Bilgiustam
Bilgiyi ustasından öğrenin

Kronik Akciğer Hastalıklarında (KOAH) Bilişsel Bozukluklar

0 321

Yaşam beklentisindeki artışa, yaşa bağlı hastalık insidansındaki artış eşlik etmiştir. Hafif bilişsel bozukluk (MCI), belirli bir yaş için beklenenden daha yüksek, ancak bunama kriterlerini karşılayacak kadar şiddetli olmayan bir bilişsel işlev düşüşüdür. Hipoksemi, sigara içme öyküsü, yaşlanma ve çeşitli komorbiditeler hem kronik solunum hastalıkları hem de bilişsel eksiklik için risk faktörleridir. Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), obstrüktif uyku apnesi (OSA) veya idiyopatik pulmoner fibroz (IPF) olan hastaların% 70’ine kadarı bir tür bilişsel bozulmaya sahiptir. Dahası, düşük nöropsikolojik performans, bu popülasyonlarda sakatlık ve ölümlülüğün bağımsız bir öngörücüsüdür. Bilişsel değerlendirme için etkili araçlar bu hastalar için onaylanmıştır ve daha iyi klinik sonuçlar için kullanılmalıdır.

KOAH Hastalarında Kognitif Bozukluk İçin Risk Faktörleri

Kronik Akciğer Hastalıklarında (KOAH) Bilişsel BozukluklarKOAH, kalıcı solunum semptomları ve zararlı partikül ve gazlara önemli ölçüde maruz kalmanın neden olduğu hava akışı sınırlaması ile karakterize, yaygın bir hastalıktır. KOAH, önemli bir morbidite ve erken ölüm nedenidir. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, 2030’da dünya çapında üçüncü ölüm nedeni olacağı tahmin edilmektedir.
KOAH’lı 23.116 hastayı içeren geniş bir meta-analiz, genel popülasyondaki% 10-20’lik prevalansa kıyasla % 32’ye kadar MCI’nin endişe verici prevalansını göstermiştir. Dahası, zamanla bu hafif bilişsel gerileme ağırlaşıyor gibi görünmektedir ve bu hastalarda çoklu enfarkt demans veya Alzheimer hastalığı geliştirme riski artacaktır. Kognitif bozukluk KOAH hastalarının kaynağı hala tam olarak belirlenmemiştir. Birkaç patolojik röle müdahale edebilir: sigara, yaşlanma, şiddetli akciğer hastalığı, hipoksemi, hiperkapni, sistemik inflamasyon, oksidatif stres, endotel disfonksiyonu, komorbiditeler, hareketsiz yaşam tarzı ve genetik faktörlerdir.

