kansere yakalanmaz ve çoğu kadının hastalık için herhangi bir güçlü risk faktörü yoktur. Aile öyküsü gibi önemli risk faktörleriyle bile, yumurtalık kanseri için genel risk hala düşüktür. Bugüne kadar, yumurtalık kanseri vakalarının yalnızca yüzde 5 ila 10’u BRCA1 ve BRCA2 genlerindeki kalıtsal kusurlardan kaynaklanmıştır. Ebeveynlerden miras kalan hücrelerdeki kimyasal DNA parçaları olan genler, vücudun yapısının birçok yönünü belirler. Bilim adamları yıllardır genlerin kanser gibi bir hastalık geliştirme riskini belirlemeye yardımcı olduğunu bilmektedirler.
Yumurtalık Kanseri Hakkında Bilinmesi GerekenlerBRCA1 ve BRCA2 genleri normalde hücrelerin çok fazla büyümesini engelleyen bir protein üreterek kanseri önlemeye yardımcı olur. Ancak bu genlerden herhangi birinde bir kusur varsa bu proteini üretemezler. Bu protein üretilmediği takdirde hızla çoğalan hücrelerin kansere dönüşmesini yavaşlatacak veya durduracak başka hiçbir şey yoktur. Yumurtalık kanseri ile ilgili genetik risk için genetik testlerle ilgili birçok soru vardır. Genetik test yaptırmak istendiğinde, risk ve seçenekler hakkında doğru veya uygun şekilde tavsiyede bulunabilecek özel olarak eğitilmiş bir genetik danışmanıyla görüşülmelidir. Genetik danışman, bu kanser için önleme ve tarama stratejileri önerebilir, risk azaltma seçeneklerini ve aile öyküsü veya kalıtsal yatkınlık durumuna bakılmaksızın bu konudaki psikososyal sorunlar hakkında danışmanlık yapabilir.

Teşhis Testleri

Yumurtalık kanseri olabileceğinden şüphelenildiğinde veya geliştirme riskinin çok yüksek olduğunda, belirli teşhis testleri uygulanır. Ne yazık ki, meme veya kolon kanseri gibi diğer kanserlerde olduğu gibi yumurtalık kanseri için de ayrı tarama testleri yoktur. Bazı görüntüleme testleri kitlenin mevcut olup olmadığını gösterebilir, ancak kitlenin kanserli olup olmadığı konusunda bilgi sağlamamaktadır. Yumurta kanserinin teşhisi için yapılan testler aşağıdaki gibidir:
• Abdominal veya transvajinal ultrason: Bu test, sıvı dolu kistleri katı olanlardan ayırmak için ses dalgalarını kullanır. Genellikle olası bir kanseri dışlamak veya tanımlamak için kullanılır.
• CT tarama: Bu test, vücut dokularının enine kesitlerinin X-ışını görüntülerini üretir. Tümörün veya kitlenin boyutunu, lenf düğümlerinin tutulup tutulmadığını ve tümörün başka organlara yayılıp yayılmadığını göstermek için kullanılır. Doku örneği elde etmek için biyopsi iğnesini tümöre yönlendirmek için de kullanılır.
Bununla birlikte kullanılabilecek diğer teşhis testleri de mevcuttur ve bunlar aşağıdaki gibidir:
• Göğüs röntgeni: Göğüs röntgeni, yumurtalık kanserinin akciğerlere yayılıp yayılmadığını belirleyebilir.
• Pozitron emisyon tomografisi (PET taraması): PET taraması sırasında, kanseri aramak için radyoaktif bir glikoz verilir. Kanserler glikozu normal dokulardan daha yüksek oranda kullanır, bu nedenle radyoaktivite kanserde yoğunlaşarak ve bir taramada görünür. Bazı durumlarda, PET taramaları, özellikle CT taraması ile birleştirildiğinde yayılan yumurtalık kanserini bulmada yardımcı olur.
• Biyopsi: Bir tümörün kanserli olup olmadığını kesin olarak belirlemenin tek yolu, tümörün bir örneğini almak ve biyopsi adı verilen bir işlem sırasında onu mikroskop altında incelemektir. Yumurtalık kanseri için biyopsiler çoğunlukla tümörün cerrahi olarak çıkarılmasıyla yapılır.
• Kan testleri: Yumurtalık kanserinin teşhisine yardımcı olmak için, kan sayımları kontrol edilir, böbrek ve karaciğer fonksiyonlarını ölçmek ve genel sağlık durumunu değerlendirmek için kan testleri uygulanır. Ek olarak, yumurtalık kanseri olan birçok kadının kanında bulunan bir protein olan CA-125’i kontrol eden bir kan testi uygulanır. Bununla birlikte, normal yumurtlama, endometriozis ve pelvik enflamatuar hastalık gibi diğer durumlar da CA-125 seviyelerini yükseltebilir. Ve yumurtalık kanseri olan bazı kadınlar hala normal CA-125 seviyelerine sahip olabilir. Bu sorunlar nedeniyle, CA-125 testi ortalama yumurtalık kanseri riski taşıyan kadınlar için önerilmemektedir, ancak bazı kuruluşlar, CA-125 yükseltilmişse, yüksek risk altındaki kadınlar veya yumurtalık kanseri olduğunu düşündüren semptomları olanlar için kullanılabileceğini belirtmektedir.
• Alt GI serisi (baryum boya lavmanı): Baryum boya lavmanı sırasında, kireçli bir madde olan baryum sülfat kolon ve rektuma yerleştirilir. Baryum, kolon ve rektumun ana hatlarını çizer, böylece X ışınlarında daha görünür olurlar. Bu test, anormalliklerin tespit edilmesi için röntgende bağırsakları görmeyi sağlar.
• Manyetik rezonans görüntüleme (MRI): Bir MRI, vücudun iç kısmının görüntülerini oluşturmak için radyo dalgaları ve güçlü mıknatıslar kullanır, özellikle beyin ve omuriliği incelemek için faydalıdırlar. Fakat MRI taramaları, yumurtalık kanserini aramak için sıklıkla kullanılmaz.

