Drazen Petrovic Hırvat basketbolunun gelmiş geçmiş en iyi oyuncusu olarak gösterilmektedir. Hırvatların Mozartı olarak bilinmesinin sebebi de parkelerdeki oyununu adeta bir sanata çevirmesidir. Drazen’nin kariyerinin yaklaşık 20 yıl önce bitmiş olmasına rağmen insanlar hala onu ve başarılarını hatırlıyor.
Basketbolda bir efsane olmadan önce o zamanlar Yugoslavya sınırlarında olan Sibenik kasabasında başlar. Drazen’in yolculuğu doğduğu şehrin bölgesel bir basketbol takımı olan ibenka’da başlar. Bu ona müthiş yeteneği ve sıkı azmini kanıtlaması için eline geçen ilk fırsatıydı ve bu fırsatı da iyi değerlendirdi. 15 yaşında Sırbistan’daki ulusal basketbol kupası olan ve adını Sırp basketbol efsanesi Radivoj Koraç ‘tan alan Radivoj Koraç kupasında 1982-83 olmak üzere iki kez final oynadı. Koraç Kupası finalinde MVP seçildi ve bu olduğunda daha 16 yaşındaydı. Bundan sonra ise Drazen’in dokunduğu her şey adeta altına dönüşecekti. Cibona takımına transfer olan Drazen Real Madrid ‘e transfer olana kadar 1 Yugoslavya şampiyonluğu ve 2 finali, 3 Yugoslavya kupası, 3 Avrupa Kupası ve 1 finali olmak üzere birçok başarı elde etti. 1988 yılında Cibona-Real Madrid Koraç Kupası finalini kaybetmiş olsa da ilk maçta 21, ikinci maçta 47 sayı atan Drazen bu performansıyla ertesi sene Real Madride transfer olmayı başardı.1988-1989 yılları arasında Real Madrid ile Avrupa Kupa Galipleri Kupası ve İspanya kupasını kazandı. Drazen, Hırvat liginde Smelt Olimpija karşısında 112 sayı atarak kırılması çok zor bir rekoru eline geçirdi.
Çok geçmeden, o dönem Avrupalı basketbolculara pek sıcak bakmayan NBA yönetimi bu müthiş yeteneği transfer etmek için kolları sıvıyordu. 1989 yılında 25 yaşındayken Portland Trail Blazers’a transfer oldu fakat burada aradığını bulamadı. 2 sene boyunca Clyde Drexler’ın arkasında yedek kalan Drazen başarısız olarak gösterileceği için azminden vazgeçmedi ve Avrupa’ya geri dönmedi. Ardından da New Jersey Nets’e gönderildi. Forma şansı bulduğu ilk yılda 20.6 sayı ortalamasıyla oynadı. Drazen 1993 sezonunda performansını arttırarak kariyerinde emin adımlarla yükselmeye devam ediyordu. Nets üst üste 2. kez play-offlara kalıyordu. Başarılı geçen bir sezonun ardından hedef Avrupa şampiyonasıydı ve Petrovicli Hırvatistan en büyük favori idi. 1993 yılında Polonyada olimpiyat elemeleri dönüşünde Münihe takımla değil kız arkadaşıyla dönmeye karar vermişti. Arabada uyurken otobanın karşı şeridindeki bir kamyon 4 şeridi aşıp, 12 metrelik boşluğu geçmiş ve Drazenın olduğu arabaya çarptı. Kız arkadaşı tek bir sıyrık bile almadan kurtulmuş olmasına rağmen Drazen o kazadan canlı çıkamadı. Cenazesine 1 milyonluk nüfusa sahip ülkenin yarım milyon insanı gelmişti. Hala ölüm yıldönümünde yüzlerce insan mezarı başında mum yakıyor. New Jersey Nets onun 3 numaralı formasını emekliye ayırarak salonun tavanına astı.
Başarıları biliniyor, fakat insan olarak nasıl biri Drazen?
Takım arkadaşları onu azimli ve korkusuz olarak tanımlıyorlar. Döneminde bugün Nba efsanesi olarak bilinen oyunculara karşı oynamak onu asla korkutmadı, sahaya çıktığında sadece işini yaptı. Her antrenman sonunda 500-1000 arası şut sokmadan antrenmanını bitirmiyordu. Michael Jordanın ise Drazen hakkındaki görüşü şöyleydi: “Drazene karşı oynamak beni her zaman heyecanlandırıyordu. Her zaman agresif ve hırslıydı. Ona karşı ne kadar sıkı oynarsam o da bana karşı aynı şekilde oynuyordu.” Ve en önemlisi asla para için oynamadı. Kariyeri boyunca kazancı onun performansında asla bir değişikliğe yol açmadı. Para asla onun motivasyon kaynağı değildi. Bunun sebebini de şöyle açıklıyordu: “Bir, beş, on ya da bir milyar dolarınız olsa da günde sadece bir öğle ve akşam yemeği yiyebilirsiniz.”
Eski Yugoslavyanın en genç ve ilk yüksek eğitimli antrenörü olan Faruk Kulenovic, Drazen Petrovic ile ilgili bir anısını şöyle anlatır. “Bir keresinde Bulgaristana karşı oynamıştık ve 2 sayıyla maçı kaybetmiştik. Her maçta 25 sayı bulurken Drazen bu maçta sadece 5 sayı üretebilmişti. Maçtan sonra 4 saat boyunca ağladı. Bu süre içinde onu rahat bıraktım ve hiç kendisiyle konuşmadım. Akşam olunca yanıma çağırdım ve ona neden kaybettiğimizi sordum. “Çünkü yeterince sayı atamadım” dedi. Ben de “Evet bu bir gerçek ama neden 5 sayıdan fazla atamadın” diye sordum. “Bana pas vermediler, topu alamadığım için de sayı bulamadım” cevabını aldım. Peki, “Topu almak için ne yaptın” diye sorunca cevap veremedi. Top elindeyken mükemmeldi ama topsuz nasıl oynaması gerektiğini bilmiyordu. Sorunumuz buydu. “Sana pas atmaya çalıştılar ama top kaybı oldu çünkü top olmadan hareketlerin çok kısıtlı” dedim. Bu eleştiriyi o kadar dikkate aldı ki, bir sonraki maçta kendini değiştirmeye başladı. Takımdaki rakibi sayesinde de oyun kurucu pozisyonunda nasıl oynanacağını öğrendi ve sonrasında A Milli Takıma seçildi.”
Drazen efsanesi 7 Haziran 1993 günü sona erdi ve öldüğünde sadece 29 yaşındaydı. Ölümünden sonra onun anısına Sibona şehrinde bir müze kurulmuştur. Buranın geliri de ailesinin kurduğu yardım kuruluşuna aktarılmaktadır. Basketbol oynadığı yıllarda her genç sporcunun idolü olan Drazen’in efsanesi bugün bile hala canlılığını korumaktadır.
Kaynakça:
https://tr.wikipedia.org/wiki/Dra%C5%BEen_Petrovi%C4%87
http://www.drazenpetrovic.com/
Yazar: Burak