Candida albicans, kafes kuşlarında yaygın bir şekilde ortaya çıkan bir mantar hastalığı türüdür. Bu hastalık enfeksiyonların hızlı bir şekilde gelişmesi ile ortaya çıkar. Genelde ilk belirtisi göz kısımlarında meydana gelir. Sindirim sisteminde oluşan ve mikropların sayısı ile artan bir rahatsızlık şeklidir. Sindirim sisteminde herhangi bir düzelme söz konusu değil ise bakteri çoğaldıkça kuşun gaga kısımlarından başlayarak,diğer bütün tüylü bölgelerinde,kanatlarının ve kuyruklarının alt kısmında oluşur. Muhabbet kuşları bu durumdan son derece rahatsızdırlar ve rahatsızlıklarını sürekli kaşınma yöntemi ile belli ederler.
Özellikle gözün etrafında oluşan mantar, kuşun göz kısımlarında inanılmaz küçülmelere ve tüylerinde bir takım kabarmalara ,hatta dökülmelere neden olur. Tüy dökme sıklığı bu dönemlerde daha fazla artmaya başlar. Genelde en çok bu mantar yani bir diğer adlandırması ile ” Candida albicans ” mantarı papağanlarda ve muhabbet kuşlarının gaga ve göz etrafında çıkmaya başlar. Tedavisi erken teşhis edilmedikçe kuş daha fazla bağışıklığını ve sindirim tembelliğini ,ya da ishali fazla artmaya başlar. Muhabbet kuşu, kısa bir süre sonra can verir. Kuşların hassasiyeti oldukça azdır. Yavru papağanlar bile bu konuda muhabbet kuşlarından daha güçlüdürler. Kendi temizliklerini yapmayı çok iyi başarırlar. Bu nedenle ömürleri bir kuş türüne göre, diğer kuşlardan bir hayli 
fazladır.
Mantarın riskini en çok ortaya çıkartan etkenlerden bazıları şunlardır : Kuşlarda kursağın geç boşalması durumlarında ,mantar riski artar. Kuşlara verilen antibiyotikler ve vitaminlerin dozu fazla olması ve rastgele kullanılması durumunda mantar hızla kuşta yaygınlaşır. Kuş bunu ishal yolu ile ya da kabızlık ile ortaya serer. Halsiz bir duruş,göz kısımlarında küçülmeler ve güçsüz bakışlar belirmeye başlar. Sindirim sisteminde bozulmalar meydana gelir. Kuş uzun süre yeme isteğini bırakabilir. Ayak tırnaklarında morarmalar oluşabilir. Kafası eğik ve kanatlar güçsüz durabilir. Mantarın en büyük belirtisi halsizlik ile başlar. Özellikle kuşun A vitamini eksikliği çekmesi, bu durum için geçerli bir sebep sayılmaktadır. Ayrıca bir diğer etkenler ise,yanlış beslenme,kuşa fazla ek gıda verilmesi ve gıda verirken kuşa iyi gelip gelmemesini bilmeden bilinçsiz davranmaktır.
Kuş bir süre uçma fonksiyonunu da kaybedebilir. Stres,kaygı ve kuşun üzüntü içinde olması,hayata küsmesi bu tür hastalıklara zemin hazırlayabilir. Mantara yakalanan bir kuşun ağız ve gagasında yaralar ve kızarıklıklar oluşmaya başlar. Göz çevresinde çukurlaşmalar,gözün alt kısımlarında küçülmeler başlar. Neredeyse göz mantar yüzünden görme fonksiyonunu kaybeder. Kuşu elinize aldığınızda gaga kısmında ,yani ağız haznesinin içinde kötü bir koku gelmeye başlar. Bu kokuyu hissettiğiniz an kuşunuzun hastalanmış olduğundan emin olabilirsiniz. Kuş güçsüz öter. Sürekli hapşırır. Nezle belirtileri artar. Yorgun ve bitkinliği her halinden anlaşılır. Bu gibi durumlarda erken önlem hayat kurtarır.
Kuşunuza uygulayacağınız ilk tedavi ,oksijenli su ile mantarlı bölgeleri silmek ve derinin ölü hücrelerden arınmasını sağlamaktır. Daha sonra bir diğer işlem zaman kaybetmeden kuşunuzu bir veterinere götürmek ve mantara uygun kremi almaktır. Düzenli bir şekilde hekimin önerisi ise 20 güne kadar sabah akşam ,mantarın oluşan kısımlarına sürmeniz olacaktır. Mantar tedavisi en az 10 en fazla 20 gün ile son bulur. Zaman size uzun gelse bile en doğru iyileşme yöntemi budur. Eğer veterinere gidecek zamanınız yok ise eczanelerden kuşunuzun türüne uygun mantar kremi temin edebilir,eczanecinizin önerisi ile tedavi işlemini muhabbet kuşunuza sunabilirsiniz. Mantar hastalığından arınmak ve kuşun bir daha bu durumu yaşamasını istemiyorsanız,bilinçsiz ilaç ve değişik gıdalar vermeyin. Kuşun banyo süresi kışın 2 haftada bir kere,yazın ise 2 gün ara ile temizliği sağlanmalıdır. Sağlıklı hayvanlar beslemeniz dileği ile.
Kaynakça:
hayvansevgisi.com
Yazar: Suna Korkmaz