1963’te Alfred Hitchcock en ikonik gerilim filmlerinden biri olan The Birds’i (Kuşlar) yayınladı. Film, kuş sürülerinin, günlük hayatımızın çoğunda arka planda duran hayvanların aniden yükselip Kaliforniya’da küçük bir sahil kasabasına saldırmasını konu alıyordu. Aslında bu olay gerçektir. 1961 yılında kuş sürüleri Kaliforniya’da gördükleri tüm canlılara saldırmışlardır.
1)Cassowary Kuşu( Casuarius )
Cassowary kuşları, Avustralya ve Yeni Gine bölgelerini kapsayan habitatlarda yaşarlar. Ayak parmaklarının en ucunda uzun sivri çıkıntılar taşıdığı için, ayaklarının darbeleriyle vurduğu insanı öldürdüğü bilinmektedir. Bu kuşlar, çalılık gibi dar alanlar boyunca hızla ilerleyebilir ve saatte 50 km (31 mil) hızla sprint yapabilir.
Bu kuşlar kasırgalara meraklıdır ve genelde bu havalarda saldırırlar, ancak insanlara yapılan saldırılar nispeten azdır. Ezici olarak gerçekleşen bu saldırılar, insanlardan yiyecek istemekle ilgilidir. En son olaylardan biri, 2013 yılında Avustralya’daki bir turistin başına gelmiştir. En ünlü saldırılardan biri 1926’da ölümle sonuçlanmıştır. Kuş, çocuğun damarını uzun ayak tırnağıyla eğerek öldürmüştür.
2)Devekuşu ( Struthio camelus )
Devekuşları, Afrika’da ülkesinde bulunan uçamayan kuşlardır. En büyük yaşayan kuşlar familyasındandır, yetişkin erkekler 2,75 metre uzunluğundadır. Ve 150 kilogramdan fazla ağırlığa sahiptirler. Devekuşları, mevsime bağlı olarak çiftler halinde, küçük sürüler halinde veya büyük gruplar halinde ya da bireysel olarak görülürler. Devekuşu, güçlü ayaklara sahiptir. Benzersiz ayak parmakları, ana ayak parmağıyla birleşerek neredeyse bir toynak olarak gelişir. Düşmanlarından, insanlardan ve büyük etoburlardan kaçmak için bu özelliği geliştirmişlerdir. Korkmuş bir devekuşu saatte 72,5 kilometre (45 mil) hıza ulaşabilir. Köşeye sıkışmışsa, aslanları ve diğer büyük yırtıcıları öldüren tehlikeli vuruşlar yapabilir.
En ilginç devekuşu saldırı öykülerinden biri de, hayvanat bahçesini gezen Amerikalı müzisyen Johnny Cash’in başına gelendir. Cash, 1981 yılında hayvanat bahçesinde yaptığı yürüyüşte agresif bir erkek deve kuşuyla karşılaştı. Cash, 6 metrelik bir sopayla deve kuşunu rahatsız etti. Deve kuşu bir hamlesiyle Cash’i havaya kaldırdı ve kesici ayak toynağı ile karnına darbe vurdu. Cash, karnında güçlü bir kemer tokası olmasaydı, deve kuşunun kendisini öldüreceğini söyledi.
3)Emu Kuşu
Yerleşik halk tarafından yok edilen birkaç familyanın tek kurtulanı olan emu kuşu, sağlam gövdeli ve uzun bacaklıdır. Emu kuşları saatte yaklaşık 50 km (30 mil) hıza ulaşabilir. Köşeye sıkışmışlarsa, üç parmaklı ayakları ile tekme atabilirler. Deve kuşları gibi, emularda güçlü ayak yapılarına sahiptirler. Bununla birlikte, insan ölümleri son derece nadirdir. Avustralya’da ve dünyadaki vahşi hayvan parkları, emu çiftlikleri ve hayvanat bahçelerinde bir dizi yaralanmaya neden olan emu saldırılarının raporları birden fazladır ve yalnızca 2009 yılında 100’den fazla saldırı gerçekleştirmişlerdir.
