Hiç duydunuz mu bilmem ama, arıcılıkla ilgili birçok araştırma yaptığım halde arı ekmeğini ben daha yeni duydum. Arı ekmeği, arıların bitkilerin çiçeklerinden topladıkları polenlerin dış tabakasını, kendilerinde kattıkları enzimlerle sindirdikten sonra petek gözlerinde biriktirerek oluşturdukları gıda maddesine denilmektedir. Yurt dışında Perga ismiyle anılmaktadır.
Bal arıları çiçekler üzerinde dolaşırken sert vücut kıllarına yapışan polenleri orta bacaklarındaki fırçalar yardımıyla toplar ve arka bacaklarındaki polen sepetine yerleştirir. Polenlere sepete yerleşmesi bazen uçuş sırasında havada gerçekleşmektedir. Ardından 
bozulmasını engellemek amacıyla ince tabaka bal veya balmumuyla kaplanır. Kovana gelen arı ilk olarak kaynağın nerede olduğunu dans ederek anlatır. Daha sonra boş veya kısmen polen dolu petek gözlerine arka bacaklarını sarkıtır ve orta bacaklarıyla sepetteki polenleri petek gözlerine boşaltır. Ardından başka bir işçi arı hem petek gözleri içindeki polenleri karıştırarak yayar hem de tükürük salgısıyla polenleri nemlendirir. Bu şekilde düzenlenmiş polenlere basınç uygulanarak üzeri kapatılır. İnsanlarda olduğu gibi arılarda da polenin dış kabuğu sindirim sisteminde çözülemiyor. Bu nedenle asıl faydalı kısım olan polen çekirdeğine ulaşılamadan vücuttan dışarı atılıyor. Polenleri direk olarak tüketmek arılarda sindirim problemine neden olduğundan petek gözlerinde biriktirip, arıların kendilerinden kattıkları enzimlerle, sıcaklık ve nemin etkisiyle belli bir süre sonra olgunlaşmasının (biyokimyasal değişiklik) ardından sindirilebilir hale geliyor. Dolayısıyla dışarıdan toplanan polenle petek gözlerinde depolanan polen arasındaki tek fark enzim uygulanarak dış kabuğunun incelmesidir. Arılar bunu kendi yavrularını beslemek için üretmektedir. Polenlerin dış kabuğu sindirilmiş olarak bulunduğu için bu ürün insanlar tarafından da kolayca sindirilebilmektedir. Bu nedenle de, insan beslenmesinde arı ekmeği, polene göre daha kıymetlidir. Batılı ülkelerde çok uzun zamandır kullanılan bir üründür.
Arı ekmeği polenden 3 kat daha güçlü bir besleyici olup daha fazla potasyum (K) içermektedir. Aminoasitler, vitaminler, mineraller (demir, kalsiyum, fosfor, potasyum, bakır, çinko, magnezyum, selenyumdahil), inorganik elementler bakımından zengin, besleyici bir gıdadır. İçeriğinde %28 mineral, %11 protein, %12 karbonhidrat, %5 yağ (14 yağ asidi), %1 inorganik element, 18 amino asit, 11 enzim ve koenzim bulunmaktadır. Bunların dışında dekanoik asit, gama-globulin, B ve C vitaminleri, pantotenik asit, biopterin, neopterin, asetil-kolin, üreme hormonları estradiol, testosteron, progesteron ve birçok belirsiz bileşenleri içermektedir. İnsan beslenmesi için gerekli olan vücutta sentezlenemeyen çoklu doymamış yağ asitlerinin iyi kaynağıdır. Taze arı ekmeği açık sarı renkte olup zamanla koyulaşmaktadır. pH’sı 3.5-4.5 arasındadır. 
Petek gözünü deforme etmeden girebilecek ölçüde aparatlar yardımıyla arı ekmeği petek gözünden çıkarılabilmektedir. Bunun dışında arı ekmeğinin petek gözlerinde kolayca çıkarılması için dondurucu kullanılıyor. Böylece dondurucuda sertleşen arı ekmeği dağılmadan petek gözlerinden ayrılmaktadır. Ayrıca petek gözlerinden çıkarılan arı ekmeği bala karıştırılınca bala ayrı bir tat verdiği de söylenilmektedir.
Arı Ekmeğinin Faydaları
Anemi, Pnömoni veya bakteriyel enfeksiyonları olan çocukların yanı sıra, 7,5 yaşına kadar prematüre çocuklarda pediatrik tedavi amacıyla kullanılmaktadır.
Dişeti kanamaları koruma tedavisinde faydalıdır.
Böbrek yetmezliği tedavisinde uygulanır.
Antiseptik ve mikrop öldürücü özelliği vardır.
Yüksek asetil-kolin içeriği sayesinde tansiyon ve kronik kabızlık tedavilerinde yardımcı olur.
Bireylerin bedensel ve zihinsel gücünü artırmaya yardımcı olur.
Yüksek laktik asit içeriği optimal bir şekilde sindirimi desteklemekte vücudu sağlık ve enerji üstü haline getirmektedir.
Kaynakça:
arıcılık.gen.tr
www.mynet.com
Yazar: Çiğdem Aydın