Yumurtalık Kanseri Hakkında Bilinmesi GerekenlerYumurtalık Kanserinin Evrelendirilmesi

Yumurtalık kanseri, cerrahi bulgulara göre evrelendirilir ve bunlar aşağıdaki gibidir:
• Evre I: Kanser yumurtalıkların birinde veya her ikisinde bulunur ancak yayılmamıştır.
• Evre II: Kanser yumurtalıklardan birinde veya her ikisinde de bulunur, rahim, fallop tüplerine, pelvis, mesane veya rektum gibi diğer vücut kısımlarına yayılmıştır.
• Evre III: Kanser yumurtalıkların birinde veya her ikisinde bulunur ve lenf düğümlerine, periton boşluğu içindeki diğer organlara, karaciğer yüzeyine veya karın zarına yayılmıştır.
• Aşama IV: Bu en ileri aşamadır. Kanser yumurtalıkların birinde veya her ikisinde bulunur ve karın boşluğunun dışında akciğerler, karaciğerin içi veya kasıktaki lenf düğümleri gibi uzak organlara yayılmıştır ve akciğerlerin etrafındaki sıvıda kanser hücreleri vardır.
• Tekrarlayan veya fefrakter hastalık: Tekrarlayan hastalık, kanserin tedaviden sonra geri döndüğü anlamına gelir. Refrakter hastalık ise, kanserin artık standart tedaviye yanıt vermediği anlamına gelir.

Tekrarlayan Yumurtalık Kanseri ile Yaşam

Günümüzde yumurtalık kanseri olan kadınların, daha ileri derece cerrahi teknikler, paklitaksel ve karboplatin gibi kemoterapilerin kullanımı sayesinde tanıdan sonra yıllarca yaşama olasılığı her zamankinden daha yüksektir. Ayrıca yumurtalık kanseri konusunda uzmanlaşmış sağlık uzmanı olan jinekolojik onkologdan bakım almaya devam etme olasılıkları daha yüksektir. Ancak yumurtalık kanseri hastalarında tekrarlama olasılığı önemlidir ve bu tür kansere sahip çoğu kadın nüks yaşar. Nükseden yumurtalık kanserleri için kemoterapi ilaçları topotekan (Hycamtin), lipozomal doksorubisin (Doxil), gemsitabin (Gemzar), vinorelbin (Navelbine) ve siklofosfamid (Cytoxan), bevacizumab (Avastin) gibi hedefli ajanlar kullanabilir. Ortaya çıkan tedavilerin genel hayatta kalma süresini artırmaya yardımcı olacağı ve hastalıkla yaşayanlara umut vereceği tahmin edilmektedir.

Kaynakça:
cancer.org/cancer/ovarian-cancer.html
nhs.uk/conditions/ovarian-cancer/

Yazar: Özlem Güvenç Ağaoğlu

Bunları da beğenebilirsin
Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul etmek Mesajları Oku