4)Sakallı Akbaba (Gypaetus barbatus)
Bu kuşlar, yaklaşık 3 metrelik bir kanat genişliği ile 1 metreden fazla boy uzunluğuna ulaşırlar. Orta Asya ve Doğu Afrika’dan İspanya’ya kadar olan dağlık bölgelerde yaşarlar ve karada, özellikle 80 metre (260 feet) yüksekliğindeki tepelerden aşağıya doğru spin atarlar. İnsanlar üzerindeki saldırılar nadirdir. Leş ve ölü yedikleri için genelde canlı kişilere çok fazla aç kaldıkları zaman saldırı girişiminde bulunurlar.
5)Büyük Boynuzlu Baykuş (Bubo virginianus)
Her türden baykuşun, tehlikelere karşı kendikerini korurken insanlara da saldırdığı bilinmektedir. Sık hedefler arasında şüphelenmeyen doğa yürüyüşçüleri bulunur. Çoğunlukla kurbanlar yara almadan kaçar ve baykuş saldırılarında ölümler çok nadirdir. Özellikle büyük boynuzlu baykuşlar yüksek profilli saldırılarla dikkat çekerler. Kayda geçen bir ölüm olmasa da birçok baş yaralanması görülmüştür.
2012 yılında Seattle bölgesindeki bir parkta oturan bir grup insan, ağaçların arasından çıkan büyük boynuzlu baykuş tarafından saldırıya uğradığını bildirmiştir. Büyük boynuzlu baykuşlar, genellikle 200 cm’e yaklaşan kanatlara ve 60 cm boy uzunluğuna sahiptirler. Güçlü yırtıcılardır. Amerika’da bulunan bu baykuşlar genellikle küçük kemirgenler ve kuşlarla beslenirler. Ancak daha büyük boyutta av gerçekleştirdikleri bilinmektedir. Pençelerinin kavrama kuvveti 500 kilogramlık bir baskı oluşturabilecek kuvvettedir. Bu büyük bir bekçi köpeğinin ısırmasına benzer ve bu yüzden kalıcı olarak vücutta ize ve öldürücü darbeye sebebiyet verebilir. Çoğu baykuş türü gibi büyük boynuzlu baykuşlar, yüze yoğunlaşmaya ve daha büyük hayvanlarla savaşmaya yönelir.
6)Çubuklu baykuş (Strix varia)
Doğu Amerika Birleşik Devletleri’nin ve güneydoğu Kanada’nın büyük bir kısmını barındıran çubuklu baykuşlar, büyük boynuzlu baykuşlardan daha küçüktür. 630 ila 800 gram arasında ağırlığa ve yaklaşık 110 cm kanat uzunluğuna sahiplerdir. Doğa avcıları tarafından çubuklu baykuşlara yapılan saldırılar sayılarını azaltmaktadır.
2003 yılında bir adam, ikinci karısını bir şömine darbesiyle öldürmekten suçlu bulundu. 2011 yılında, adam hapishanede birkaç yıl hizmet verdikten sonra, yargıç cinayet silahıyla ilgili adli delilleri ortaya çıkardı. Bundan kısa bir süre sonra, Pasifik Kuzey batısındaki baykuş saldırıları, mağdurun kafa derisi, yüz ve el bileği üzerindeki yaraların yeniden incelenmesiyle birleştiğinde, sanığın avukatlarının, mağdurun ölümüne engelli bir baykuşun sorumlu olduğunu öne sürmelerine yol açtı. Savunmada, ağrı kesici ve alkolün etkisinde olan kurban, ön bahçede bir baykuş tarafından saldırıya uğradı. Baykuş kurbanın saçlarına karışmış ve kurbanın savaşarak evine koşarken serbest bırakabilmesi için baykuş kadının kafasını çizmeye ve gagalamaya devam etmiştir. Merdivenlerden ikinci kata çıktıktan sonra, avukatlar kurbanın daha sonra merdivende ölmesine ve boynunu kırmasına neden olduğunu ileri sürmüştür. 2017 yılında sonuçlanan davada kadının baykuş tarafından öldürüldüğü kararına varılmıştır.
Yazar: Osman Uçar