KOAH’lı Hastalarda Kognitif Bozukluğun Fizyopatolojisi

Yukarıdakilerin hepsinden hipoksemi en önemli risk faktörü gibi görünmektedir. Sadece sürekli hipoksemi değil, aynı zamanda aralıklı hipoksemi de (efor, uyku ve günlük aktiviteler sırasında) beyin hasarına neden olabilir. Dahası, bir çalışma, KOAH alevlenmeleri sırasında hipoksemi kötüleştiğinde, hastaların, stabil fazlarda ve yaş uyumlu kontrollerde kaydedilenlere kıyasla bilişsel skorları önemli ölçüde değiştirdiğini göstermiştir.
Nörolojik bozukluk da KOAH progresyonu ile kötüleşir. Şiddetli akciğer hastalığında, vakaların % 64’ünde değişmiş MMSE skorları bildirilmiştir. MMSE’deki en yaygın anormallikler inşaat (% 39), dikkat (% 31), sözlü hatırlama (% 26), görsel-uzamsal yönelim (% 24) ve dil (% 13) idi. Çizim gerektiren görevlerde (örn. Belirli bir zamana sahip bir analog saat) veya muhakeme gerektiren diğer görevlerde, düşük performans daha yüksek ölüm oranıyla ilişkilendirildi. Ek olarak, Chang ve ark. 3 yıllık prospektif bir çalışmada KOAH ve bilişsel işlev bozukluğu arasındaki ilişkinin, sakatlık, hastane oranı ve mortalitede artışa yol açtığını göstermektedir.
En ayrıntılı çalışmalardan biri, Dodd ve ark. hipoksemik olmayan KOAH hastalarına odaklanan ve manyetik rezonans difüzyon tensör görüntüleme, dinlenme durumu fonksiyonel MRG ve nöropsikolojik anketler gibi farklı beyin fonksiyonu değerlendirme tekniklerini birleştirdi. Rapor, bu bireylerin beyaz cevher bütünlüğünün azaldığını, gri cevherin işlev bozukluğuna ve bilişsel anketlerde yaşa uygun kontrollere kıyasla zayıf performansa sahip olduğunu gösterdi. Görüntüleme teknikleriyle kaydedilen en önemli eksiklikler, tümü MMSE testinde görülen eksikliklere karşılık gelen zayıf yürütme işlevi, düşük işlem hızı ve epizodik ve işleyen bellek bozukluğuydu.
Rotterdam Çalışması, KOAH’lı kişilerde serebral yapıları değerlendirmek için yüksek çözünürlüklü MRI kullandı ve daha yüksek bir serebral mikrokanama sıklığı bildirdi. Bu gözlem, serebral mikro kanama alanları yoluyla bilişsel düşüşe yol açan serebral küçük damar hastalığı kavramını desteklemektedir. Ayrıca voksel tabanlı morfometri analizini sunarak MRI performansını artırdılar. Bu teknik sayesinde, subklinik kognitif bozukluğu olan stabil KOAH hastalarının bile MRG’de gri cevher hacmi değişiklikleri sunduğunu ilk kez gösterdiler.
Diğer MRI çalışmaları, sayısız beyin bölgesinde gri madde kaybını ortaya çıkardı: prekuneus, sağ alt parietal lobül, sağ superior temporal girus / orta temporal girus, hipokampus, limbik ve paralimbik yapılar, singulat, amigdala, vb. Bu çalışmalardaki ortak yön lezyonların heterojenliği ve geniş dağılımı, bu hastaların yaşadığı çoklu ve değişken nörolojik belirtileri açıklayabilir. Dahası, nörogörüntüleme, Alzheimer hastalığında paryetal lobül ve prekuneus’un da değiştiğini göstermektedir.Kronik Akciğer Hastalıklarında (KOAH) Bilişsel Bozukluklar
Psikometrik profil bozukluğu, hastalık şiddeti, alevlenmeler, hipoksemi veya hiperkapni gibi değişken KOAH bileşenleri ile ilişkilidir. Doğru sonuçlar için tek bir test değil, bir dizi test kullanılması önerilir. En sık etkilenen bilişsel alanlar bellek, dikkat, motor ve yürütücü işlevler, adlandırma yeteneği ve görsel-uzamsal yönelimdir.
Diğer yandan, komorbiditesi olmayan KOAH vakaları nadirdir. Bu hastalık sıklıkla pulmoner hipertansiyon (% 3-84), obstrüktif uyku apnesi (% 58-88) veya akciğer kanseri (% 3-22) gibi hem solunum patolojileriyle hem de sistemik arteriyel hipertansiyon gibi solunum dışı komorbiditelerle ilişkilidir ( % 14-71), iskemik kalp hastalığı (% 4-68), depresyon (% 12-49) ve diabetes mellitus tip 2 (% 10-33). Yaşla birlikte komorbiditelerin sayısı artmasına rağmen, bilişsel ilişkili komorbiditelere özel dikkat gösterilmelidir: serebrovasküler hastalıklar, kardiyovasküler patoloji, diabetes mellitus ve uyku apne sendromu. Bu patolojiler güncel kılavuzlara göre yönetilmelidir.

