Korku gerçekte olan veya olabilecek nesnelerin, durumların yaratabilecekleri tehlikelere karşı yaşanılan endişe halidir. Korku beyinde başlayan içgüdüsel bir duygudur ve çevresel etkiler ile tüm yaşamımızı etki altına alabilir. Yani korku insanda zaten vardır ve öğrenilerek çoğalır.
Daha küçük yaşta çocuklar yemeğini yesin, misafirlikte otursun, çoraplarını çıkarmasın, ağaçlara tırmanmasın, uzaklara gitmesin diye doktor amcaların iğneleri, tabağındaki yemeğin başkaları tarafından yenmesi, kötü insanlar tarafından kaçırılması, köpekler tarafından ısırılması büyüklerin ağzından hiç eksik olmaz. Yaş ilerledikçe korkular şekil değiştirir. Ölümler, kazalar, başarısızlıklar ardı arkası kesilmeyen bir korku hali yaratır. Bu durumda ise bireylerin korku çemberleri büyür.
Korku sağlıklı dozda olduğu sürece bireyi uyaran önemli bir olgudur. Tehlikelere karşı bireyi uyarır ve tehlike arz edebilecek durumlara daha temkinli yaklaşmasını sağlar. Örneğin her araba gördüğünde kaza olabilir ihtimali ile korkmak sağlıklı bir durum değildir. Ancak yolda çok hızlı giden bir arabaya karşı temkinli davranmak korkunun bireye sağladığı bir kontroldür.
Tehlike Anında Korku Hissi Oluşunca Fizyolojik Tepkilerimiz Nelerdir?
Korku hissi kaçma ve kaçınma gibi terimleri de akla getirmektedir. Birey tehlike anında;
1) 
İlk iş olarak kaçmak için tüm sistemleriyle devreye girer.
2) Öncelikle otonom sinir sistemi ve böbrek üstü bezleri devreye girerek adrenalin salgılar kalbe ve beynimize sinyal göndermiş olur.
3) Adrenalin salınımıyla vücut alarma geçmiş olur.
4) Tüm fonksiyonlar tehlike durumundan kurtulmak için çalışmaya başlar.
Vücudun verdiği tepkiler ise;
– Damarlar genişler.
– Kan basıncı artar.
– Kalp atış hızı artar.
– Göz bebekleri büyür.
– Kan şekeri yükselir.
– Terleme şeklindedir.
Korkunun Psikolojik Kökeninde Bulunan Sebepler Nelerdir?
İnsanlar tehlikeli olarak değerlendirdikleri tüm durumlarda korku duygusu hissetmişlerdir. Ancak bu korku halini ifade etmeleri istendiğinde gerçekler ile temellendirmesi güç açıklamalarda bulunmuşlardır. Bu evrede öğrenme, maruz kalma, kişisel gelişim ve yatkınlıklar devreye girmiştir. Bir yılanı tasvir etmesini isten iki ayrı bireyden biri onu bilimsel olarak açıklamaya çalışırken bir diğeri ne kadar itici ve soğuk bir hayvan olduğundan bahsetmiştir. Yani korkularımız şekillenerek kişiye özgü olarak kodlanır.
Eski zamanlarda bilinmeyen, açıklanamayan doğa olayları insanlar için bir korku kaynağı iken günümüzde baş edilebilen durumlar olması sebebiyle boyutuna göre derecelendirilebilir. Günümüzde ise, kökeni sabit kalırken yani sebebi ifade edilemeyen korkular olarak devam eden ama çeşitleri değişen korkular ebeveynlerin tutumu, yaşanılan ortam, kişisel yatkınlıklar ile şekillenir.
Kaynakça:
indigodergisi.com/2012/07/korku-nedir-ne-tur-korkular-bizi-esir-alir/
Yazar:Gökçe Cömert