KOAH Hastalarında Tedavi Bilişsel Yetersizlik Üzerindeki Etkileri

Çalışmalar, KOAH hastalarının% 50’sinin tedavinin ilk yılında reçete edilen inhale ilaçları ve oksijen tedavisini terk ettiğini ve sadece % 25’inin evlerinin dışındaki aktiviteler için oksijen tedavisini kullandığını göstermektedir. Dahası, daha yaşlı KOAH hastaları ve bilişsel bozukluğu olanlar, inhalasyon tedavisine daha da düşük uyum seviyelerine sahiptir. Bilişsel durum, hastanın inhaler cihazlarını ne zaman ve nasıl kullanacağını hatırlama becerisini etkiler. Zayıf yürütme işlevi genellikle “bilme-yapma” tutarsızlığı ile ilişkilendirilir. Yukarıda listelenen tüm bu faktörlerin tedaviye uyum ve kendi kendine yönetim üzerinde olumsuz bir etkisi vardır.
KOAH hastalarının geliştirdiği dispne-hareketsizlik-kas disfonksiyon döngüsü izolasyona, depresyona ve pulmoner rehabilitasyon programlarına düşük uyuma yol açmaktadır. Uyumun çok faktörlü yönleri ve KOAH popülasyonu arasında HBB’nin yüksek prevalansı göz önüne alındığında, pulmoner rehabilitasyon programları deneğin ihtiyaçlarına göre uyarlanmalıdır.
Diğer yandan, bu programların solunum semptomları ve nörolojik fonksiyon hakkında olumlu geri bildirimleri vardır. Bu nedenle, bu komorbiditelerin taranması, başlangıç pulmoner rehabilitasyon değerlendirmesi sırasında düşünülmelidir. Psikolojik zorluklar hastalığın kendi kendine yönetimi ve uyumu engellediğinde bilişsel davranışçı terapi veya psikolojik destek düşünülmelidir.
KOAH’lı hastalarda göz ardı edilmemesi gereken bir diğer durum da yürüme bozukluğudur. Daha fazla kanıt, kas kaybının, düşük egzersiz kapasitesinin ve fonksiyonel hareketliliğin önemli bir düşme riskine yol açtığını göstermektedir. Koordinasyon, denge ve kuvvet antrenmanını içeren müdahalelerin yaşlı yetişkinlerde etkili olduğu kanıtlanmıştır. Bununla birlikte, denge eğitimi ve düşmeyi önleme stratejileri hala pulmoner rehabilitasyon kılavuzlarında belirtilmemiştir ve çok az rehabilitasyon merkezinde standart bir denge değerlendirmesi vardır. Kronik Akciğer Hastalıklarında (KOAH) Bilişsel Bozukluklar
Uzun süreli oksijen tedavisinin (UDOT) düzenli kullanımı, KOAH’lı hastalarda kognitif bozukluk riskinin azalmasıyla ilişkili olsa da, ne zaman ve kime hitap etmesi gerektiği hala tartışılmaktadır. Bununla birlikte, aralıklı hipoksemi gelişen hastalarda (efor veya uyku sırasında), geri dönüşü olmayan nörolojik hasarı önlemek için erken oksijen takviyesi düşünülmelidir. Hiperkapnik solunum yetmezliğinde KOAH alevlenmeleri sırasında, non-invazif ventilasyon, mortalite ve morbiditeyi önemli ölçüde azaltan anahtar bir yönetim aracıdır. CPAP tedavisinin hızlı başlatılması, bilişsel bozukluğun yerleşmesini önler.
Obstrüktif uyku apnesi, kronik obstrüktif akciğer hastalığı veya idiyopatik pulmoner fibroz gibi kronik solunum rahatsızlıkları olan hastalar, genellikle kognitif bozuklukla ilişkilendirilir. Nörolojik değerlendirme, hastalığın, hastanın yaşam kalitesi ve prognozu üzerindeki genel etkisini değerlendirmek için bu koşulların rutin tanı algoritmasına dâhil edilmelidir. Hafıza kaybı, yönelim bozukluğu, yürüme bozukluğu ve hatta farmakolojik / farmakolojik olmayan tedaviye uyumsuzluk belirtileri fark eden doktorlar, hastalarını bilişsel disfonksiyon açısından taramalıdır. Daha iyi bir sonuç için, bir tarama aracıyla hafif bilişsel bozukluk tespit edilen denekler kapsamlı bir değerlendirme için bir nöroloğa yönlendirilmeli ve kronik akciğer hastalığı yönetimi, bireyin ihtiyaçlarına göre uyarlanmalıdır.

Kaynakça:
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/26374298/
https://www.intechopen.com/books/an-overview-iseases
https://pulmonaryfibrosisnews.com/2018/11/30/reduced-lung-function-linked-dementia-cognitive-impairment-risk-study/

Yazar: Özlem Güvenç Ağaoğlu

Bunları da beğenebilirsin
Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul etmek Mesajları Oku